Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), İzmir Ekonomi Üniversitesinin (İEÜ) ev sahipliğinde ‘Medyanın Ekonomisi ve Finansal Sürdürülebilirliği’ konulu sempozyum düzenledi. Deneyimli gazetecilerin katıldığı toplam 6 panelden oluşan sempozyumda; yerel medyada sürdürülebilirlik, araştırmacı gazeteciliğin finansmanı ve sahada habercilik gibi güncel konularda değerlendirmeler yapıldı.
İzmir Ekonomi Üniversitesinin Balçova’daki kampüsünde yer alan çok amaçlı salonda gerçekleştirilen ‘Medyanın Ekonomisi ve Finansal Sürdürülebilirliği’ sempozyumunda, dinamik ve sürdürülebilir bir medya sistemi için yapılması gerekenler ele alındı. Sempozyumda; ’Yerel medyada sürdürülebilir gazetecilik’, ‘Reha Başoğul ile soru-cevap’, ‘Bütçeli bir iş: Sahada habercilik, serbest çalışmak’, Araştırmacı gazeteciliğin finansmanı, ‘Avrupa’dan bir örnek Macaristan’ ve ‘Belgesel film gösterimi ve yönetmenle soru-cevap’ olmak üzere 6 farklı panel düzenlendi. Gün boyu devam eden sempozyum; İEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çiğdem Kentmen Çin, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Uzunoğlu ve IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkan Yardımcısı İpek Yezdani’nin konuşmalarıyla başladı. “Finansman güvence altına alınmalı”
İEÜ öğrencilerinin de katıldığı sempozyumda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çiğdem Kentmen Çin, araştırmacı gazeteciliğin zaman ve emek istemesinin yanı sıra finansal maliyet de gerektirdiğine dikkat çekerek “Bireyler ve toplum; siyasal gelişmeleri, politikaları, yerel ve global sorunları büyük ölçüde medya aracılığıyla izler. Medya ise bu işlevlerini ancak serbest rekabet koşullarında, bağımsız ve sürdürülebilir biçimde finansmanı güvence altına alındığında yerine getirebilir. Bütün dünyada gazetelerin, haber kanallarının gelirlerinin düştüğünü, bazılarının kapandığı görüyoruz. Bu süreçte de ilk gözden çıkartılanlar ne yazık ki araştırmacı gazetecilik olmuştur. Araştırmacı gazetecilik, zaman ve emek istemesinin yanında finansal maliyet gerektirmektedir. Gazeteciliğin, özellikle de bağımsız araştırmacı gazeteciliğin sık sık, tekrar tekrar konuşulması, gündemde tutulması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Yeni kuşak çok iyi tespit ediyor”
İEÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Uzunoğlu, yeni kuşağın gazetecilik ve medyadaki dönüşümü çok iyi tespit ettiğini belirtti. Uzunoğlu, “Yeni kuşak profil, gazeteciliğin ve medya sektörünün dönüşen taleplerini daha iyi tespit ediyor. Dijital mecraların gerektirdiği yeni medya becerilerini, kendi tarzlarından ve gereksinimlerinden yola çıkarak yeni bir habercilik anlayışı oluşturmak için kullanmak istiyorlar. Güvenilir, bağımsız, nitelikli bir haberciliğin önemi her zamankinden daha fazlayken bu öğrenciler bizi ümitlendiriyor. IPI Türkiye Ulusal Komitesinin gazetecilerle öğrencileri bir araya getirme çabasının kıymeti burada ortaya çıkıyor. Fakülte olarak üzerimize düşen sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu bilmenizi isterim. Bu sorumluluklar; sadece bilgi üretmek, ders vermek, akademisyenlerimizin deneyim ve bildiklerini eğitime yansıtmaları ile sınırlı değil. İş birliği içinde olduğumuz platformları artırmak ve nitelikli etkinlikler düzenlemek, ortak çözüm önerileri geliştirmek en büyük amaçlarımız arasında” dedi. “Özgür ve bağımsız habercilik”
IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkan Yardımcısı İpek Yezdani, gazeteciliğin aslen kamu yararına yapılan bir iş olduğunu ve bu nedenle basının da özgür ve bağımsız olması gerektiğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Unutmamak gerekir ki habercilik aynı zamanda ticari bir faaliyet ve bir endüstri kolu. Gazetecilik de günün sonunda profesyonel bir meslek. Gerek medya sahiplerinin gerekse de gazetecilerin objektif, dengeli, doğru ve bağımsız habercilik yapabilmesi için öncelikle düzgün bir gelire ve finansal sürdürülebilirliğe ihtiyaçları var. Bu sempozyumda Türkiye’de dinamik ve sürdürülebilir bir yeni medyanın nasıl oluşturulabileceği gibi sorulara cevap bulmaya çalışacağız.” "Özgünlük için özgürlük"
’Yerel Medyada Sürdürülebilir Gazetecilik’ başlıklı panelde konuşan İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Dilek Gappi, yerel medyada kaliteli ve özgün içeriğin oluşmasının yolunun basının özgür olmasından geçtiğini vurguladı. Gappi, “Medya kuruluşlarının kimler tarafından nasıl finanse edileceği konusu, editöryel özgürlüklerin kısıtlanmasına engel olmayacak şekilde ele alınmalı. Yerel medyada dijital gelir modeline baktığımızda ise ’tık’ alma, yani daha fazla okunma adına ajite edilen veya konu ile içeriğin bambaşka olduğu haberler yayımlanıyor. Belki ilk başta tıklanma sayısı artsa da ilerleyen süreçte okuyucunun güvenini kaybedersiniz” sözlerine yer verdi. Kamunun ve kent dinamiklerinin de üstüne düşen görevler olduğunu hatırlatan Gappi, “Başta merkezi yönetim olmak üzere yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, yani kısacası yaşadığı kente borcu olan tüm dinamikler, her gün en az bir yerel gazete alarak yerel medyayı güçlendirebilir” diye konuştu.