Fatih’te bulunan İsmail Ağa Cami’nin, Kabe ölçülerine uygun bir şekilde inşa edilmesi dikkat çekiyor. Caminin ölçüleri en, boy ve yükseklik olarak Kabe’nin ebatları ile birebir örtüşüyor. Fatih ilçesi Çarşamba semtinde yer alan İsmail Ağa Camii, mimarisinden çok sosyal konumuyla büyük ilgi görüyor. İsmail Ağa Cami’yi diğer camilerden ayıran en önemli bir özellik ise Kabe ölçüleri baz alınarak inşa edilmiş olması. Osmanlı’nın 56’ncı Şeyhülislamı Ebu İshak İsmail Efendi tarafından yaptırılan İsmail Ağa Camii’nin ölçüleri en, boy ve yükseklik olarak Kabe’nin ebatları ile birebir örtüşüyor. Tüm duvarları tıpkı Kabe gibi farklı ölçülere sahip olan caminin duvar ölçüleri, 9 metre ile 11 metre arasında değişiyor. Caminin içinde sekiz mermer sütunun üzerinde kadınlar mahfili, cemaat bölümünün üstünde beş küçük kubbe yer alıyor. Bu da aynı Kabe’nin çevresindeki revakları hatırlatıyor. “Kabe’nin ölçüleri birebir baz alınarak planı yapılmış bir cami”
İsmail Ağa Camii’yle ilgili bilgiler aktaran Sanat tarihçisi Elif Kabalıoğlu, “Ebu İshak İsmail Efendi’nin bizzat kendi imkanlarıyla kendi doğduğu evin üzerine fevkani olarak inşa ettirdiği bir cami. Fakat bu caminin her şeyden öte çok önemli bir özelliği var: Kabe’nin ölçüleri birebir baz alınarak planı yapılmış bir cami. Duvarların bütün ölçüleri Kabe’nin şu anda bulunan ölçüsüyle birebir aynı alınmış. İsmail Ağa Efendi’nin böyle bir hisse kapılıp, istek ve arzuyla, kendi imkanlarıyla böyle bir cami yaptırmasının sebebi ise: Müslüman bir ülkede Müslümanlar olarak en büyük hasretimiz, üzerine vazife olanların Hacca gitmesidir. Hacca da bizatihi Kabe’yi ziyaret etmek için gidiyoruz. Çünkü Kabe, ayet-i kerimelerle de sabit olduğundan dolayı Allah’ın dünya üzerindeki ilk evi. İsmail Efendi’nin olduğu zamanlarda yani 16’ncı yüzyılda yolculuklar 6 ay sürüyordu. Kabe’ye gidiş ve gelişler ziyadesiyle zahmetliydi. İşte bu özlem böyle bir caminin inşa edilmesine vesile oluyor” açıklamasında bulundu. “1717 yılında başlanıyor inşası 1723 yılında bitiriliyor”
Caminin mimari yapısına da değinen Kabalıoğlu, “İsmail Efendi, bu caminin yerinde bulunan evinde dünyaya geliyor. Hatta şu anda defnedildiği yer, kendisinin doğduğu oda. Böyle de hoş bir ayrıntı var. İsmail Efendi, babası da şeyhülislam olduğundan dolayı dini ilimlerin içerisinde olmuş bir şeyhülislam. İstanbul’daki bütün önemli medreselerde şeyhülislamlık yapan, asla adaletten şaşmayan, hak, hukuk denilince önünde bir engel olmayan, adalet sahibi bir insan. Caminin inşasına 1717 yılında başlanıyor, inşası 1723 yılında bitiriliyor. Cami, klasik üsluptan Lale Devri’nin barok üslubuna geçiş özelliklerini taşıyan bir cami. Kabe’deki revaklı kısma ithafen caminin son cemaat yerinde de revaklı bir kısmı görüyoruz” ifadelerine yer verdi. “Vatandaşlar, İsmail Ağa Cami’yi ziyaret edip Kabe’ye olan özlemini dindirebilir”
Vatandaşların İsmail Ağa Cami’yi görmeleri gerektiğinin altını çizen Kabalıoğlu, “Kabe’yi çok seviyoruz, özlem duyuyoruz, gidemeyenler var, tekrar gitmek isteyenler var. O halde gidemeyenler, Kabe’nin ölçülerine göre yapılan İsmail Ağa Camiine gelecekler, bir nevi Kabe’yi ziyaret etmiş, o maneviyatı yaşamış olacaklar” dedi.