Düzce Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinde gerçekleştirilen ameliyatta kalbinin delik olduğu tespit edilen hasta, ameliyatsız kapama işlemiyle sağlığına kavuşturuldu.
Nefes darlığı şikayeti ile başvuran ve yapılan ekokardiyografisinde kalpte delik görüntüsü (ASD) görülen hasta Düzce Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’ne sevk edildi. Yapılan tetkiklerde hastada 1,4 cm ASD (kalpte delik) tespit edildi. Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri, tespit edilen deliğin sağ kalp basınçlarını ve boyutlarını artırdığını belirlemesi üzerine, kalpteki deliğin kapatılması planlandı.
İşlemden bir gün önce Kardiyoloji servisine yatırılan hastanın hazırlıklarının tamamlanmasıyla Femoral (kasık) damarından katater yardımı ile girildi. ASD kapama, anjiografik yöntem kullanılarak tek seansta başarı ile yerleştirildi. Anjiografik yöntem ile genel anestezi olmadan derin sedasyon yöntemi ile yapılan işlem sayesinde hem hastanın yatış süresi kısalırken, cerrahi kesi izi olmadan işlem tamamlandı. İşlem sonrasında Kardiyoloji Servisi’nde takip edilen hasta, şifa ile 2 gün sonrasında taburcu edildi. “Doğumsal kalp hastalıkları arasında”
Kalp kulakçıkları arasında delik olması durumu olarak tanımlanan Atriyal Septal Defekt (ASD) hakkında bilgi veren Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç Dr. Osman Kayapınar, hastalığın toplumda en sık görülen konjenital (doğumsal) kalp hastalıkları arasında yer aldığını ifade etti. Kayapınar “Zamanla artmış kan akımı akciğer basıncında yükselmeye yol açarak akciğerlerde ve sağ kalpte geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabiliyor. Etiyolojisi net olmamakla beraber genetik ve çevresel koşulların etkili olabilir. ASD’nin erken dönemlerde belirti vermemesi nedeni ile hastalar ilerleyen yaşlarda da karşımıza çıkabilmektedirler” dedi.
Atriyal Septal Defektlerle erken dönemlerde semptom gözlenmeyebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Kayapınar, ilerleyen yaşlarda nefes darlığı, çarpıntı, çabuk yorulma, bayılma ya da sebebi tam olarak açıklanamayan inme gibi şikayetlere sebep olduğunu dile getirdi. “ASD’ler ameliyatlı ya da ameliyatsız olarak kapatılabilir”
Ekokardiyografi, trans özefagiyal ekokardiyografi, Kardiyak MR ya da Kateter ile hastalığa tanı koyduklarını belirten Doç. Dr. Kayapınar, “Atriyal septal defektlerin birçoğu 4 yaşına kadar kendi kendine kapanabilir. 7-8 mm altındaki defektlerde tedavi gerektirmeyebileceği gibi daha büyük atriyal septal defektlerin özellikle sağ kalp basınçlarını ve akciğer kan akımını artırdıysa vakit kaybetmeden mekanik olarak kapatılması gerekmektedir. ASD’ler ameliyatlı ya da ameliyatsız olarak kapatılabilir” ifadelerine yer verdi.
Ameliyatsız yöntemin anjiyo benzeri bir prosedürle lokal anestezi ve hafif sedasyon ile gerçekleştirildiğini dile getiren Doç. Dr. Kayapınar, “Hastanın bacak toplardamarından kalbe ulaşılarak şemsiye benzeri bir cihazla defekt kapatılır. İşlem sonrasında hastanede bir gün takip edildikten sonra medikal tedavisi düzenlenerek taburcu edilir. Bu işlemden sonra tekrar bir defekt oluşma ihtimali çok düşüktür, nadiren cihaza bağlı olumsuzluklar yaşanabilmektedir. Diğer bir seçenek ise Anjio ile deliğin kapatılmasının uygun olmadığı durumlarda (çok büyük delik olması, büyük damarların komşuluğunda delik olması, birden fazla delik gibi) genel anestezi altında ve ameliyathane koşullarında ameliyat ile bu deliğin dikilerek ya da yama konularak kapatılmasıdır. Her iki yöntemde Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde başarı ile gerçekleştirilmektedir” şeklinde açıklamasını tamamladı.