Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serdar Akyüz, kalp-damar hastalıkları ve risk faktörlerine yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Kalp sağlığını korumak için en önemli noktanın kötü alışkanlıklardan vazgeçmek olduğunu belirten Akyüz, kötü alışkanlıkların en başında sigaranın geldiğini ve sigaranın kesinlikle bırakılması gerektiğini ifade etti. Akyüz, bir diğer kötü alışkanlığın da yanlış beslenme alışkanlıkları olduğunu söylerken, özellikle fazla tüketilen ekmek ve şekere dikkat çekti. Akyüz açıklamasında “Kalp sağlığımız için karbonhidrattan fakir beslenmemiz gerekiyor. Özellikle bizim halk arasında ekmek, şeker çok tüketilen besinler. Bunları fazla tükettiğimizde kalp damar rahatsızlıklarına sebep oluyor. Kolesterolün yükselmesinde de yine beslenme alışkanlıklarımız önemli bir yer tutmakta. Örneğin yağlı beslenme bunlardan biri. Dengeli bir diyetimizin olması lazım. Bu diyetin içinde karbonhidrat, yağ, protein hepsi olacak, ancak yağ ve karbonhidrat ağırlıklı beslendiğimiz zaman bu kalp damar hastalıklarına sebep oluyor.” ifadelerine yer verdi.
Kalp damar hastalıkları konusunda egzersizin de büyük bir öneme sahip olduğunu söyleyen Akyüz, bisiklete binmek, yüzmek ve yürüyüş yapılabileceğini belirtirken, yürüyüşün tempolu ve günlük en az yarım saatlik olması gerektiğine dikkat çekti. Aile öyküsü olanlar daha dikkatli olmalı
Kalp hastalıklarında aileden gelen yatkınlıkların da etken olduğunu belirten Akyüz, bu gibi durumlarda kişilerin daha dikkatli olmaları gerektiğini önemle vurguladı. Akyüz, kişinin kalp hastalıklarına yönelik aileden gelen bir yatkınlığa sahip olduğunda spor ve dengeli beslenmeye daha erken başlanması gerektiğinin de altını çizdi. Aile öyküsünün önemine vurgu yapan Akyüz; “Burada aile öyküsü dediğimiz birinci dereceden akrabalar; yani anne, baba ve kardeşlerden söz ediyoruz. Erkek bireylerde 55 yaştan önce kalp-damar hastalığı, kalp krizi, bypass, stent gibi öyküler varsa bu diğer bireylere risk yükler. Kadınlarda anne, kardeş gibi kişilerde de 65 yaştan önce böyle durumlar ortaya çıkarsa ilave risk yükler. Bu gibi durumlarda daha genç yaşlarda kalp muayenelerini yaptırmak gerekiyor.” şeklinde konuştu. Yılda bir defa muayene yapılması gerekiyor
Akyüz, erkeklerde 40 yaşından itibaren, kadınlarda ise menopozdan sonra yıllık kalp muayenelerini önerirken, aile öyküsü olan hastalarda bunu 10’ar sene erkene çektiklerini ifade etti. Buna göre erkek hastalarda 30, kadınlarda 40’lı yaşlardan itibaren yılda bir defa kalp muayenesi yapılması gerektiğini belirten Akyüz, özellikle erkek olmanın da bir risk faktörü olduğunu söyledi. Erkek olmanın yanında hastanın ailesinde kalp rahatsızlığı öyküsü varsa, hasta sigara kullanıyorsa daha çok dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Akyüz, birinci amaçlarının hastalığı önlemek olduğunu, ikinci amaçlarının ise tedavi etmek olduğunu aktardı. Göğüs kafesindeki yaygın ağrılara dikkat
Kalp damar hastalıklarında en önemli semptomun göğüs ağrısı olduğunu ifade eden Akyüz, her göğüs ağrısının kalp sebepli olmadığını ve göğüs ağrılarının yüzde 80’inin kalp dışı sebeplerden kaynaklandığını belirtti. Akyüz sözlerine şu şekilde devam etti:
“Göğüs ağrıların birçoğu göğüs kafesindeki kas iskelet sistemi yapılarından kaynaklanır, bir kısmı da midemizden kaynaklanır. Burada ağrı tipi önemli. Bir insanın göğüs kafesinde yaygın bir alanda baskı veya yanma hissi varsa bunu kalp lehine değerlendirmek gerekir. Bıçak saplanır, iğne batar gibi lokal ağrılar olduğunda bunları kalp dışı değerlendirmek lazım. Tabi tek kriter bunlar değil ama kabaca göğüs ağrısı olduğunda hastaya ağrı tipini sorarız.”