Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Türkiye’nin en yeni ve en genç kurumlarından bir tanesi olduğunu belirten Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, “2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile hayatımızda birçok şey değişti. Özellikle hak ve özgürlükler alanında çok önemli ve ciddi adımlar atıldı” dedi.
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Elazığ’a basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bir otelde düzenlenen toplantıda Malkoç, kurumu hakkında bilgi verirken kendisine yöneltilen soruları cevapladı.
Gece Düzce’de yaşanan depreme değinen Şeref Malkoç, “Türkiye son yıllarda inşaat kalitesinin artması tedbirlerin alınması ve konulan kuralların denetimi sonucunda 6 şiddetinde depremlerde olsa dayanıklılığımızın arttığını görüyoruz. Deprem öldürmez tedbirsizlik öldürür derlerdi. Bu vakayı dünkü depremde yaşadık. Allah ülkemizi bu tür doğal afetlerden korusun. Türkiye’de eğitim konusunda son yıllarda çok büyük mesafeler alındı. Derslik sayısı arttı ve adeta öğretmenler ordusu oluştu. Özel okullardaki öğretmenleri de sayarsak 1,5 milyon öğretmenimiz oldu. Bu olağanüstü bir rakam. Derslik, okul ve öğrenci sayısı hakikaten dünya standartlarında. Daha iyisini yapacağız ve yakalayacağız. Türkiye’nin her iline üniversite kuruldu. Açık ve uzaktan öğretim dahil üniversitelerde okuyan öğrenci sayımız 8 milyon civarında. Bu 8 milyonu Türkiye’nin yaş itibari ile nüfusa oranladığımızda, üniversite okuyabilecek olan nüfusumuzun çok büyük bir kısmının yüksek öğretim gördüğünü şahitlik ediyoruz. Üniversite mezunlarını da ilave ettiğimizde Türkiye’nin 3’te 1’inin üniversite bitirmiş insanlardan oluştuğunu görüyoruz. Yani kaliteli eğitim almış, vasıflı insanlardan oluştuğunu görüyoruz. Buda Türkiye’nin en büyük gücüdür. Bundan sonrada dünyadaki yarışta en belirgin olarak önce çıkacak konulardan biri” diye konuştu. Kurumu hakkında bilgi veren Malkoç, “Kamu Denetçiliği Kurumu Türkiye’nin en yeni ve en genç kurumlarından bir tanesidir. 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile hayatımızda birçok şey değişti. Özellikle hak ve özgürlükler alanında çok önemli ve ciddi adımlar atıldı. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru bunlardan bir tanesidir. Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulması, anayasanın 74. Maddesinde yer alması de bu önemli değişikliklerden birisidir. CİMER, Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurulu, Etik Kurulu veya Açık Kapılar kuruldu. Bu anlamda hak ve özgürlüklerin kullanılması, iyi yönetimin talepleri noktasında yapılan kamu hizmetlerinin denetimlerinde kamu görevlerinin ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun denetlenmesi açısından son derece önemli. Anayasada ve yasalarımızda bulunan hak ve özgürlükler, bugün Avrupa’nın birçok ülkesinde daha ileri düzeyde. Ancak 2 tane problemimiz var. Anayasada ve yasada belirtilen bu hak ve özgürlüklerin kullanılması için inşa edilen mekanizmaları toplumumuz yeterince bilmiyor. Bu kurumlardan nasıl istifade edeceği noktasında da yeteri kadar bilgilendirme olmamış. Bu konuda bilinç ve şuur oluşturabilirsek, şikayet ettiğimiz konuların birçoğunun kendiliğinden düzeleceğini şahidiz. Kamu hizmeti veren kurumlardaki yöneticilerin, hukukun üstünlüğü konusunda hakkaniyet, adalet ve insan hakları konusunda daha duyarlı olmalarını temin etmek. Bu hukukun üstünlüğü konusunu kültür haline getirmek. Kamu Denetçiliği Kurumu, anayasa ve 6328 sayılı kanunda kendisine verilen görevler ifa ederken aynı zamanda da bu konuları topluma aktarmak, halkın daha aktif olması, var olan mekanizmaları iyi kullanması için belli çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalardan birisini bugün Elazığ’da icra edeceğiz” şeklinde konuştu.