TBMM Genel Kurulu'nda Kamu Denetçiliği Kurumu raporu görüşüldü. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, yaptığı konuşmada, “İlk kurulduğu 2013 yılında toplam 7 bin 638 başvuru, 2016 yılında 5 bin 519 başvuru, 2019 yılında 20 bin 968 başvuru, 2020 yılında ise 90 bin 209 olmak üzere toplam 179 bin 744 şikâyet başvurusu almış ve bugün bunun yaklaşık 91 bin 100'ü sonuçlandırılmış. Yani Kamu Denetçiliği Kurumu son yıldaki, 2020 yılındaki başvuru sayısının olağanüstü artışı dikkate alınmadığı takdirde bütün başvuruları hemen hemen zamanında yerine getirmiş. Şimdi, aslında burada incelememiz gereken, irdelememiz gereken Kamu Denetçiliği Kurumunun hangi usul ve esaslar çerçevesinde karar verdiği, ‘Kendisine nasıl başvurular yapılmış, ne şikayetler dile getirilmiş, bu şikayetleri hangi çerçevede incelemiş'.
Biraz önce değerli milletvekilimizin okuduğu gibi kanun hükümleri veya kendilerine verilen görev çerçevesinde incelemiş mi incelememiş mi? Burada bulunan arkadaşlarımızın, Kamu Denetçisi olarak seçilmiş kişilerin, başlangıçta hangi siyasi partide görev aldıkları, hangi görevde bulunduklarıyla ilgili eğer ön yargıyla baktığımız takdirde bu ön yargı çerçevesindeki değerlendirmelerimiz yanlış sonuçlara doğru götürür. ‘Kamu Denetçiliği Kurumu aldığı kararlarda hakkaniyetli davranmış mı? Kişi haklarını gözetmiş mi? Kamu vicdanını yaralamış mı?' bunu değerlendirmemiz gerekir ama Sayın Başkan Şeref Malkoç'un Cumhurbaşkanı Danışmanı olması veya bir siyasi partide milletvekilliği yapması, Fatma Benli Hanımefendi'nin AK Parti Grubunda daha önceki dönemde milletvekili olarak görev yapması. O arkadaşlarımızın aldığı kararlar, kendilerine gelen dosyalar konusundaki verdiği kararları incelemek gerekir. Onları seçen kim? Türkiye Büyük Millet Meclisi müşterek komisyonu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu.
Buradan ‘O milletvekillerini niye seçtiniz? Bunları niye seçmediniz? Ya, daha az AK Parti'li yok muydu?' ya da ‘Başka partilerden biri yok muydu?' diye ifade etmek sistemin ve kanunun ruhuna, anlayışına, içeriğine aykırı bir davranıştır. Şu anda bu sistem verilmiş mi? Verilmiş. Usulüne uygun yapılmış mı? Yapılmış. O arkadaşlarımızı kendi kimliklerinden dolayı, daha önceki yaşadıkları siyasi faaliyetlerden dolayı töhmet altında bırakarak, onların kararlarını yok sayarak onların yaptığı işleri siyasi bir davranış şeklinde göstermeye çalışmak, az önce Sayın Haydar Bey'in ifade ettiği gibi... Kamu Denetçiliği Kurumunu methetti, faaliyetlerini de methetti, kararlarını da methetti ama bazı sorular sordu, dedi ki: Siz bu sorulara cevap verebilir misiniz? Tek adam rejiminde buna imkân verebilir misiniz?” dedi.
CHP Ankara milletvekili Ali Haydar Hakverdi, kurumun devlet sisteminde var olmasını savunduklarını söyleyerek, “Kamu Denetçiliği Kurumunun da eli ve gücü zayıflatıldı. Mesela, bugün -iki seferdir Kamu Denetçiliği Kurumunun bu raporu Meclise geliyor, geçen sefer tam denetçilik raporu görüşülecekken yoklamayla kapandı- AK Parti Grubu karar yeter sayısını zor buldu, yine yoklamayla kapatabilirdik ama bugün ısrarla, kendim de Kamu Denetçiliği Raporu görüşülsün arzuladım. Çünkü kıymet verdiğimiz bir Kurum. Aslında Meclisi iktidar sıralarının çalıştırması gerekirken, onlar Kuruma bugün 2 seferdir sahip çıkmadı, biz sahip çıkıyoruz. Yani bu Meclisi çalıştırma sorumluluğu iktidarındır ama dediğimiz gibi, muhalefet olarak bu kıymetli kurumlara sahip çıkmak gibi bizlerin de bir görevi var” ifadelerini kullandı.
MHP Afyonkarahisar milletvekili Mehmet Taytak, Kamu Denetçiliği Kurumuna 2020 yılında toplam 90 bin 209 başvuru yapıldığını belirterek, “Bu başvuruların 70 bin 440 adedi Covid-19 salgını kapsamında vatandaşlarımıza verilen temel destek kredileriyle ilgilidir, 19 bin 769 adedi ise diğer alanlardan gelen şikâyet ve başvurulardır. 2020 Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu'na göre bankacılık işlemleri konusunda gelen 70 bin 440 adet başvurunun 70 bin 187 adedi -yani yüzde 99,64'ü- incelenmiş olup 67 bin 281 adet başvuru hakkında ‘tavsiye' kararı, 2 bin 906 adet başvuru hakkında ise ‘incelenemezlik' kararı verilmiştir, 253 adet başvurunun ise yasal inceleme süreci hâlâ devam etmektedir” diye konuştu.
HDP Mersin milletvekili Fatma Kurtulan, kurumun inceleme yaparken, insan haklarına dayalı, adalet, ayrımcılığın önlenmesi, yetkiyi kötüye kullanma, eşitlik, tarafsızlık, dürüstlük, nezaket, şeffaflık, hesap verilebilirlik, dinlenilme hakkı, savunma hakkı, makul sürede karar verme hakkı gibi ilkeleri gözettiğini belirtti.
İYİ Parti Mersin milletvekili Behiç Çelik, kamusal düzenin her yüzünün bir gerçeği haykırdığına işaret ederek, “Adalet, doğruluk ve dürüstlük hakkaniyet, hukukilik, açıklık, hesap verebilirlik, ehliyet ve liyakat, kayırmacılıktan kaçınmak, millî gelirin adil paylaşımı, güvenlik, sağlık, bu şekilde devam edebiliriz. Bu ilkelerin hayata kâmilen geçirilmesi kuşkusuz çok anlamlı olur; o zaman iyi yönetim ortaya çıkar. İyi yönetim, hukuk devletine, demokrasiye, insan haklarına saygıya bizi taşır ki bu, herkesin yani umumiyetle de toplumumuzun menfaatinedir” ifadelerini kullandı.
Ahmet Umur Öztürk