İzmir’de pandeminin ilk günlerinde meme kanseri tanısı alıp tutkuyla bağlı olduğu halk dansları çalışmalarını bırakmak zorunda kalan bir çocuk annesi Neslihan Ergin, tedavisinin ardından iyileşerek eski günlerine geri döndü. Tekrar folklor ekibinde yerini alan Ergin,“Pandemiyle birlikte benim de tedavilerim bitti. Kanser geldiği gibi giderken yasaklar da kalktı ve yeniden dansa başladım. Ben bugünün geleceğine inandım, sizler de inanın” diyerek hastalara mesaj verdi.
İzmir’de eşi Ümit Ergin (40) ve 6 yaşındaki kızları Defne ile mutlu bir hayatı olan Neslihan Ergin (39) için Covid-19 pandemisi farklı korkularla geçti. Türkiye’de henüz pandemi vakalarını görmediğimiz Şubat 2020’de bir folklor çalışmasının ardından memesinde bir sertlik hisseden Ergin, zaman geçirmeden doktora gitti. Biyopsi sonucunda tümörün kötü huylu olduğunu öğrendi. Bunun üzerine 14 Nisan 2020 günü Kent Onkoloji Merkezi’nde ameliyat olan Ergin’in meme ucunda da tümör olduğu için sağ memesi alınıp protez takıldı. Pandemi korkusunun yaşandığı, sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü günlerde Ergin, Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü’nün takibinde kemoterapi seanslarına başladı. Ardından akıllı ilaç ve hormon tedavilerine geçildi. Zorlu bir süreci ve kanseri arkasında bırakan, bir firmanın satış temsilcisi olan Ergin en büyük tutkusu dansa geri döndü. Üyesi olduğu Ege Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin Bilecik yöresi halk dansları ekibinde yer alan Ergin, arkadaşlarının ’geçmiş olsun’ dilekleri arasında çalışmalara başladı. “Bu günün geleceğine inandım, sizlerde inanın”
24 Mayıs akşamı Bornova Sanat Kulübü’nün 4. Gala gecesinde ekip arkadaşlarıyla birlikte bu yılın ilk gösterisine çıkmaya hazırlanan Ergin, kanser tedavilerinin karamsar insanların kolay baş edebileceği bir süreç olmadığını söyledi. Hastalara, “Güçlü olun, pes etmeyin” diye seslenen Ergin sözlerine şöyle devam etti: “Kemoterapi, akıllı ilaç, hormon tedavisi derken hem iki koca yılı hem de kanseri devirdim. Bu süreçte vücudum reddettiği için bir kez daha ameliyat masasına yattım ve protezim çıkarıldı. Tedavi sürecinde saçlarım dökülmeye başlayınca önce kısacık kestirdim, sonra kazıttım. Kelliğimi de sevdim. Bu süreci hayatımda kısa bir mola diye gördüm. Ben hep hayat doluyum, bu dönemde de değişmedim daha çok hayata bağlandım. Dansı bırakmak zorunda kaldım diye üzülüyordum. Açıkçası pandemi nedeniyle bu çalışmalar da yasaklanınca, dans edemeyecek olmama da üzülmedim. Dans benim hayatımın en güzel renklerinden biri. Herkesin hayatta böyle güzel renkleri olmalı ve onlara sarılmalı. Pandemiyle birlikte benim de tedavilerim bitti. Kanser geldiği gibi giderken yasaklar da kalktı ve yeniden dansa başladım. Ben bugünün geleceğine inandım, sizler de inanın. Benimle aynı dernekte dans eden eşim, kızımla mutluyum, işimi, dansı, folklor ekibindeki arkadaşlarımı çok seviyorum. Tekrar halk danslarına başlayınca arkadaşlarım benden daha fazla sevindi. Benim kansere yakalanmış olmam ekipte de ciddi bir farkındalık oluşturdu. Hem kontrolleri konusunda dikkatliler hem de hayata hep eskisinden daha pozitif bakıyorlar, bakıyoruz. Hayat, doğayı, insanı, dansı ve her şeyi sevince güzel. Ben bugünün geleceğine inandım, sizler de inanın.” “Diğer hastalara rehber oldu”
Öte yandan Kent Onkoloji Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, Neslihan Ergin’in tedavi sürecini iyi yönettiğini belirterek, “Neslihan hanım, hayatı çok seven, pes etmeyen, yılmayan, zorluklara göğüs geren örnek bir hasta. Bu özellikleri sayesinde başka hastalara da rehber oluyor, onlara moral aşılıyor. Tedavi başarısında da hastaların bu pozitif yönleri çok değerli” diye konuştu.