Türkiye'de kadın cinayetleri bitmek bilmedi. Son kurban, henüz 28 yaşındaki mimar Başak Cengiz'di. Ankara'da yaşayan Başak Cengiz, geçici görevle kısa süre önce İstanbul'a geldi.
Salı akşamı işten çıkıp evine gittiği sırada Can Göktuğ Boz'un samuray kılıçlı saldırısıyla hayatını kaybetti. Katil ifadesinde "Birini öldürmek istedim. Karşı koyamayacağı için kadını seçtim" demesi ise tüyler ürpertti. Sokak ortasında, hiç tanımadığı bir cani tarafından katledilen Cengiz, toprağa verildi.
YARIM SAAT SOKAKLARDA DOLAŞTI
Ataşehir'de, Mimar Başak Cengiz’i öldüren Can Göktuğ Boz’un dehşet sonrası elinde kılıçla binaya giriş anına ilişkin fotoğraflar ortaya çıktı. Güvenlik kamerası kayıtlarına göre, saldırgan elinde kılıçla yaklaşık yarım saat sokaklarda dolaştı.
Ataşehir'de kılıçlı dehşetten yeni detaylar ortaya çıkıyor. Ataşehir'de oturduğu sitenin önündeki yola çıkan Can Göktuğ Boz, saat 18.25'te elindeki kılıçla Mimar Başak Cengiz'e saldırdı. Saldırgana çevredekiler engel olmak istedi. Ancak elindeki kılıç nedeniyle yanına yaklaşamadı. Saldırgan koşarak yolun karşısına geçerek uzaklaştı. Güvenlik kamerası kayıtlarındaki saate göre saldırgan oturduğu siteye ise yaklaşık yarım saat sonra döndü. Saat 18.56'da siteye dönen Can Göktuğ Boz'un elinde yine kılıç olduğu görülüyor.
PSİKOLOJİK HASTALIĞI YOK, UNUTKANLIK TEDAVİSİ GÖRMÜŞ
Saldırgan ifadesinde evinde bulunan çok sayıda bıçak ve kılıç türü kesici aleti internet ve av bayilerinden aldığını, aldığı bıçakların ‘dandik’ olduğunu görünce iyi bıçak alana kadar bir çok kez bıçak aldığını söyledi. Cinayette kullandığı kılıcını ‘Kungfu kılıcı’ olarak adlandıran katil zanlısı Can Göktuğ Boz, internetten satın aldığı kılıcının sağlam olduğunu da vurguladı. Uyuşturucu ve unutkanlık nedeniyle de tedavi gördüğünü, bunların dışında herhangi bir hastalığı olmadığını öne süren Boz, cinayeti canı sıkıldığı için işlediğini de ifadesinde açıkladı. Olay günü spor yaptıktan sonra karamsarlık ve mutsuzluk hissettiğini ve kılıcını çantasına koyarak sokağa çıktığını anlatan katil zanlısı Can Göktuğ Boz, hayatında ilk kez gördüğü adını daha sonra polislerden öğrendiği genç kadına, sayısını bile hatırlamadığı kılıç darbeleriyle saldırdığını söyledi. Katil zanlısının evinde bulunan silahlar polis tutanaklarına şöyle aktarıldı: 12 kasatura, 7 döner bıçağı, 3 bıçak, biri cinayet silahı olan samuray kılıcı toplam 4 kılıç, çakı, beyzbol sopası.
KATİL HAKİMİN KARŞISINDA GÜLÜYOR
Beyaz TV'ye konuşan baba Boz, genç kızın ailesi için kahrolduğunu belirterek, "Hakimin karşısında gülüyor. Hakim, diyor ki; 'Sen mi öldürdün?', 'Evet hatırlıyorum, ben öldürdüm. Ama niye öldürdüm bilmiyorum' diyor. Karşı tarafa kahroluyorum. Gencecik kızcağız öldü. Cinnet geçiriyor ilk gördüğü kişiyi öldürüyor. Bunun açıklaması yok. Akşamdan beri karşı tarafa ağlıyorum. Bu normal bir kadın cinayeti de değil" diye konuştu.
'OĞLUMU SAVUNACAK DEĞİLİM'
Oğluyla ilgili açıklamalarına devam eden baba Boz, "Bir sürü hastane dolaştık. Son üç senedir gayet sakin. Bugüne kadar kimseyle ağız dalaşı yapmayan bir çocuktu. Üç senedir yalnız yaşıyordu. Her gün ofise alıyordum, her akşam uğruyordum, yemek yerdik. Ben oğlumu savunacak değilim. Kelepçe takıp da elimde gezdiremem ki. Bıçakları, kılıçları çok severdi. İnternetten alıyordu, 'alma' diyordum" dedi.
"YANIMDAKI SÜS KÖPEĞİ GİBİ TAŞIMIŞIM"
Ali Boz oğluyla ilgili ayrıca "Ben oğlumu savunacak değilim. Kelepçe takıp da elimde gezdiremem ki. El bebek gül bebek yetiştirdik. Yanımdaki süs köpeği gibi taşımışım.” ifadelerini kullandı.
AVUKATI ANNESİ: 14 YAŞINDAN BERİ PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRÜYORDU
Katilin avukat annesi Ayşe Necla Yomralıoğlu'ysa oğlunun savunmasını üstlendi. Yomralıoğlu mahkemede, “Kendisi 14 yaşından beri psikolojik tedavi görmektedir. Verilen ilaçları düzenli kullandıramadık. Son 2-3 senedir tedaviyi reddediyor. Sıkıntıların arttığını, akıl sağlığının yerinde olmadığını ben de gözlemledim. Bu sebeple gözlem altına alınmasını ve tedavisinin yapılmasını talep ediyorum” dedi.
'KUZUMU BENDEN AYIRDILAR'
Başak Cengiz'in annesi Beyhan Cengiz, gözyaşları içinde, kızının yolda yürürken katledildiğini söyledi. Cengiz, "Onu doğradılar. Sahipsiz yakaladılar. Yerlere serdiler. Düşmanı değildi. Kırdılar gülümü. Kuzumu benden ayırdılar. Namusuyla ekmek parası kazanmaya gitti. Düğün yapacaktı benim kızım. Onu paramparça ettiler. Ben herkesten adalet istiyorum. Arkadan saldırmış hain. Aklı yokmuş, hastaymış. Aklın yoktu da nasıl arkadan saldırdın benim kızıma? Asıl suç onun ailesinde; madem hastaysa çocuğunu hastaneye götür. Neden benim yavrumun kanlarını yere akıttı? Kurban etti benim yavrumu. Ben adalet istiyorum. Benim yavrum onun düşmanı değildi. Düşman bile böyle yapmaz, tuzak kurmaz" diye konuştu.
BAŞAK'IN DAYISI: ANNESİ, SANIK SANDALYESİNDE OTURMALI
Başak Cengiz'in dayısı Ufuk Çağlayan ise Can Göktuğ Boz'un annesinin avukat olduğunu ve çocuğunun savunulmasını istediğini belirterek, "Böyle bir şey olamaz. O kadının avukat sandalyesinde değil sanık sandalyesinde oturması lazım. Sen çocuğunun belasından uzak durmak için ayrı bir ev aç sonra sal dışarı, gitsin birisini öldürsün. Böyle bir şey var mı? Bizim çocuğumuzu kim geri verecek? Sen ona nasıl kıydın? Biz onun eline dokunamıyorduk, yüzüne bakamıyorduk, dokunmaya kıyamıyorduk; nasıl kıydın ona? 'Akli dengesi yerinde değil' deniyor. Siz nasıl anne, babasınız? 'Parasını veririm, kirada oturturum, bela benden uzak dursun; herhangi birini öldürürse de öldürsün'. Böyle bir mantık olabilir mi?" diye konuştu.
HUKUKÇULAR DEĞERLENDİRDİ
Yaşanan cinayetin ardından gözler Boz ailesine çevrildi. Avukat anne Ayşe Necla Yomralıoğlu ve mühendis baba Ali Boz, "Oğlumuzun psikolojisi bozuk" dedi. Hukukçular ailenin olaydaki rolünü TAKVİM Gazetesi'ne değerlendirdi.
AVUKAT BARIŞ ERBAŞ: Anne ve babanın cinayetten ötürü cezai bir sorumluluğu yoktur. Ancak hukuki sorumlulukları gündeme gelebilir. Şahıs gerçekten akıl hastasıysa gerekli tedbirleri almadıkları için sorumlu tutulabilirler.
AVUKAT ÇAĞLA GÜL BULUT: Şüphelinin akıl hastalığı nedeniyle vesayet altına alınması gerekirdi. Bu durumda aile şüphelinin kontrol altında tutulmasını sağlama sorumluluğu var.
BAŞAK'IN NİŞANLISI: DELİ OLDUĞUNA İNANMAMIZI BEKLEYEMEZSİNİZ
Başak Cengiz'in nişanlısı Mahir Mızrak, Can Göktuğ Boz'un akli dengesinin yerinde olmadığı iddialarına, sosyal medya hesabından tepki gösterdi. Mızrak, Boz'un yakalandıktan sonra yüzünü gizlerken gazeteciler tarafından çekilen fotoğrafıyla birlikte paylaştığı mesajında, "Samuray kılıcı ile cinayet işleyen, kendisine direnemeyeceğini düşündüğü için kadını hedef seçtiğini söyleyen, gazeteciler fotoğraf çekerken yüzünü gizlemeyi akıl eden birinin deli olduğuna inanmamızı bekleyemezsiniz" dedi.
Mahir Mızrak, Can Göktuğ Boz’un avukat annesi Ayşe Nejla Yomralıoğlu'nun da yargılanmasını istediğini belirterek, "Annesinin yargılanmasını istiyorum. Böyle bir cani yetiştirdiği için, yaptığı şeyi savunacak kadar vicdansız olduğu için" yazdı.
Mahir Mızrak, nişanlısı Başak Cengiz ile çekilen fotoğraflarını da "Nur yüzlü meleğim, bakmaya doyamadığım, dokunmaya kıyamadığım Allah'ıma emanetsin. Seni çok seviyorum, çok özledim. Allah'ım sabrını ver yarabbim çok zor çok" mesajıyla paylaştı.
Mızrak, Cengiz'in 'melek kanadı' takılmış fotoğrafını da paylaşarak, "Meleğim gitti meleğim. Mekanın cennet olsun nur yüzlüm" dedi.
AHMET HAKAN: SAMURAY KILIÇLI KATLİAM ŞU BEŞ SONUCU DOĞURMALI
Vahşi cinayeti köşesinde değerlendiren Hürriyet yazarı Ahmet Hakan şu 5 çıkarımda bulundu;
BİR: İnternetten leblebi, çekirdek satar gibi Samuray kılıcı satılmasının önüne geçilmeli. Samuray kılıcına ulaşım, bu denli kolay olmamalı. Bu tür kılıçların, “Hediyelik eşya” kategorisine alınmasına yasak konmalı.
- İKİ: Canavarca hisle cinayet işleyecek denli hasta ruhlu kişilerin, devlet tarafından takibi yapılmalı ve tedavi altına alınmalı. Takip ve tedavi işi, ailenin inisiyatifine bırakılmamalı.
- ÜÇ: Cinayet işleyecek denli sorunlu çocuğuyla ilgilenmeyen, o çocuğa kılıç alabilecek parayı veren anne baba da bu işten sorumlu tutulmalı. Hiç değilse vicdanen yargılanmalı.
- DÖRT: Psikolojik açıdan hasta olduğu doktor raporlarıyla sabit olmayan katiller için, elde hiç veri yokken “sorunlu” denmemeli. Yargıyı etkileyecek bu tür yaklaşımlardan kaçınılmalı.
- BEŞ: Bu tür cinayetlerin ardından maktulden ziyade katile odaklanılmalı... Maktulün fotoğraflarından ziyade katilin fotoğrafları yayınlanmalı. Katilin elde bir tane fotoğrafı varsa... Onunla yetinilmeli.