Kayseri’de daha önceden ağaç fosillerinin olabileceği yönündeki haberlerin ardından şehre gelerek yüzey araştırması yapan bilim adamları, Kızılırmak kenarında yaprak fosillerine rastladı.
Kayseri’ye gelen bilim insanları tarafından yüzey çalışması yapıldığını aktaran ÇEKÜL Vakfı Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy, çalışmanın verimli geçtiğini söyledi. Prof. Dr. Özsoy; "Daha önce arazi çalışması yaparken şöyle söylemiştik; ’Bu işin uzmanlarına danışıp Kayseri’de ağaç fosili varlığının tespiti ve çeşitliliğinin araştırılması noktasında bir adım atacağız’ demiştik. Bu noktada gelişmeler oldu ve İstanbul Orman Fakültesi’nden Ağaç Fosili Uzmanı Prof. Dr. Ünal Akkemik, Biyolog Prof. Dr. Ali Demirsoy, Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, Kültepe Koramaz Derneği Başkanı Halit Erkiletlioğlu, Abdülkadir Dağlı, ben ve Faris Kılıç’ın katıldığı bir yüzey çalışması yapıldı. Kayseri’de daha önce şüpheli olan veya konuşulan bazı lokasyonlara gidildi ve yerinde görüldü. Burada çıkan buluntular ve kesitler kişinin uzmanları tarafından değerlendirildi ve çeşitlendirilmesi yapıldı. Şöyle bir önemli özelliği var; Kayseri’de fosil varlığının olup olmadığına dönük bir aydınlatma sonucu çıktı. İkincisi; çıkan fosil buluntularının çeşitleri hakkında bilgi sahibi olundu. Şöyle bir amacımız vardı; Kayseri’de kurulacak olan Paleontoloji ve Doğa Tarihi Müzesi’nin bir seksiyonunun ağaç ve ağaç fosilleriyle ilgili olması kaçınılmaz. Hem buraya malzeme olması, hem bilgi aktarımı açısından Kayseri’de bu işin önemli olduğunu görmüştük. Çok verimli bir çalışma gerçekleşti" ifadelerini kullandı. "Kızılırmak kenarında izlere rastladık"
Yapılan araştırmalarda fosilleşmiş yaprak izlerine rastladıklarını aktaran İstanbul Orman Fakültesi Ağaç Fosili Uzmanı Prof. Dr. Ünal Akkemik; "Benim çalışma alanlarım; fosiller, taşlaşmış ağaçlar ve bir diğeri de özellikle tarihi yapılarda bulunan ahşapların tanımlanması ve kullanım dönemlerinin saptanması. Bu alanlarla ilgili birkaç gündür çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalar kapsamında özellikle Kızılırmak kenarında bazı fosilleşmiş yaprak izlerine rastladık. Bunları gerekli yerlere ilettik, zamanla üzerinde çalışılması gerekiyor" diye konuştu. Kayseri’nin hem tarihi hem de medeniyet anlamında zengin bir şehir olduğunu da sözlerine ekleyen Akkemik sözlerini şöyle sürdürdü;
"Kayseri; Anadolu’nun orta yerinde gerçekten güzel bir şehir. Burada günümüzden 3 bin yıl öncesine kadar Tunç Çağı’na ait yerleşim yerleri var. Anadolu’daki medeniyet çeşitliliğinin bir örneğini de burada görüyoruz. Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı izleri var. Hemen hemen her dönemde burada mutlaka insanlar yaşamış ve bunların izlerini görebiliyoruz. Bunun dışında daha da eskiye gittiğimiz zaman da özellikle deniz canlılarının yoğun olduğunu görüyoruz. Çünkü burası aslında ’Miyosen’ dediğimiz günümüzde 23 milyon ile 7 milyon yıl aralığına denk gelen dönemde buralar denizdi. ’Akdeniz’in Atası’ dediğimiz Tetis Denizi ile kaplıydı buralar. Onların izlerini de görebiliyoruz."