Kilis’te eşi Fatime Gül Özyer’i döverek öldüren M.M.Ö., üçüncü kez hakim karşısına çıktı. M.M.Ö. hakkındaki karar, 18 Ekim tarihindeki duruşmada verilecek.
13 Ekim 2021 tarihinde Albay İbrahim Karaoğlanoğlu Mahallesi’ndeki ikametlerinde sanık M.M.Ö. (29), 15 gün önce doğum yapan eşi Fatime Gül Özyer’i (27) döverek hastanelik etmişti. 20 Ekim 2021 tarihinde beyin kanaması sonucu tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Özyer’in davasına ilişkin katil zanlısı M.M.Ö. üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Kilis Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Özyer’in babası Ahmet Çetin, annesi Keziban Çetin, ailenin avukatı İbrahim Halil Demircioğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının avukatları, sanığın avukatları ve tanıklar katıldı.
Sanık M.M.Ö. ifadesinde, kendisinin darp etmediğini, maktulün kafasını duvara vurduğunu beyan etti
Mağdur ailenin avukatı İbrahim Halil Demircioğlu, sanığın ifadesinde başından beri çelişkiler olduğunu, olayı inkar ettiğini ifade ederek, İstanbul Adli Tıp Kurumundan gelen raporda, mağdurun hastaneye gelmeden beyin kanaması geçirdiğini, eşi tarafından darp edildiğini ve en ağır cezayı almasını istediklerini belirtti. “Savcı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi”
İddia makamı olan Cumhuriyet Savcısı, M.M.Ö. için ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmesini mahkeme heyetinden talep etti. Mahkeme heyeti, tanıkları dinledikten sonra sanığın tutukluluk halinin devamına, tarafların son savunmalarını hazırlamasına, karar duruşmasının 18 Eylül 2022 tarihine ertelemeye karar verdi.
Duruşma bitiminde adliye önünde gazetecilere açıklamada bulunan ailenin avukatı İbrahim Halil Demircioğlu, “15 gün önce doğum yapmış, bebeği olan eşini, eve alkolle gelip kafasına vurarak, duvara vurarak eziyet çektirerek, işkence çektirerek öldürmüştü. Maktulün hastaneye götürüldüğünde beyin tomografisi çekildiğinde beyin kanaması olduğu anlaşılmış, akabinde de kalbi durarak hayatını kaybetmiştir. Sanık bunu kabul etmiyor, hastanenin öldürmüş olabileceğini ya da kendi kendinin öldürmüş olabileceğini söylüyor. Bu nedenle sanık tarafı hastane raporunun yanlış olduğunu, hastane raporundan sonra verilen Adli Tıp Kurumu raporunun yanlış olduğunu, her ikisinin de devletin kurumları tarafından verilmesine rağmen, her iki raporda da kafasına vurmak suretiyle travma sonucu beyin kanaması geçirmesi suretiyle öldürülmüş olduğu anlatılmasına rağmen, tespit edilmesine rağmen, hala yeni bir rapor aldırılması gerekir, hemşirelerin ifadesinin alınması gerekir, doktorlara sorulması gerekir, bu raporlar yanlıştır, bu raporlara itibar edilmemesi gerekir şeklinde savunma içerisine girmişlerdir. Biz beklerdik ki özür dilesin, yanlış yaptığının farkında olsun, bu işin yanlış bir eylem olduğunu anlatmasını isterdik. Ama asla böyle bir şey yapmıyor. Bu sebeple savcı, sanığın savunmasını itibar etmeyerek, tutukluluk halinin devamını istedi. Eşe karşı kasten öldürme fiilin işlediğinden dolayı ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, 18 Ekim tarihinde karar verilmesi kararını verdi” ifadelerini kullandı.