USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Kitaplar, Rami Kütüphanesi’nde şifa buluyor

Istanbul’un en büyük avrupa’nın ise sayılı kütüphanelerinden olan rami kütüphanesi’ndeki “kitap şifahanesi” bölümünde kitapların onarım ve bakım çalışmaları yapılıyor.

Kitaplar, Rami Kütüphanesi’nde şifa buluyor
25-01-2023 11:16
Google News

İstanbul’un en büyük Avrupa’nın ise sayılı kütüphanelerinden olan Rami Kütüphanesi’ndeki “Kitap Şifahanesi” bölümünde kitapların onarım ve bakım çalışmaları yapılıyor. Cerrah titizliğinde yapılan çalışmaların yanı sıra, kitapların onarımıyla ilgili eğitimlerin de verileceği açıklandı. Rami Kütüphanesi, dron ile havadan da görüntülendi.


Açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirilen, İstanbul’un en büyük Avrupa’nın ise sayılı kütüphanelerinden biri olan Rami Kütüphanesi’ndeki Şifahane ve Yazma Eserler Kütüphanesi dikkat çekiyor. Alanında uzman restoratör ve konservatörler, “Kitap Şifahanesi”nde yazma eserlerin onarım çalışmalarını cerrah titizliğinde yapıyor. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kitap Şifahanesi ve Arşiv Dairesi Başkanı Nil Baydar, kurum olarak yabancı ülkelerin talebi üzerine onarım eğitimleri verdiklerini, bundan sonra da bu eğitimleri Rami Kütüphanesi Kitap Şifahanesi içinde vermeye devam edeceklerini açıkladı. “Belki Dünya’da bu alanda fazla personelle çalışan yoktur”


Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kitap Şifahanesi ve Arşiv Dairesi Başkanı Nil Baydar, “Burada yazma eserlerin korunması ve onarılma çalışmaları yapılıyor. Yıllar içinde yapılmış olan, yüzyıllardan beri günümüze ulaşan yazma eserlerden tahrip olanlarının onarımını yapıyoruz. Aynı zamanda bunların analizlerini gerçekleştiriyoruz, kimya ve mikrobiyolojik analizlerine bakıyoruz, mürekkeplerini ve bozulmalarını inceliyoruz ve nasıl yapıldıklarını anlamaya çalışıyoruz. Şu anda 50 kişiyiz. 24 kişi daha alacağız. Bu anlamda İslam yazmaları konservasyonu alanında çalışan, bu kadar geniş kadroyla çalışan kurumların başında geliyoruz. Belki Dünya’da bu alanda fazla personelle çalışan yoktur. Ayrıca uzmanlarımız, uzman yardımcılarımız var, mikrobiyolog ve kimyagerlerimiz var. Yaklaşık 100-110 kişiyi bulacağız” açıklamasında bulundu. “Libya’dan, Patani’den de konservasyonu yapılmak üzere bize teslim edilen eserler var”


Kitapların onarılması dışında pek çok ülkeye onarımla ilgili eğitimler de verdiklerini belirten Başkan Baydar, “Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’na bağlı kütüphanelerimizdeki onarıma ihtiyaç duyan kitapları alıyoruz öncelikli olarak ama onun dışında dekanlığımıza bağlı diğer müze ve kütüphanelerden de onarım yapılmak üzere kurumumuza kitap teslim edildi. Bunların konservasyonunu gerçekleştiriyoruz, bitenleri iade ediyoruz. Libya’dan, Patani’den de konservasyonu yapılmak üzere bize teslim edilen eserler var; onların da konservasyonu gerçekleştiriliyor ve iade ediliyor. Ayrıca sıklıkla eğitim veriyoruz. Azerbaycan, Özbekistan ya da Afrika gibi ülkelerde İslam yazmaları koleksiyonu bulunan bazı kurumlar, bizden onarımlarla ilgili eğitim talebinde bulunuyorlar. Onlara eğitim de verdik, bundan sonra da vermeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. “Çok ince ve çok emek gerektiren bir işte çalışıyoruz”


Zahmetli bir iş olduğunu belirten Başkan Baydar, “Türkiye’deki yazma eserlerin tamamı Kitap Şifahanesinde genel anlamda koruma altına alınmış durumda. Ortalama olarak 5 kitap yılda kişi başına yapılabiliyor. Ama bunların 400-500 varaklık hacimleri var. Dolayısıyla her bir sayfa aslında elden geçiyor. O yüzden gerçekten hacim olarak yoğun bir çalışma gerektiren, çok ince ve çok emek gerektiren bir işte çalışıyoruz” diye belirtti.


Eserle ilgili işlem sürecinden bahseden Konservatör Gizem Erten, “Şu an üzerinde çalışmakta olduğum eser bin 209 tarihli Süryani el yazması. Dini metinlerin yer aldığı, toplam 14 formadan oluşan 137 sayfalık bir eser. 13’üncü yüzyıl itibarıyla uzun süre kullanılmış, oldukça yorgun, 14 ve 15’inci yüzyıllarda onarım geçirmiş; biz bunu ketebe sayfalarında yer alan bilgilerden teyit ettik zaten. Parça kayıplarının, yırtıklarının ya da sırt bölümünde tahribatın yoğun olduğu alanlar var; o bölgelere müdahale edilecek. Eski onarımlar fiziksel olarak esere zarar vermeyecek ölçüdeyse onları korumaya devam edeceğiz. Parça kayıplarının olduğu yerlerde tamamlamalar yapıyorum, yırtık olan yerlerde sağlamlaştırma yapıyorum; şu an uygulamam bu çerçevede devam ediyor” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Karikatürler