Konya’da mübarek üç ayların başlangıcında kutlanan Şivlilik Geleneği yaşatılmaya devam ediyor. Sokağa çıkan çocuklar ellerinde poşetlerle, "Şivlilik" diyerek kapı kapı dolaşıp hediyeleri topladı.
Üç ayların başlangıcında Konya halkı tarafından kutlanan “Şivlilik” geleneğinin hazırlıkları günler öncesinden başlarken, vatandaşlar çocuklar için çeşitli atıştırmalıkları evlerinde hazır etti. Sabah saatlerinde sokağa çıkan çocuklar da kapı kapı dolaşarak “Şivlilik” topladı. Bazı anne babalar da çocukları ile birlikte geleneği yaşatmak için şivlilik topladı.
Çocuklara apartman önünde şivlilik dağıtan ve bu gelenekle eski günleri hatırladıklarını dile getiren Halil Gönen, "Geleneği sürdürmeye çalışıyoruz. 16 yıldır apartman görevlisiyim. Binada oturan tüm vatandaşlarımız alıyor ve gelen çocuklara şivlilik hediyesi olarak veriyoruz. Çocuklara bayram havasında bir gün yaşatmaya çalışıyoruz" dedi. "Bu geleneklerimiz çocuklarımıza örnek olsun"
Bu geleneği çocuklara öğretmeye çalıştığını anlatan Hasan Eken Tok, "Çok mübarek bir gün, Allah’ım herkese nasip etsin. Bizim çocukluk dönemlerimizde de vardı ama tabii o günler daha değişik ve güzeldi. O günleri arıyoruz. Çocukların şimdi bu şekilde geleneksel günleri öğrenmesi de tabii çok güzel" ifadelerini kullandı.
Şivlilik toplayan çocuklar ise erken saatlerde hazırlanarak dışarıya çıktıklarını, şivlilik topladıklarını ve çok mutlu olduklarını dile getirdi. Şivlilik’te çocuklar sevindiriliyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Alanında kayıt altına alınan Şivlilik Geleneği hakkında şu bilgiler veriliyor:
"Şivlilik, Konya’da Hicri takvime göre üç ayların başlangıcı olan Recep ayının ilk Perşembe’sini Cuma’ya bağlayan gecede ve Regaip Kandili sabahı çocuklarca yapılan kandil kutlama geleneğidir. Konya’da bu güne ’ilk namaz’ adı da verilir. Kandilden bir hafta önce çocuklar, gece sokağa çıkarak bu günün geleceğini, trampetlerle, kavallarla, fenerlerle mahalle mahalle dolaşarak haber verirler. Fenerini alan çocuk sokağa çıkar, yol ortasına gerilen ipe fenerini asar, bütün dükkanlar rengarenk, irili ufaklı karpuz, davul, sünme, kuyruklu ismi verilen kağıt fenerlerle, mumlarla donatılır. Çocuklar yakılan ateşin etrafında halka olur ve fener alayına katılırlar. Regaip Gecesinin sabahı ellerine birer torba alan çocuklar kapıları çalmadan içeriye girer;
Şivli şivli şişirmiş,
Erken kalkan pişirmiş,
İki çörek bir börek,
Bize namazlık gerek. Şivliliiiiik... diye bağrışırlar. Ev sahibi önceden hazırlanan kuru üzüm, leblebi, incir, iğde gibi çerezlerden ve günümüzde daha çok şekerlemelerden çocuklara dağıtır. Aynı gün, hemen her evde, yağda kızartılmış mayalı hamurdan ’bişi’ yapılır ve yufkaların arasına konur. Buna pekmezle yapılmış un helvası ilave edildiği de olur. Bişiler komşulara dağıtılır. İkindi ile akşam namazı arasında mezar ziyaretleri yapılır, yatsı namazında camilerde mevlit okunur. Şivlilik günü aile büyükleri, komşu ve akraba ziyaretleri yapılır, ’namazın mübarek olsun’ temennisinde bulunulur. Bu ziyaretler sırasında önce yemek, ardından da çerez ve meyvelerden oluşan Şivlilik ikramı yapılır. Çocukların hatırlandığı, mutlu edildiği Şivlilik, aynı zamanda birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği bir gelenek olarak geçmişten günümüze varlığını sürdürmektedir."