İstanbul
Birinci, Conrad İstanbul Bosphorus'ta, Sağlık Bakanlığı ve Birleşik Krallık Büyükelçiliği iş birliğiyle düzenlenen "Türkiye-Birleşik Krallık Sağlık İş Forumu" kapsamındaki "Dijital Sağlık" konulu panelde "Türkiye'nin Dijital Sağlık Altyapısı" başlıklı bir sunum yaptı.
Sağlık Bakanlığınca dijital alanda yürütülen çalışmaları tanıtan Birinci, geliştirilen projeler sayesinde hastanelerdeki bekleme sürelerini hem hastane yöneticilerinin hem de kendilerinin takip edebildiğini, bu sayede hangi birime personel takviyesi yapmak gerektiğini rahatlıkla görebildiklerini anlattı.
Sistemde en yüksek hekimlerden memnuniyet duyulduğunu, temizlikte ise memnuniyet puanının düştüğünü kaydeden Birinci, "Bekleme süresini 10 dakika uzatın, memnuniyetiniz değişiyor. Türkiye'nin en büyük avantajı da bekletmeden sağlık hizmeti vermek" dedi.
Yapay zeka araçlarının yarın hastaneye kaç hastanın geleceğini görebildiğini, bu sayede tahminleme yapabildiklerini belirten Şuayip Birinci, bir hasta taburcu edildiğinde yüzde kaç ihtimalle tekrar hastaneye yatabileceğini ölçebildiklerini bildirdi.
Hastalık skorlarına göre bir yıl içindeki ölüm oranlarını da takip edebildiklerini dile getiren Birinci, "Avrupa'daki en dijital ülkeyiz" dedi.
Hastane ve yoğun bakım yatağına yatırım
Türkiye'nin son yıllarda sağlık alanına yaptığı yatırımın pandemi sürecinde büyük avantaj olduğunun altını çizen Birinci, şöyle konuştu:
"Sanki biz bugüne hazırlanmışız. Özellikle söylemek isterim, 100 yılda yapılmış hasta yatağı kadar yatağı 12 yılda yaptık ve bunu yaparken önceden yatak başına 80 metrekare düşüyordu, şimdi 250 metrekare düşüyor. Çok daha büyük sağlık tesisleri yaptık. 100 yılda yapılmış yoğun bakım yatağı sayısının 6 katını 12 yılda yaptık. Avrupa'da oldukça gelişmiş, 60 milyon nüfusu olan bir ülkenin yoğun bakım yatak sayısı kadar yatağı da 6 ayda yaptık."
Birinci, Türkiye'de ilk vakanın 11 Mart'ta görüldüğünü ve bu sürecin ardından çok ciddi bir takip süreci yürüttüklerini söyledi.
İyi bir filyasyon ve izolasyon takip sistemi yaptıklarını anlatan Birinci, şöyle devam etti:
"Bunu yaparken bir sürü problemle karşılaşıyorsunuz. Sahaya giden insanların konumlarını bile takip edip gerçekten oraya gidip gitmediğini hem sistemden gördük hem de onların gittikleri evleri telefonla arayarak, e-Nabız'dan, HES'ten memnuniyetlerini ölçerek, o ekiplerin de memnuniyet katsayılarını çıkardık. İşi iyi yapan insanların tespit edilmesini sağladık. Hata yapmayalım diye ilgili adreslerin konum doğruluk oranlarını bile indeksimize yükledik. Canlı olarak hala seyrediyoruz. Gecenin bir saatinde bazen telefon açıp o ekibi bulduğumuz oluyor. Bir Kovid hastasının evine gidip izolasyon ve ilaçlarını verme gibi ya da onları sağlık hakkında bilgilendirme gibi işlemleri yapıyorlar. Hepsine minnettarız, hepsi alkışı hak ediyor. OECD ülkelerine göre personel sayısı olarak az olmamıza rağmen inanılmaz bir sağlık hizmetini karşıladığımızı söyleyebilirim."
Şuayip Birinci, yüzde 93 adrese gitme oranları olduğunu, yarın kaç kişinin yoğun bakıma gireceğini, bir temaslının yüzde kaç ihtimalle pozitif olacağını ve yoğun bakıma gireceğini bir gün önceden ölçebildiklerini ve ihtiyaç halinde o hastaneye bir gün önceden yoğun bakım ilaçları gönderebildiklerini kaydetti.
Temaslı takibi yapan ekibin başarısı
Temaslı takibi yapan ekiplerin çalışmalarından da bahseden Birinci, "Bizim sahada temaslı takibi yapan ekibimiz dünyayı 228 tur dolaştı ve 9 milyon kilometre mesafe katetti. Hala da devam ediyorlar" dedi.
Şuayip Birinci, Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasının sahip olduğu 198 milyon kodu ile dünyanın en çok kullanılan temassız takip uygulaması olduğunu bildirdi. Uygulama sayesinde en az 82 milyon kod alındığını anlatan Birinci, HES ile 25 milyon risk uyarısı yapıldığının altını çizdi.
Birinci, geliştirdikleri bir uygulama sayesinde hastaların doğru branşlara gitmelerini sağlayacaklarını da belirterek, "Türkiye'de her 100 kişiden 6'sı yanlış branşa gidiyor. Bu şu demek, 1,8 ile 2,2 milyon arasında bir muayene var. Hafta başına göre değişiyor. Pazartesi günü 2,2 milyon. Düşünün günde 120 bin kişi yanlış branşa gidiyor, yanlış hekime gidiyor" ifadelerini kullandı.
İngiliz yatırımcılara sağlık sektörüyle ilgili bilgiler verildi
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Koordinatörü Derun Ülgen, farmasötik alanının Türkiye'nin stratejik sektörlerinden biri olduğunu söyledi. Türkiye'de 59 farmasötik tesis bulunduğunu ve burada 12 binden fazla ürün üretildiğini kaydeden Ülgen, bu tesislerde 39 binin üzerinde çalışan bulunduğunu ifade etti.
Ülgen, Birleşik Krallık'tan gelen yatırımcıları Türkiye'nin tıbbi cihazlar pazarı, sarf malzemeleri pazarı, yatırım teşviklerinin koşulları, sağlık sektörü çalışanları, fikri mülkiyet konuları, klinik deneyler, serbest bölgeler ve yatırım ofisleri konusunda bilgilendirdi.
Yatırım Ofisinin doğrudan Cumhurbaşkanlığı altında faaliyet gösterdiğine değinen Derun Ülgen, "Yatırım ajansımız Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen yatırımcılara tek istasyon yaklaşımıyla yardımcı olmaktadır. Burada ilk başlangıç temasımızdan itibaren yatırımlarının gerçekleştirilmesi ve hatta sonrasına kadar onlarla temasta kalıyoruz, onlara destek oluyoruz. Son derece gizlilikle hareket eden ofislerimiz, yatırımcıların problemlerini hızlıca ve verimli bir şekilde çözebilmektedirler" dedi.
"Türkiye sağlık turizminde lider ülkelerden"
Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ (USHAŞ) Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya da "Türk Sağlık Sektörü Açısından İngiltere ile İşbirliği Fırsatları" oturumunda konuştu.
Kılıçkaya, sunumunda İngiltere ve Türkiye arasındaki ticari ilişkileri, Türkiye'nin genel sağlık sistemini, son dönemde ortaya koyduğu başarı hikayesini ve sağlık turizmi açısından konumunu değerlendirdi.
USHAŞ'ın genel görevleri, gelecek vizyonu ve faaliyetleri hakkında da bilgi veren Kılıçkaya, şunları kaydetti:
"Kıta Avrupası'nın doğusunda ve batısında yer alan iki büyük ülke olan Türkiye ile İngiltere arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkiler etkili bir tarihsel arka plana sahiptir. İngiltere, yıllardır Türkiye'nin en önemli ticaret ortaklarından biri olmuştur. Brexit sonrası dönemde yakınlaşan ve dostane ilişkileri ivme kazanan ülkelerimiz arasında imzalanan STA, İngiltere'nin Brexit'ten sonraki ilk ikili Serbest Ticaret Anlaşması olup, ticari ilişkileri daha da güçlendirecek bir adım olmuştur."
Kılıçkaya, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile başlayan reformlarla büyük bir başarı hikayesine imza atan Türkiye'nin sağlık turizminde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğunu belirtti.
Türkiye'nin bu başarısının arkasındaki faktörleri sıralayan Kılıçkaya, USHAŞ'ın faaliyetlerine değinerek çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.