Mersin’in merkez Akdeniz ilçe Belediyesinin mahallere açtığı kültür sanat evleri, kadınların umudu oluyor. Kadınlar bir yandan istedikleri kurslarda meslek öğrenirken bir yandan da para kazanma fırsatı yakalıyor. 3 sene belediyenin kurs merkezlerinde eğitim alan Hediye Başak ile Gonca Çınar’da artık öğretici olarak bir dönem kendilerinin geçtiği sıralarda kurs alan kadınlara eğitim veriyor.
Akdeniz Belediyesinin kültür ve sanat evleri, kadınların vazgeçilmez alanları oldu. İlçeye bağlı çeşitli mahallere 19 kültür sanat evi açan belediye, kadınların farklı alanlarda kurs almalarını sağlıyor. Bir yandan öğrenen bir yandan da ekonomik kazanç elde eden kadınlar, herkese örnek oluyor. Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak’ta Huzurkent Kültür Sanat Evini ziyaret ederek, kadınlarla bir araya geldi. Eğitim alan kadınlarla sohbet eden Gültak, öğreticilerden kurslarla ilgili bilgiler aldı. "Kadınlarımız burada mutlu"
Burada konuşan Başkan Gültak, kültür sanat evinin eski sağlık ocağı binası olduğunu belirterek, "Tahsisini aldık. İki tane bina var burada. Bunların hepsinin tadilatlarını yaptık. Şu ana binada kadınlarımız dikiş-nakış, okuma-yazma, kuaförlük gibi kurslarını alırken hemen yan taraftaki binamızda da bu kadınlarımız çocukları kreş hizmeti alıyorlar. Dolayısıyla bu ablalarımız, bu hanımefendiler ‘evde çocuklarım var’ kaygısıyla burada bulunmuyorlar. Kendileri burada bir şeyler öğrenirken, bir şeyler üretirken çocukları da kreş bölümünde bir şeyler öğreniyor ve rahat ediyorlar. Bizden önce hiç kültür evi yoktu. 19 tanesini açtık. Buralara kadınlarımız yoğun bir şekilde talep ediyor. Kadınlarımız burada mutlu ve eğitim-öğretimde çok iyi gidiyor. Biz de onların mutluluğunu hep birlikte biz de yaşıyoruz" dedi. "2 hanımefendi öğrencilikten öğretmenliğe atanmış durumda"
Buralarda eğitim alan kadınlardan bazılarının örnek işlerde yaptığını vurgulayan Gültak, "2 tane hanımefendi burada şunu yapmışlar. Bu evlerimize gelmişler. Aslında bu devrim niteliğinde bir iş. Niye devrim niteliğinde? Daha önce hayatlarında çok fazla bir iş yokken bizim bu evlerimizde tanışıyorlar. Geliyorlar, dikiş nakış öğreniyorlar, kuaförlük kursuna geliyor. Daha sonra ‘ben tamam kendime faydalı bilgiler aldım ama kendim de mutlaka bunları birilerine aktarmalıyım’ diyerek buradaki hayatı gördükten sonra halk eğitim üzerinden sertifika alıyorlar, okuyorlar ve usta öğretici oluyorlar. Şu an bu merkezimizde 2 tane hanımefendi bu sıralardan geçip, öğrencilikten öğretmenliğe atanmış durumdalar. Aldıkları sertifikalardan dolayı artık onlar bilgilerini diğer kadınlara, diğer gençlere aktarıyorlar. Bu da çok hoş. Sadece hobi de yok burada. Bütün kadınlarımız profesyonel bir şekilde üretim yapıyorlar. Kendi eşyalarını, çocuklarının ve eşlerinin ve akrabalarının giyim noktasında ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar ve bu da onlara ekonomik bir gelir olarak evlerine ve kasalarına geri dönmüş oluyor. Ayrıca dediğim gibi, bu evlerimizde, bunu kafasına takan, okumak isteyen vatandaşlarımız, hanımefendiler de gidip diğer sertifika işlerini de alıyorlar ve böylelikle çıktıkları evlere tekrardan geri dönüyorlar" şeklinde konuştu. "Kadın isterse her şey yapar"
Öğrencilikte öğretmenliğe başlayan Hediye Başak ise üniversiteden mezun olduktan sonra iş aradığını söyledi. O dönemde bu kursları duyduğunu kaydeden Başak, "Annemin yönlendirmesi ile kursa başladım. Öyle hobi amaçlı gittim, daha sonra da hani neden bunu yapamayayım? Aklımda hiç olmayan bir meslek, öğretmenlik mesleği. Daha sonra aşamalarını öğrendi, sınavlarını öğrendim. Sonra da çeşitli sınavlardan geçtim. Sonra da buradayım. Giyim üretim teknolojisi kursuna gittim orada. 3 yıla yakın bir eğitim gördüm. Çok güzel bir duygu. Etrafımdaki insanlara ilk geldiğimde zaten öğrencilerime de söyledim hani onlara örnek olarak onları da yönlendirmeye çalışıyorum. Sizler de yaparsınız, kadın isterse her şeyi yapar. Ben yaptıysam sizler de yaparsınız. Güzel bir duygu. Geri dönüşler sağlanıyor. Şu an iki tane kursiyerimi yetiştirdim. Onlar da adaylar. Sıralamaya girdiler, bekliyorlar. Daha yetiştirmeye çalıştığım 5-6 tane daha kursiyerim var. Kursiyerlerimin hepsi ’siz yaptınız’ bizi bu aşamalarda yönlendirin. Onları yönlendiriyorum bende" ifadelerini kullandı. "Evde durmayın, kurslarımıza gelin"
Kuaförlük kursu veren Gonca Çınar da daha önce birçok kez kursa gittiğini ancak faydasını görmediğini dile getirerek, "Daha sonra Özgürlük Kültür Sanat Evine giderekten 3 sene boyunca orada kuaför kursuna gittim. Daha sonra orada aldığım belgelerle sınavlara hak kazandım. Ondan sonra usta öğretici oldum. 2023-2024 yılında Huzurkent Kültür Sanat Evi’nde görev görmeye başladım. Eğitimlere devam ettim. Çok mutluyum, bu da başkanımızın sayesinde oldu. Bize sağladığı imkanlardan dolayı çok teşekkür ediyorum onlara. Ben diyorum işte, evde durmayın. Çıkın halk eğitimlerimize, kurslarımıza gelin. Kendilerini geliştirsinler. Çok güzel iş imkanları var. Onlar bizlere ışık oldu ben de öğrencilerime ışık olup birçoğunun işe atılmalarını istiyorum" dedi.