Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, lenfödeme müdahale edilmezse, ileri evrelerde tedavisinin son derece zorlaştığını ve başarı şansının düştüğünü söyledi.
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türü olarak dikkat çekiyor. Bu kanser türünde erken tanı hayat kurtarırken, hastaların takiplerinde genel cerrah, onkoloji uzmanı, radyasyon onkolojisi uzmanı ile birlikte fiziksel tıp ve rehabilitasyon (FTR) uzmanları ekip olarak çalışıyor. Medicana Sağlık Grubu doktorlarından Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, meme kanseri tedavilerinde FTR’nin çok önemli olduğunu vurgulayarak, uyarılarda bulundu. “Lenfödeme müdahale gecikirse tedavi zorlaşıyor”
Erken tanının olduğu kadar erken müdahalenin de tedavi için oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Medicana International Samsun Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, “Erken tanı meme kanserinde hayat kurtarır. Sadece erken tanı değil bu hastaların erken dönemde görecekleri tedavi ile hayat kaliteleri ciddi oranda artar ve meme kanserine bağlı gelişebilecek problem riski en düşüğe iner. Meme kanserli hastaların takiplerinde genel cerrah, onkoloji uzmanı ve radyasyon onkolojisi uzmanı ile birlikte fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanlarının da ekibin bir parçası olduğu unutulmamalıdır. Meme kanseri tanısı alan hastalarda özellikle cerrahi sonrası hastaların alınan meme dokusu tarafındaki kolu hareketten sakınmaları nedeniyle donuk omuz dediğimiz omuz hareketlerinde kısıtlılık oluşabilmektedir. Yine bu hastalarda koltuk altı lenf bezlerinin alınmasına bağlı olarak gelişebilen aksiller web sendromu dediğimiz tabloda koltuk altında oluşan gergin bant görülebilir ve omuz hareketlerini kısıtlar. Bu iki durumda da özellikle radyoterapi esnasında kola pozisyon vermek zorlaşır ve hastaların radyoterapi süreci olumsuz etkilenir. Bu hastalarda kanserli hücrelerin lenf bezlerine yayılması, lenf bezlerinin ameliyat esnasında çıkarılması veya lenf bezlerine yapılan radyoterapi nedeniyle hastalarda kolda ağırlık hissi ve şişlik gelişebilir. Bu tablonun adı lenfödemdir. Meme kanserli hastalarda görülebilen lenfödem erken evrelerde saptanırsa tedavi edilebilir, hatta hastaların meme ameliyatı öncesinde bile fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanı tarafından değerlendirilip gerekli önlemlerin alınmasıyla lenfödem gelişmesi önlenebilir. Lenfödeme müdahale edilmezse maalesef ileri evrelerde tedavisi son derece zorlaşmakta ve başarı şansı düşmektedir” dedi. “Kemik erimesi ve ağrılara karşı, fiziksel tıp ve rehabilitasyon etkili olabilir”
Fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanlarının tedavisi ile meme kanseri tedavisi gören hastaların konforlu yaşaması için fiziksel tıp ve rehabilitasyonun önemine değinen Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, “Meme kanserli hastalarda özellikle vitamin D düzeylerinin yüksek düzeyde tutulması son derece önemlidir. Hem kanserden korunma ve nüksü önleme açısından hem de kemik sağlığının korunması açısından vitamin D düzeylerinin kandan bakılarak takviye edilmesi önerilir. Özellikle alınan hormonal terapiler nedeniyle bu hastalarda osteoporoza (kemik erimesi) yatkınlık olduğundan bu hastalarımızın kemik sağlığı açısından fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanına başvurmaları son derece önemlidir. Ayrıca alınan bazı kemoterapi ilaçları nedeniyle meme kanserli hastalarımızda sinir uçlarında hasarlar oluşabilir ve nöropatik ağrı dediğimiz ellerde ve ayaklarda uyuşma yanma keçeleşme şikayetleri ile hastalarımız karşı karşıya kalabilirler. Bu hastalarımıza uygulanacak bazı ilaç tedavileri veya fizik tedavi uygulamaları ile hastalarımızda ciddi düzeyde rahatlama sağlayabiliriz” diye konuştu. “Lenfödemi olan hastalarda selülit oluşabilir”
Lenfödemi olan hastalarda gelişebilecek lenfore denilen lenfsıvısını ciltten dışarı sızması ile selülit cilt enfeksiyonlarına neden olabileceğinden de bahseden Doç. Dr. Büyükşireci, “Meme kanseri tanısı alan tüm hastalarımızın tanıdan sonra fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanına muayene olmasıyla ameliyat sonrası yapabilecekleri egzersizler, cilt bakımı ve lenfödemden korunmak için çeşitli önerilerde bulunulur. Ameliyat sonrasında ise; oluşan kas-iskelet problemleri tedavi edilerek, lenfödem riski yüksek hastalara evde yapabilecekleri lenfödem masajı ve gerekirse bası giysisi verilir ve hasta lenfödem acısından takip edilir. Eğer süreçte lenfödem gelişirse doktor kontrolünde fizyoterapist tarafından manuel lenfatik drenaj tedavisi ve çok tabakalı bandajlama yapılır, sonrasında bası giysisi ile takip edilir. Lenfödemi olan hastalarda gelişebilecek lenfore dediğimiz lenfsıvısını ciltten dışarı sızması selülit denilen cilt enfeksiyonlarına neden olabileceğinden hastalarımızın muhakkak düzenli aralıklarla fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekimi takibinde olması gerekir. Lenfödem olsun ya da olmasın meme kanserli hastalarımızın cerrahi geçiren meme tarafındaki kolu koruması, o eldeki tırnak bakımına dikkat edilmesi tırnak batmalarının önlenmesi, o koldan mümkünse kan aldırmaması ve tansiyon ölçtürmemesi önerilir. Yine o kol ile ağır işler yapmaması ve ağırlık kaldırmaması son derece önemlidir. Unutmayalım ki meme kanseri ile mücadelede çok disiplinli yaklaşımla hasta başarısını artırabiliriz. Kadınlarda en sık görülen kanser olduğundan meme kanserli hastaların kas-iskelet sistemi problemlerini göz ardı edemeyiz” şeklinde konuştu.