USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Medyanın göçmenlere ilişkin tutumu 'Göçmenler ve Medya Çalıştayı'nda ele alındı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının destekleriyle Uluslararası Medya Enformasyon Derneği tarafından "Göçmenler ve Medya Çalıştayı" düzenlendi.

Medyanın göçmenlere ilişkin tutumu 'Göçmenler ve Medya Çalıştayı'nda ele alındı
26-01-2022 18:07
Google News
Ankara

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığındaki çalıştaya çevrim içi bağlanan Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Özkır, kitle iletişim araçlarının insanları etkileme ve kontrol altına almada büyük etkisi bulunduğuna yönelik kuram ve yaklaşımlar olduğunu söyledi.

Medyada kullanılan söylemlerin göçmenlerle ilgili kalıp yargılar ürettiği belirten Özkır, "Göçmenleri kirli, pis, suç makinesi, tecavüzcü, hazır yiyen, sadece vergilerden beslenen, huzur bozan insanlar olduğuna yönelik kalıp yargılar var. Bu anlamda toplumun ve bireylerin mültecilere bakışını zehirleyen bir söylem karşımıza çıkıyor." dedi.

Medyada göçmenlerle alakalı abartma ve genellemelerin yoğun olduğunu vurgulayan Özkır, şöyle devam etti:

"Münferit olarak işlenen bir suçla, adli süreçle alakalı sanki bütün Suriyeliler, bütün Araplar veya bütün Orta Asyalılar kötüymüş gibi bir yaklaşım karşımıza çıkıyor. Medyanın böyle bir yaklaşım biçimini kullanmasının negatif rol oynadığını söyleyebiliriz. Yine işlenen suçlar ya da gerçekleştirilen eylemlerin bire üç veya beş katılarak aktarıldığını da söylememiz lazım. Tabii bu içeriklerin televizyon, gazete ve radyoyla aktarılması bir tarafa bugün içerisinde bulunduğumuz yeni medya, sosyal medya bağlamında aktarılması da ayrı bir mesele."

Sosyal medyada göçmenlere yönelik nefret söylemlerinin yaygın olduğunun altını çizen Özkır, "İnsanların ırklarından, etnik yapılarından, inançlarından dolayı ayrımcılığa tabi tutulması, kira sözleşmesine gittiğinde fazla para istenmesi, bir şey satın alacağı zaman daha fazla para istenmesi, bir kalabalıkta, mekanda, sokakta insanlar tarafından dışlanması veya okulda öğrenciler arasında dışlanmaya maruz kalması tipik ayrımcılık bağlamında bakabileceğiniz bir durum." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Çağlar ise göçmenlere ilişkin haberlerde medyanın neyi gösterdiğinin yanı sıra neleri göstermediğine de dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Göçün sahici, can yakıcı ve kapsamlı bir olgu olduğunu belirten Çağlar, Suriye'den gerçekleşen göçün modern zamanların kavimler göçüne benzetilebileceğini dile getirdi.

Çağlar, "Bir yere giden tek bir insandan ya da insan grubundan bahsetmiyoruz. Bir toplumun o zamana kadar yaşadığı bütün bir hayatı geride bırakarak, onların hepsinin yerine yenisini koyma mecburiyetinde kalarak eğitimiyle, kültürüyle, adetleriyle, içerisinde barındırdığı sorunlarla ve iyi hasletleriyle kapsamlı bir şekilde bir yerden kalkıp bir yere gitmesinden bahsediyoruz." dedi.

Medyanın, göç olgusunu bu kapsamda ele alması gerektiğini vurgulayan Çağlar, Türkiye'deki göçmenler arasında suç oranının düşük olmasına karşın medyanın olmayan suç oranlarını abartarak sunduğunu ifade etti.

Çağlar, toplum içinde göçmenlerin suç oranının yüksek olmasına ilişkin Batı literatüründe çalışmalar bulunduğunu ve buna göre yüksek suç oranlarında göçmenlerin tek sorumlu olarak görülmemesi gerektiğini söyledi.

Hakikatli bir yaklaşımın göçmenler arasındaki suç oranı konusunda kök nedenlere inmesi gerektiğini ifade eden Çağlar, şöyle konuştu:

"Bunları doğuran sebep ise o insanların tecrübe etmek zorunda kaldıkları göç ve yeni yerleştikleri toplumda yeterli imkanlardan faydalanamamasıdır. Hayatlarını geride bırakıp bir yere gelmiş insanların, bir bölünmüşlük yaşayan insanların, çeşitli maddi sıkıntılar yaşayan insanların, kendi tarihsel, kültürel, toplumsal kökenlerinden göçmüş insanların, pek tabii ki suç oranları yerleşik insanlardan yüksek olacaktır."

Çağlar, medyanın özensizlik veya bilinçsizlik sebebiyle zaman zaman göçmenleri günah keçisi olarak gösterdiğini dile getirerek, "Türkiye'nin acı tecrübeler yaşamadan, sağduyulu ve anlayışlı bir şekilde bu konuyu yönetmesini ve yürütmesini diliyorum." dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Karikatürler