İzmir’de Medicana International Hastanesi ve hekimleri dünyada en sık görülen kanser türlerinden olan meme kanseri konusunda farkındalık oluşturmak amaçlı Fuar Kültürpark’ta bir araya gelerek etkinlik düzenlendi. Etkinlikte uzman doktorlar konuşma yaparken, bisikletlerini süsleyen pembe tişörtlü kadınlar park içerisinde pedal çevirerek etkinliğe destek oldu. İzmir Medicana International Hastanesi, ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölümlere neden olan meme kanserine dikkat çekmek için etkinlik düzenledi. Farkındalık ayı olan Ekim ayında meme kanserine dikkat çekme amacıyla düzenlenen etkinlikte, alanında uzman doktorlar konuşma yaparak, meme kanseri konusuna bilgilendirmelerde bulunundu. Aynı zamanda meme kanseri ve meme kanserini yenen kadınların da katıldığı organizasyonda, ‘bisikleti süslü kadınlar’ pembe tişörtlerini giyip Kültür Park içerisinde bisiklet sürerek etkinliğe renkli görüntüler kattı. Etkinliğin sonunda ise, 2 eczacı ve 1 doktordan oluşan müzik grubu katılanlara mini bir konser sundu. 3 kuralla kontrol sende
Meme kanserine dikkat çekmek için düzenlenen etkinlikte ‘3 kuralla meme kanserinde kontrol sende’ sloganıyla etkinlikte konuşma yapan uzman hekimler, erken teşhisin hastalar üzerinde çok etkili olduğuna vurgu yaptı. Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Lütfiye Demir, “Erken teşhis meme kanserinde çok önemli çünkü erken evrede yakalanıldığı zaman uzun süre çok iyi kontrol altında tutulması için çok etkili oluyor. Bunun için her kadın 20 yaşından sonra her kadın kendini muayene etmeli, kendi vücudunu tanımalı. 40 yaşından sonra da yıllık radyolojik taramalara girmeli. Bunun içinde mamografi ve meme ultrasonu yer alıyor aynı zamanda doktor muayenesi de önemli. Eğer ailede bir meme kanseri varsa ve özellikle 40 yaşından önce yakalandıysa bu yakınları bu kontroller çok daha erkene çekilmeli. Özellikle en erken yakalanılan yaştan 10 yıl erken meme kanseri taramasına başlanmalı” diye konuştu. “Mutlaka herkes kendi kendine muayene etmeyi”
Meme kanserine yakalanan hastaların tedavi süreçlerinden bahseden Demir, kanserin ailenin diğer bireylerinde olan kişilerin daha dikkatli olması gerektiğini belirtti. Demir, “Meme kanseri teşhisiyle gelen hastalar önce genel cerrahi birimlerine başvuruyorlar. Burada taramada kullandığımız mamografi ve meme ultrasonu tetkikleri isteniyor. Biyopsi sonrasında meme kanseri teşhisi konuluyor. Biz hızlıca hastayı kontrol altına alıyoruz ve vücutta dağılma var mı buna bakıyoruz. Eğer erken evre bir hastaysa cerrahi kür, bölgesel bir hastalığı olan hastalarımızı öncelikle kemoterapi sonrasında cerrahi planlayabiliyoruz. Hasta ileri evrede yakalandıysa o zaman bizler tarafından uygun tedavi yöntemlerini uyguluyoruz. Mutlaka herkes kendi kendine muayene etmeyi bilmeli 40 yaştan sonra bir risk faktörü olmasa dahi radyolojik mamografi kontrollerine ve meme ultrasonu kontrollerine gitmeli” dedi. “Sosyalleşsinler sakın yatağa çivili kalmasınlar”
Etkinliğe katılan ve meme kanseri tedavisine devam eden Lale Ergen, hastalığını yeni öğrenen kişilerin öncelikle çok moralli olması gerektiğini ve asla yatağa çivili kalmamaları gerektiğini söyledi. Ergen, “Aktif olsunlar arkadaşlarıyla aileleriyle olan sosyalliklerine aktivitelerine devam ettirsinler. Erken teşhis bu hastalığın en önemli faktörü. Benim hastalığım şans eseri teşhis edildi bu yüzden doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum. Meme kanseri olduğunu yeni öğrenenler moral motivasyonlarını asla düşürmesinler bu utanacakları ya da sıkılacakları bir hastalık değil” diye belirtti.