Nameleri ve sözleri ile ölümü hatırlatan, hasta olan yada bu dünyadan ayrılan kimseler için söylenen Makber Şiirinin kim için ve neden yazıldığını kaleme alan Sosyolaoğ ve Araştırmacı Yazar Mehmet Baş, konuyu şöyle dile getirdi; "Meşhur Makber Şiiri Niğdeli Bir Hanıma Yazıldı. Abdülhak Hamit'in meşhur şiiri Makber Borlu Pirizade ailesinin kızı olan Fatma Hanıma yazılmıştır.
Bu olayın hikayesi ise şöyledir;
"Abdülhak Hamid, resmi olarak dört defa evlenir. 1874 yılında Edirne’de Nasuhi Bey’in konağında Pirizâde ailesinin on üç yaşındaki kızı Fatma Hanım ile dünya evine girer ve onunla beraber İstanbul’a döner. Çiftin, Abdülhak Hüseyin ve Hamide adında iki çocuğu olur. Abdülhak Hamit, evliliğinin bu yıllarında, ilk şiirlerini yazmaya, başlar.
1883’te Bombay konsolosluğuna atanır. Hasta olan hanımına, havasının yarayacağını düşünerek bu görevi memnuniyetle kabul eder. Üç yıl kaldığı Bombay’da (Hindistan) doğanın güzellikleri, kendisine coşkun şiirler için ilham kaynağı olur. Ancak Fatma Hanım’ın durumu, iyileşmeyip verem teşhisi konulunca, ailesi ile İstanbul’a doğru dönüş yoluna çıkar. Fatma Hanım, İstanbul’a varamadan Beyrut’ta vali olan Nasuhi Bey’in konağında hayatını kaybeder (1885).
Şair, Beyrut’ta kaldığı kırk gün boyunca, her gün Fatma Hanım’ın mezarını ziyaret eder ve ünlü şiiri “Makber” i yazar."