Milyonlarca öğrenci için büyük güne az kaldı. Üniversiteye giriş için en önemli adım olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 17-18 Haziran tarihlerinde, iki oturum şeklinde gerçekleşecek .
Sınavda öğrenciler, geleceklerini şekillendirmeye hazırlanıyor. Sınavın getirdiği stresle başa çıkabilmek için ise hem öğrenciler hem de ebeveynler yoğun bir hazırlık sürecini birlikte yaşıyorlar. Beşiktaş Açı Derece Plus Genel Müdürü Erdan Bayam, YKS’ye girecek öğrencilere ve ailelerine sınava az bir süre kala sınav stresini doğru yönetmeleri önemli tavsiyelerde bulundu.
Bayam yaptığı açıklamada, “Sınav kaygısı gerçekten yaygın bir durum. Öncelikle, kaygının yönetilebilir olduğunu ve kontrol edilebileceğini bilmek önemli. Olumsuz haberlerden uzak kalmak stres yönetimi açısından en önemli etkenlerin başında geliyor. Ayrıca stresiniz arttığında iç sesinize kulak verin ve bunların sadece bir düşünceden ibaret olduğuna odaklanın. Geçmişte stres yapıp çok kaygılandığınız, ‘gerçekleşirse mahvolurum’ dediğiniz kaç şeyin sizi gerçekten mahvettiğini düşünün.
Belirsizliği bir tehlike gibi algılamayın, bu durumla barışık yaşamayı öğrenmek belirsizliğin kabulünü de kolaylaştırır. Zihninizi çok fazla dağıtmamak ve stresinizin dozunu arttırmamak için zihninizi yoran düşüncüler için ‘endişe zamanı’ yaratın ve bu düşünceleri sadece bu zaman diliminde ele alın. “ dedi.
Öğrencilerin stresini azaltmak için egzersiz yapmanın ve kaliteli uyku uyumanın da öneminde değinen Bayam, “Sınav stresini azaltmak için sağlıklı bir dengeyi korumak çok önemli. Düzenli egzersiz yapmak, stresi azaltır ve enerji seviyelerini yükseltir. İyi bir uyku düzeni oluşturmak da zihinsel olarak daha sağlıklı ve dinç olmayı sağlar. Sağlıklı beslenmek de vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlar. Bunların yanı sıra, sosyal bağlantıları sürdürmek ve zaman zaman kendimize zaman ayırmak da stres yönetimi açısından faydalı olacaktır.” dedi.
Öğrenci ailelerine de bazı tavsiyelerde bulunan Erdan Bayam, “Çocuğunuza koşulsuz sevgi gösterin. Sevginin fazlası olmaz, sevgi koşullu olamaz. Çocuğunuzu sevmeniz onun sınavdan alacağı puana bağlı değildir. Koşulsuz sevildiklerini bilen insanlar güvende olduklarını anlarlar. Çocuğunuzun kapasitesini ve becerilerini tam olarak kullanabilme yeterliliğine sahip olduğunu unutmayın. Bu yeterlilik deneyimle kazanılır, çocuğunuzun aldığı sorumluluğu onunla paylaşın. Çocuğunuzun özgüvenini önemsemeden daha çok hatalarına, aldığı risklere, yanlış davranışlarına odaklanırsanız çocukta utanma, çaresizlik ve güçsüz hissetme kısır döngüsü gelişir. Buna izin vermeyin. Sınavdan alınan puan sadece bir sonuçtur ve sonuçların etkisi zamanla değişir. Çocuğunuz sınavda başarılı dahi olsa bu başarının da bir son kullanma tarihi vardır. Başarıdan bahsederken yanında mutlaka mutluluktan bahsetmek gerekir. Çocuğunuzun ve sizin mutluluğunuz her şeyden önemlidir. Mükemmelin altındaki bir seviyede sonuç alan ve bu yüzden kabullenmeyeceklerini bilen çocuklar aynı zamanda sevilmeyeceklerinden de korkarlar. Çocuğa yüksek ama ulaşılabilir hedefler koyan, çocuğunu koşulsuz seven ve kabullenen ailelerin varlığı çok önemlidir. ” şeklinde ifade etti.
