İstanbul Modoko'dan yapılan açıklamaya göre, mobilya sektörü, 2023'ü 4,6 milyar dolar ihracatla kapattı. 2024 için minimum 5 milyar dolar ihracat hedefi bulunan sektör, yıla hızlı bir giriş yaptı. Sektör, ocak-şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracatını yüzde 4,8 artırarak 706,2 milyar dolarlık bir ihracata imza attı.
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Çalışkan, mobilya sektörünün şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,56 ihracat artışı gerçekleştirerek 366,1 milyon dolar ihracat yaptığını aktardı. Çalışkan, "200 ülkeye ihracat gerçekleştiren mobilya sektörümüz 2024'ün ilk 2 ayını başarıyla tamamlandı. En çok Irak'a, Almanya'ya, ABD'ye, Fransa'ya ve Romanya'ya ihracat gerçekleştirdik. İhracatımızı Irak'ta yüzde 58,77, ABD'de de yüzde 23,56 ile dikkat çekici bir büyüme yakaladık. ABD, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir pazar. Katma değerli ihracatta kilogram başına 4 doların üzerinde ihracata imza atıyoruz. ABD'ye 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirmek kısa vadede mümkün. " açıklamalarında bulundu.
Yatırımlar konusunda artan maliyetler karşısında üreticilerin "bekle, gör, ona göre hareket geç" bakış açısında olduklarının altını çizen Çalışkan, mobilya sektöründeki ölçek sorununa da dikkati çekti.
Çalışkan, mobilya sektörü özelinde verimliliğin arttırılabilmesi için haksız rekabetin ortadan kalkması ve firma kurulumlarıyla ilgili belli standartların getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Almanya'da 10 bin mobilyacının Türkiye'deki 45 bin mobilyacıdan nasıl daha fazla üretim yaptığının incelenmesi lazım.
Hem sektörün güçlenmesi hem merdiven altının ortadan kalkması hem verimsiz iş gücünün daha faydalı kullanılabilmesi için sektöre girişin belli standartlara bağlanması şart. Sektörel bazda organize sanayi bölgelerinin yanı sıra hem yurt içinde hem de yurt dışında satış merkezleri, yani sektörel AVM'ler kurulmalı.
Türkiye'de en büyük sorunlardan biri de sektör oyuncularının bir araya gelmektense birbiriyle rakip olup sektör sorunlarını çözme, sektörü büyütme yerine tekil hareket etmeleri. Oysa bir araya gelip ortak projeler üretebilmeliyiz. " .
