Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Türkiye ekonomisine ilişkin 2022 yılı değerlendirmelerini ve 2023 yılına ilişkin öngörülerini paylaştı.
COVID-19 salgınının 2020 yılında bütün dünyayı etkisi altına aldığını ve bu süreçte küresel ekonominin yüzde 3 küçüldüğünü ifade eden Asmalı, bu dönemde mevcut imalat potansiyeli, esnek üretim kapasitesi ve büyük piyasalara yakınlığını avantaja çevirmeye başaran Türkiye ekonomisinin ise yüzde 1,9 büyüyerek salgın sürecini en az hasarla atlatmayı başardığını söyledi.
Çin haricinde 2020'yi pozitif büyüme ile kapatan yegane G20 ülkesi olan Türkiye'nin, bu performansını geçen yıl da sürdürerek yüzde 11,4 büyüdüğüne dikkati çeken Asmalı, şunları kaydetti: “Bu motivasyonla girdiği 2022 yılında da güçlü büyüme performansını sürdüren Türkiye ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,5 büyüdükten sonra ikinci çeyrekte ivmesini artırmış ve bu dönemde yüzde 7,7 büyümüştür. Üçüncü çeyrekte ise nispi bir ivme kaybı yaşayan Türkiye ekonomisi, söz konusu yavaşlamaya karşın yüzde 3,9 büyümeyi başardı ve pozitif büyüme eğilimini üst üste 9'uncu çeyreğe taşımıştır. Böylece pandemi sonrası sürecin tedarik zincirleri üzerindeki olumsuz etkilerinin sürmesi, bilhassa enerji ve gıda fiyatları üzerinden küresel enflasyon tehlikesinin iyice gün yüzüne çıkmasının yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşının ardından yeni bir şok yaşayan küresel ekonomik konjonktür, Türkiye ekonomisinin güçlü büyüme performansını sürdürmesini engelleyememiştir. Yüksek seyreden jeopolitik risklere ve yavaşlayan küresel ekonomiye rağmen Türkiye ekonomisi; dinamik ve esnek yapısı sayesinde dünya ve G20 ortalamalarının üzerinde büyümeyi başardı ve dış şoklara karşı bağışıklığını ne denli güçlendirdiğinin de bir ispatı olmuştur."
"2023'TE ENFLASYON ÇOK DAHA OLUMLU BİR SEYİR İZLEYECEK"
Mahmut Asmalı, Türkiye ekonomisinin, yılın üçüncü çeyreğinde önceki çeyreklere kıyasla gözle görünür bir şekilde ivme kaybetmesinde küresel konjonktürün etkisinin hissedildiğini ifade etti.
Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan AB ülkelerinde ekonomik aktivitenin ciddi şekilde yavaşlamasının üçüncü çeyrekte ihracat artışının hız kaybetmesine ve böylece sanayi üretiminin de yavaşlamasıyla sonuçlandığını aktaran Asmalı, "Bu gelişmeler neticesinde büyümeye katkısı yılın ilk çeyreğinde 3 puan, ikinci çeyreğinde ise 2,7 puan olan net dış talep; üçüncü çeyrek büyümesine 0,7 puan katkı vermiştir. İç talep ise yılın üçüncü çeyreğinde büyümenin lokomotifi olmuş ve büyümeye 13,1 puanlık katkı vermiştir." dedi.
Üst üste aldığı faiz indirimlerine gerekçe olarak ekonomideki ivme kaybını işaret eden Merkez Bankası politikasının, iç talep yönüyle karşılığını aldığını vurgulayan Asmalı, şöyle devam etti: “Bu yılın sonu itibarıyla küresel çapta enflasyonun tepe noktasına erişeceği ve akabinde düşmeye başlayacağına dair beklentiler ön plana çıkmaktadır. Enerji ve gıda fiyatları geçen seneye kıyasla halen yüksek seviyelerde olmasına rağmen fiyatlardaki artış hızının yavaşlamasıyla 2023 yılının 2022 yılından çok daha olumlu bir seyir izlemesini bekliyoruz. Önümüzdeki aylarda ve yıllarda enflasyonun inişe geçmesiyle birlikte tesis edilecek makroekonomik istikrar, Türkiye'nin uzun vadeli ekonomik hedeflerine ulaşmasına destek olacaktır."
Son açıklanan verilerin üçüncü çeyrekte ivme kaybeden Türkiye ekonomisinin, yılın son çeyreği itibarıyla yeniden hız kazanacağına işaret ettiğini aktaran Asmalı, ekim ayına ilişkin ihracat ve sanayi üretimi artışlarının yanı sıra toplam istihdamda kaydedilen artışların da son çeyrekte ekonomik aktivitede canlılığın artırmasını göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi.
"DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDE BİR BÜYÜME PERFORMANSI YAKALAYACAĞIZ"
MÜSİAD Genel Başkanı Asmalı, sanayi üretiminde 2021 boyunca süren yıllık bazlı artış eğilimi 2022 yılında da sürdüğünü ve ekim ayı itibarıyla üst üste 28'inci ayına ulaştığını belirterek, sanayi üretimindeki yıllık bazlı artışların sürmesinin imalat sanayisinin üretim potansiyelini göstermesi bakımından oldukça olumlu bir gösterge olduğunu vurguladı.
Sanayi üretiminde yıl genelinde olumlu görünümün sürmesinin iş gücü verilerine de olumlu yansıdığını ifade eden Asmalı, şunları kaydetti: “MÜSİAD olarak yılın ilk 9 aylık döneminde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,2 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin bu motivasyonla gireceği 2023 yılında da üretim, ihracat ve istihdam odaklı büyüme sürecinin devam edeceğine olan inancımız tamdır. Nitekim son yaşanan gelişmeler de Türkiye Ekonomi Modeli'nin meyvelerini yavaş yavaş vermeye başladığını göstermektedir. Ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili risklerde bir artış gözlemlenmez ise bilhassa 2023 yılının ikinci çeyreği itibarıyla küresel ekonominin yavaş yavaş toparlanmaya başlaması söz konusu olacaktır. Böylece 2023 yılında sanayi ve ihracat rakamlarının Türkiye'de büyümeye destekleyici yönde daha fazla etki edeceğini öngörüyoruz. Türkiye ekonomisi yıllık bazlı pozitif büyüme sürecini son çeyrekte de sürdürecek, 2021'de olduğu gibi 2022’nin de en iyi büyüyen ülkelerinden biri olacak ve Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında da dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı yakalayacaktır.”