İstanbul
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD’ın 2021-2023 dönemi Yönetim Kurulu’nun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, MÜSİAD'ın 26. Olağan Genel Kurulu'nda MÜSİAD’ın 7’nci Genel Başkanlığı görevini üstlendiğini anımsatarak, yönetim kurulu üyeleri, yurt içi-yurt dışı şube başkanları ve üyeler ile birlikte uyum içinde çalışacaklarını belirtti.
MÜSİAD'ın 2021-2023 hedeflerini, faaliyet planı ve stratejilerine değinen Asmalı, "MÜSİAD olarak 31 yıldır gücümüzü üyelerimizden alarak ilerliyoruz. Şubeleşme ve irtibat merkezlerimizi büyük bir hızla açtık, açmaya da devam ediyoruz. Yurt içinde 88 şubeye, yurt dışında ise 74 ülkede 81 irtibat noktasına ulaştık. Değişik sektörlerde faaliyet gösteren 11 bin üyemiz ve 60 bin firmamız ile 1 milyon 800 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Oluşturduğumuz katma değer ile Türkiye ekonomisinin gelişmesine yön veriyoruz." diye konuştu.
Asmalı, gelecek dönemde geçmiş tecrübeleriyle, bugünün yeniliklerini birleştirerek, "Yüksek Ahlak Yüksek Teknoloji" ilkesiyle Türkiye'yi yepyeni ufuklara taşıyacaklarını aktararak, 50 kişiden oluşan yönetim kurulu ile beraber aldıkları bayrağı daha ileriye taşımak için heyecan, azim ve kararlılıklarının tam olduğunu söyledi.
Yeni dönemde birçok özel etkinlik planladıklarını belirterek yıl sonuna kadar yapacakları etkinliklere dikkati çeken Asmalı, şunları kaydetti:
"Bu hafta sonu 25’inci Uluslararası İş Forumu kapsamında 3 özel uçak ile 500’ü aşkın iş adamı ile dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gidiyoruz. Yurt dışı şubelerimiz ve diğer forum üyesi paydaş ülke temsilcilerinin katılımı ile 1.000’i aşkın iş adamından oluşan heyetle Bakü’ye adeta çıkarma yapıyoruz. Üç gün sürecek bu etkinlikte, özellikle işgalden kurtarılmış Karabağ’da yapılacak altyapı-üstyapı yatırım imkânlarını ve ticari iş birliklerini konuşacağız. Şube başkanlarımızın katılımı ile genel idare kurulu toplantımızı 3-4 Aralık’ta Bursa’da yapacağız. Burada ‘Otomotiv Teknolojileri ve Yan Sanayisinde Yeşil Dönüşüm’ başlığını, alanında uzman konuklarla masaya yatıracağız. 22 Aralık’ta İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde 4’üncüsünü düzenleyeceğimiz Vizyoner’21 etkinliğimiz olacak. Bu etkinliğimizde ‘Fark Et’ mottosu ile alanında uzman konuklarımızla 'dijitali, girişimi, iklimi, dönüşümü, değerleri/fark et' diyeceğiz."
Asmalı, MÜSİAD'ın Türkiye’nin üretici kimliğini, katma değerli gücünü ve inovatif büyüme hamlesini tüm dünyaya duyurmak için çalıştıklarını ve buna devam edeceklerini bildirdi.
Türkiye’nin yerli ve milli üretim gücüne, her açıdan katma değer sağlayabilmek amacıyla yeni dönem hedeflerini 7 ana başlık altında kurguladıklarını belirten Asmalı, söz konusu maddeleri şöyle sıraladı:
“G-20 ülkelerinin tamamında MÜSİAD ofislerinin güçlendirilmesi ve ticari diplomasinin artırılması, Körfez İşadamları İrtibat Ofisi’nin kurulması, yurt dışında en az bir MÜSİAD Expo Fuarı’nın düzenlenmesi, MÜSİAD Uluslararası Tahkim Merkezi’nin kurulması, mikro ihracatın desteklenmesi, bu doğrultuda her üyemizin lojistik, insan kaynakları, ödeme sistemleri gibi altyapı süreçlerinin güçlendirilmesi, ekonomi diplomasisi faaliyetleriyle büyükelçi ve ticari ataşelerin Anadolu’daki iş insanları ile bir araya getirilmesi, MÜSİAD Ticaret Ofisi’nin (MTO) kurulması.”
"2023 yılında 250 milyar dolarlık ihracat hedefinin rahatlıkla aşılacağına inanıyoruz"
Mahmut Asmalı, her alanda dünya çapında işlere imza atan girişimci ve yatırımcılarla, dünyaya örnek olacak iş modelleri kurguladıklarını, kültür ve sanat faaliyetlerine MÜSİAD Sanat markasıyla yıl boyu süren çeşitli etkinliklerle devam edeceklerini, Genç MÜSİAD ve MÜSİAD Kadın’ın projelerini desteklemeyi sürdüreceklerini söyledi.
Türkiye'nin özellikle sağlık alanında yapılan akılcı yatırımlar ve büyük dönüşümle, Kovid-19 salgınını dünyada en iyi yöneten ülkelerden biri olduğunu belirten Asmalı, gelişmiş ekonomilerin bile, büyük sıkıntılar yaşadığı bu dönemde Türkiye'nin, salgının ekonomi üzerindeki etkisini sınırlı tutmayı başardığını aktardı.
Asmalı, Türkiye'nin ocak-ekim dönemindeki ihracat başarısına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"MÜSİAD olarak Türkiye ekonomisinin, özellikle hizmet ihracatının artması ile birlikte 2023 yılında 250 milyar dolarlık ihracat hedefini rahatlıkla aşacağına inanıyoruz. Hatta bu rakamın 300 milyar dolar seviyesine çıkabilmesini de pekala mümkün görüyoruz. Bunun için MÜSİAD üyesi ihracatçılar ile gerçekleştirdiğimiz özel araştırma kapsamında 3 temel strateji belirledik. Bu stratejiler; katma değerli, yüksek teknolojili ürünlerin ihracatına yönelik stratejilere ağırlık vermek, yurt dışı lojistik merkezlerine odaklanmak, bu kapsamda her türlü altyapı sürecini güçlendirmek, e-ihracat ve mikro ihracatı desteklemek. İhracatımızın kalıcı bir şekilde artış kaydetmesi, dış ticaret fazlası veren bir ülke niteliğine kavuşmamız ve sürdürülebilir bir büyüme için Avrupa’dan Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya bütün muhtemel yeni ihracat pazarlarına MÜSİAD olarak talibiz. Bu nedenle MÜSİAD olarak ticari diplomasi çalışmalarımıza da ağırlık verdik."
Türkiye'nin e-ihracata yönelik birçok avantaja sahip olduğuna değinen Asmalı, "Bunları 5 başlık altında sıralayabiliriz; Ülkemizin jeo-stratejik konumu, 30 milyon yaklaşan genç nüfusu, bölgesindeki istikrarlı siyasi yapısı, 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,6 milyar kişilik pazara ve 28 trilyon dolar Gayrı Safi Milli Hasıla’ya hitap edebilme potansiyeli, 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan sanayi ve ticaret şehirlerine sahip olması. Bu avantajları doğru yönetebildiğimiz takdirde, e-ihracatta ülke olarak çok farklı bir konuma ulaşabileceğimize inanıyoruz." diye konuştu.
"Asgari ücretin yıl sonu enflasyon oranının üzerinde olması gerektiğine inanıyoruz"
MÜSİAD Başkanı Asmalı, Türkiye gündemini meşgul eden en önemli konulardan birinin faiz indirim kararı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Faizlerin iki yönü var. Getiri yönü ve maliyet yönü. Sanayiciyi ilgilendiren maliyet yönü yani kredilerdir. Dolayısıyla faizlerin yüksek olması üretim maliyetlerinin yüksek kalmasına neden olmakta ve enflasyonun yüksek çıkmasını sağlamaktadır. Sanayici ve iş insanları derneği olarak bizi ilgilendiren kısmı da burasıdır. Faizler ne kadar düşerse üretim maliyetleri de kredi faizlerinin gevşemesine bağlı olarak aynı miktarda düşecektir. Bu durum enflasyonun düşmesine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda yatırımların, üretimin ve istihdamın önündeki en büyük engel olarak gördüğümüz faiz oranlarının düşürülmesini MÜSİAD olarak destekliyoruz."
Tüm bunların yanında çalışanların daha iyi maddi koşullar altında çalışması, hayatlarını daha müreffeh bir şekilde sürdürmeleri, alım güçlerinin artmasının, en az onlar kadar işverenler olarak kendilerini de memnun edeceğini belirten Asmalı, "Bu bağlamda 2022 yılı için belirlenecek asgari ücret zammının, işveren üzerindeki asgari ücret vergi yüklerinin bir kısmı hafifletilerek mutlaka yıl sonu enflasyon oranının üzerinde olması gerektiğine inanıyoruz." dedi.
Asmalı, Paris İklim Anlaşması'nın iklim krizi ile mücadele kapsamında bir dizi uygulama ile iş dünyasına önemli sorumluluklar yüklediğini anlatarak, "Bu kapsamda MÜSİAD olarak iki temel hedefimiz bulunuyor; ilk aşama her alanda sürdürülebilirliği desteklemek, ikinci aşama ise otomotivden gıdaya, ulaşımdan enerjiye, hazır giyimden tarıma kadar, her sektörde, üretim zincirinde oluşabilecek karbon ayak izini azaltmaya yönelik projelerin öncüsü olmak. Özellikle tarım sektöründe daha fazla ürün elde etmek amacıyla tohum ıslahı, sulama ve gübreleme otomasyonları, akıllı gübre yönetimi, hassas ilaçlama, izlenebilirlik yazılımları gibi çeşitli teknolojilerin kullanılmasına yön veren yeşil kalkınma devrimini sonuna kadar destekliyoruz." şeklinde konuştu.
MÜSİAD olarak, vatandaşların farklı mesleki ve teknik eğitimlere yönelmelerini, kendilerini geliştirerek, ekonomiye katma değer sağlamalarını arzu ettiklerini anlatan Asmalı, buna katkı sağlamak amacı ile değişik sektörlerde mesleki ve teknik eğitimlere yönelik ihtiyacı tespit edecek kapsamlı bir eğitim raporu üzerinde çalıştıklarını, nitelikli ara eleman ihtiyacının bu tip eğitimlerin hızlandırılması ve yaygınlaştırılmasıyla karşılanabileceğine inandıklarını dile getirdi.
Asmalı, güçlü bir ekonomiye sahip Türkiye'nin, hak ve hukukun, adalet ve eşitliğin, barış ve güvenin, refah ve mutluluğun hakim olduğu bir dünyanın yeniden inşa edilmesinin en büyük öncüsü olacağını belirtti.
"Bütün ekonomik kurumlarının birbiriyle uyum içinde çalışmasını doğru olacaktır"
Mahmut Asmalı, bir iş adamı olarak kur artışlarının kendilerini hiçbir şekilde etkilemediğini söylemenin doğru olmayacağını belirterek, ham maddenin özellikle kura bağlı olarak artış gösterdiğini söyledi.
Kur artışlarının tek ve en önemli dizginleme sebebinin faiz artışı olarak görülmesini doğru bulmadıklarını ifade eden Asmalı, "Faiz artışları mutlaka enflasyonun 5-6 puan üzerinde olması gerekir' tarzındaki bir söylemi de doğru bulmuyoruz. Kaldı ki biz sanayiciyiz. Dolayısıyla sermayeye ihtiyaç duyuyoruz. Bu noktada da bankaların faiz indirmesini, konuşmamla belirttiğim gibi doğru buluyoruz." dedi.
Asmalı, çalışanların gerçekten enflasyon karşısında ezilmemesini ve enflasyonun çok üzerinde bir maaş artışını desteklediklerini vurgulayarak, "Bütün bunları yaparken bütün yükü de işveren kesimine yüklenmesini doğru bulmuyoruz. Dolayısıyla belki enflasyon oranı kadar bir yük işverene yüklenir ama onun üzerindeki vergi yükünün kamu tarafından karşılanmasının doğru olacağını düşünüyoruz." diye konuştu.
Merkez Bankası'nın amacının paranın istikrarını sağlamak olduğunu, dolayısıyla bu manada yapılan çalışmaların bulunduğunu, siyasilerin de halka karşı hesap vermek zorunda olduğunu aktaran Asmalı, "Dolayısıyla bu manada merkez bankalarının, siyasilerle uyumlu çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer bu kadar hassas bir dönemde kurumlar arası farklılıklar olursa bu daha büyük bir tehlike getirebilir. Bu manada gönlümüz ve isteğimiz Türkiye'nin bütün ekonomik kurumlarının birbiriyle uyum içinde çalışmasını doğru olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"İnsanlarımız tasarruf yapınca ya altın alıyor döviz alıyor, bu algının değişmesi lazım"
MÜSİAD Başkanı Asmalı, ham madde tedarikinde yaşanan sorunların herkesin malumu olduğuna işaret ederek, ham madde ve ara mamul yatırımlarının kesinlikle teşvik edilmesini edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Altın ve döviz haricindeki bireysel tasarruflarını değerlendirebilecekleri başka enstrümanlar üzerinde çalıştıklarını anlatan Asmalı, "İnsanlarımız tasarruf yapınca ya altın alıyor döviz alıyor bir kere bu algının değişmesi lazım. İnsanlarımızın şunu bilmesi lazım; bugün aldığımız her döviz ileride bir hayat pahalılığı olarak da kendi karşısına çıkabiliyor." yanıtını verdi.
Asmalı, kendi bünyelerine uluslararası akrediteli tahkim merkezi kurulmasını önemsediklerini, bu dönem hayata geçireceklerini belirtti.
İşsizlik ile ilgili ciddi çalışmalarının olacağını ifade eden Asmalı, özellikle ara eleman noktasında ciddi sıkıntı yaşadıklarını, meslek liselerinin güçlendirilmesi ve sanayinin ihtiyacı olan ara elemanın bu şekilde karşılanmasını desteklediklerini, yeni dönemde buna özel rapor hazırlayıp kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.
"Atanmış ekspertizden vazgeçiliyor"
Mahmut Asmalı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'u ziyaretinde atanmış ekspertiz konusunu görüştüklerini belirterek, atanmış ekspertizden vazgeçileceğini, sistem üzerinden firmalara ekspertizi tercih hakkı verileceğini, oradaki formu müteahhitlerin, satıcıların dolduracağını ve suistimalleri Sermaye Piyasası Kurulu'nun denetleyeceğini bildirdi.
Türkiye'de her yıl 750 bin konuta ihtiyaç olduğuna işaret eden Asmalı, "Her sene aslında 100-150 bin konut açığı var. Hükümetin arsa geliştirip müteahhitlerin önünü açması lazım. Yeni konut yapımına hız verilmeli." dedi.
Asmalı, İstanbul'da arsa arzında sorun olduğuna dikkati çekerek, kentsel dönüşümün de önemli olduğunu vurguladı.
Gelecek dönemde yatırımların bir miktar daha artacağını ifade eden Asmalı, "Şu anda firmalarımız hiç olmadığı kadar yoğun bir talep ile karşı karşıya. İlave kapasite artışı olacaktır." diye konuştu.