Gaziantep Futbol Kulübü’nde işler her geçen gün çıkmaza giriyor. Memik Yılmaz herşeyiyle, gecesini gündüzüne katarak bu takımın daha iyi olması için elinden gelen çabayı gösteriyor. Ancak, görüyorum ki Memik Yılmaz da yalnız bırakılıyor. Başarı olunca yöneticiyim diyen herkes resim karesinde var. Ama işler tersine gidince kimse ortalıkta yok... Verilen sözlerin yerine getirilmesi gerekiyor bu şehirde. Bu takım düşerse bir daha değil Süper lig maçlarını izlemeyi rüyamızda bile göremeyiz.
Bizim görevimiz dingil kırılmadan yol göstermek. Başakşehir maçı Gaziantep FK adına umutlarımı kıran bir maç oldu. Bir takım bu kadar savunma yapmamalı. Siz galip gelebilmek için rakip kalede olmanız ve gol atmanız gerekiyor. Sumudica iyi bir insan olabilir, Gaziantep’i sevebilir, pasaport isteyebilir, adının Tayyip Memik olmasını isteyebilir.
Bunlar hiç önemli değil benim için. Önemli olan sahada oynattığı futbol ve aldığı sonuçlar. Bir kere Sumudica pasaportu düşüneceğine bu takımı daha çok pro futbol oynatmak zorunda. Siz Samsunspor nasıl oynuyor, İstanbulspor nasıl oynuyor, Konyaspor nasıl mücadele ediyor, Ankaragücü nasıl direniyor buna dönüp bakın. Pasaportu, vatandaşlığı, şirin gözükmeyi bir tarafa bırakıp işinize bakın. “Bu takımın ben geldiğimde sıfır puanı vardı” diyor Sinyor Sumudica. Tamamda bu takımın puanı olsaydı senin ne işin vardı burada. Siz buraya puan toplayın ve takımı üst sıralara çıkarın diye getirildiniz. Eğer her mağlubiyetten sonra “ben geldiğimde bu takımın puanı yoktu” diyecekseniz o zaman bırakın bundan sonra da puansız kalsın bu takım. Bahane üretmeye hiç gerek yok. Ne olursa olsun Gaziantep Futbol Kulübü bu ligde kalmalı. Eğer Sumudica olarak bu işi yapamayacaksanız, sekiz kişilik savunma hastalığından vazgeçmeyeceksiniz, takım içerisindeki gruplaşmayı önleyemeyeceksiniz bırakın takım antrenörsüz çalışsın. Yönetiminde biran önce karar vermesi gerekiyor. Biliyorsunuz en kötü karar, karasızlıktan iyidir.. Şimdi gönderseniz ayrı bir dert, kalsa ayrı bir dert..