Bitlis’te havaların ısınmasıyla birlikte Nemrut Dağı ile Nemrut Krater Gölü’nde yaz turizmi sezonu başladı.
Doğal güzelliğiyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan Nemrut Dağı ile Nemrut Krater Gölü, her mevsim büründüğü farklı güzellikle misafirlerini ağırlıyor. Türkiye’nin en büyük ve dünyanın ise ikinci büyük krater gölü olma özelliğini sahip olan Nemrut Krater Gölü, yılın ilk ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Kış sezonun bitmesine rağmen coğrafi şartları nedeniyle geçtiğimiz günlerde yolu kardan açılan Nemrut Krater Gölü’ne her geçen gün ziyaretler artarak gelmeye devam ediyor. Avrupalı Seçkin Destinasyonlar (EDEN) projesi çerçevesinde ‘mükemmeliyet ödülü’ alan Nemrut Krater Gölü; buhar bacası, küçük ve büyük gölleri ile her mevsim ziyaretçilerine ayrı ayrı güzellikler sunuyor.
İHA muhabirine konuşan Tatvan Kaymakamı Tekin Erdemir, insanları keyifli vakit geçireceği Nemrut Krater Gölü’ne beklediklerini söyledi. Erdemir, “Nemrut Krater Gölümüz bu sene de yerli ve yabancı turistleri ağırlamaya hazırdır. Nemrut gerçekten eşsiz bir doğaya sahip. Ilık gölümüz, büyük gölümüz ve buhar bacalarımızla birlikte insanlarımızın keyifli bir gün geçireceği müstesna bir mekândayız. Tüm vatandaşlarımızı bu güzelliği görmeye davet ediyoruz” dedi. "İnanılmaz bir coğrafya ve bölge"
Tatvan Kaymakamı Tekin Erdemir’in daveti üzerine kente gelen Konya Selçuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Orhan Gökçe ise Nemrut’un inanılmaz bir coğrafyaya sahip olduğunu ifade ederek, “Tatvan Kaymakamı Tekin Erdemir benim öğrencim. Yıllar önce eğitimini bizde tamamladı. Daha önce Bitlis Vali Yardımcısı olarak görev yaptı. 3 yıldır da Tatvan’da kaymakamlık yapıyor. Daha önce de davet etmişti, bugüne nasip oldu buraya gelmek. Geçen hafta yolların kapalı olduğunu ve yeni açıldığını, dolayısıyla çok güzel bir doğa olduğunu ve mutlaka görmemiz gerektiğini söyledi. Biz de bunu bir fırsat ve vesile bilerek bu yöreye geldik. Bugün kendisiyle geziye çıktık. Gerçekten çok etkileyici. İnanılmaz bir coğrafya ve inanılmaz bir bölge. Küçük ve büyük göller, buhar bacasıyla bize görmek nasip oldu. Çünkü her zaman görmek kısmet olmaz. İmkânı olan bütün vatandaşlara burayı gelip görmelerini tavsiye ederim” diye konuştu.
Konya Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülise Gökçe de Nemrut’a ilk defa geldiğini belirterek, “Hayatımda ilk defa bir krater gölünü ziyaret etme imkânı buldum. Çok beğendim, doğası çok güzel, çok bakir bir alan. Mutlaka bütün misafirlerimizi bekleriz. Buranın değişik bir atmosferi var. Kent merkezine göre baktığınızda doğası ve iklimi daha farklı. Huzur verici bir ortamı var. Çok beğendiğimi ifade etmek istiyorum. Göl ve doğa merakım çok çok fazladır. Dağları da çok severim. Bu anlamda Nemrut Krater Gölü, gördüğüm nadir yerlerden birisi olduğunu düşünüyorum” dedi.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Akgül ise Nemrut’ta özellikle buhar bacasının ilgisini çektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Nemrut Krater Gölü’ne ilk defa geliyorum. Harika bir yer, çok etkilendik. Dünyanın en büyük ikinci krater gölüymüş büyüklük açısından. Özellikle buhar bacası çok ilgimi çekti. Sanırım söylentilere göre yer altından çıkan lavların buharıymış ama bana göre herhalde üst tabakada suyun vermiş olduğu bir buhar diye algıladım ama sıcaklığı tamamen hissedilebiliyor. Küçük göl çok hoşuma gitti. Ayrıca büyük göl de manzara açısından harika bir güzelliğe sahip.”