‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ dolayısıyla basın açıklaması yapan Öz İplik İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Fulya Pınar Özcan, “Şiddete Sıfır Tolerans politika belgesini benimseyerek imzalamış ve toplu iş sözleşmesi imzaladığı işyerlerinde imzalanması için gerekli girişimleri başlatmıştır” dedi.
Öz İplik İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Fulya Pınar Özcan ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Özcan açıklamada “İşte yine bir 25 Kasım. Kadına yönelik bir şiddetle mücadele günü daha geldi. Maalesef bu 25 Kasım’da da her geçen gün öldürülen, faili meçhul cinayetlerin, onlarca bıçak darbesiyle kadınları katleden gözü dönmüş erkek şiddetinin izleyicileriz. Kadın cinayetinin yaşanmadığı bir tek gün yok.
Rakamlar her yerde konuşuluyor ancak hanelere düşen ateş, annesiz kalan çocuklar, çocuksuz kalan anneler maalesef acıyı en derinden yaşıyor. Ateş düştüğü yeri de, bizi de yakıyor. Yakıyor ama yeteri kadar eyleme geçebiliyor muyuz? Bu soruyu herkesin kendisine sorması gerekiyor.
Birçok kadın gelecek olan felaketin ve cinayetlerin sinyallerini alıyor ama çaresiz kalıyor, konduramıyor. Türkiye’de işyerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesinde konfederasyonumuz HAK-İŞ ile birlikte öncü rol oynayan sendikamız ÖZ İPLİK İŞ, insan onuruna dayalı bir çalışma kültürünün öneminin farkındalığıyla herkesin şiddet ve tacizden uzak bir çalışma hayatına sahip olması gerektiğinin altını çizmektedir” ifadelerini kullandı.
Açıklama şöyle devam etti:
“Sendikamız işyeri şiddetinin ve tacizin önlenmesi için karşılıklı saygı ve insan onuruna dayalı bir çalışma ortamının oluşturulması yolunda önemli bir adım atarak Konfederasyonumuzun öncülüğünde ‘Şiddete Sıfır Tolerans’ politika belgesini benimseyerek imzalamış ve toplu iş sözleşmesi imzaladığı işyerlerinde imzalanması için gerekli girişimleri başlatmıştır.
Bu doğrultuda ILO sözleşmesinin onaylanması için ILO’nun 190 sayılı şiddet ve tacizin önlenmesi sözleşmesi ve R206 sayılı tavsiye kararlarında yer alan tedbirleri uygulamaya başlamıştır. ILO tarihinde belki de ilk kez bir sözleşme ve tavsiyeler onaylanmadan uygulanmaya başlanmıştır.
Çalışma barışının sağlanması ve şiddetin sıfıra indirilmesi ancak güçlü ve köklü bir sosyal diyalogla sağlanabilir. Bu bilinçle sendikamız ÖZ İPLİK İŞ, işyerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik HAK-İŞ öncülüğünde Toplu İş Sözleşmesi hükümlerini hazırlayarak Türkiye’deki örnek girişimlerden biri haline getirmiştir.
Örgütlenme, iyi kurulmuş sosyal diyalog, bilinçlendirme, eğitim, koçluk, daha fazla kadını Toplu İş Sözleşmelerine dahil etmek, güçlü izleme ve şikâyet mekanizmaları kurmak, sendikalar aracılığıyla işyeri düzeyinde kadın komiteleri oluşturmak, küresel çerçeve sözleşmelerini güçlendirmek, yayınlar hazırlamak, işyerlerinde aldığımız diğer önemli uygulamalardan bazılarıdır.
Bundan sonraki süreçte de güçlü toplu iş sözleşmelerine imza atarak, işyerinde şiddet ve tacize ilişkin verileri hazırlamayı ve erişilebilir formatlarda rehberlik, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Kadına yönelik hem ev içi şiddetin hem işyeri şiddetinin ve tacizin önlenmesine yönelik yatırımlar, yalnızca katlanılmaz acıları sona erdirmekle kalmaz aynı zamanda daha demokratik ve insan haklarına dayalı bir dünya yaratarak milyarlarca insanı kurtarır.
Sendikamız ufkun ötesini görmeye ve sorumluluk almaya hazırdır. Şiddet ve tacizin sıfır olması için yapılacak çok şey olduğunu biliyoruz. Ancak bu hedeflere ulaşmak için zorluklarla ve sorunlarla mücadele etmeye hazırız. En büyük bedeli her zaman emekçilerin ve kadınların ödediğini asla unutmamalıyız. Ulusal ve uluslararası dayanışmayla Türkiye’de ve dünyada hak ve özgürlükler için sendikal mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bugün vesilesiyle Öz İplik İş kadın komitesi olarak bir kez daha tüm ülkeleri ve Türkiye’yi ILO’nun C190 sayılı sözleşmesini onaylamaya davet ediyor, şiddetten arındırılmış bir dünyanın ancak bizim gayret ve çabalarımızla mümkün olacağının altını çizmek istiyorum. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet ve Tacizle Mücadele Gününde bu şiddetin kurbanı olan tüm kadınları rahmetle anıyorum.”