Sultanbeyli’de özel bir engelli bakım merkezinde kalan otizmli Oğuz Sercan Şevker, yediği elma nedeniyle nefessiz kaldı. 12 gün yoğun bakımda tedavi gören Şevker hayatını kaybetti. Şevker’in elma yememesi gerektiğini belirten aile, olayda ihmal olduğunu öne sürerek suç duyurusunda bulundu.
Olay, 20 Ekim Perşembe günü saat 15.00 sıralarında gerçekleşti. 7 yıldır Sultanbeyli’de bir özel engelli bakım merkezinde kalan otizmli Oğuz Sercan Şevker (31), iddiaya göre elma yerken nefessiz kaldı. Şevker, bakımevinde yapılan ilk müdahalenin ardından özel bir hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda kalan Şevker, 12 günün ardından gece saatlerinde hayatını kaybetti. Şevker, Ataşehir’de bulunan Merkez Camii’nde düzenlenen cenazenin ardından Büyükbakkalköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Çocuklarının elma ve benzeri katı gıdalar yememesi gerektiğini belirten aile, ölümünde ihmal olduğunu öne süren aile ise suç duyurusunda bulundu. "Bnlar özel insanlar, ne yediklerini anlamazlar, ne yediklerini bilmezler"
Şevker’in üvey babası Ahmet Acar, “Biz çocuğumuzu bakım merkezine vermiştik. Bahçeye gezme amaçlı çıkarılıyor. Orada elmayı nasıl alıyor, nasıl koparıyor, yere düşeni mi alıyor, daldan mı kendisi alıyor bilgimiz dahilinde değil. Elma boğazında kalıyor. O anda fark ediyorlar. Çocuk orada bayılıyor. ’Orada müdahale yapıldı’ dendi. Yapılmıştır illa ki. Sağlıkçılar çağırılıyor, hastaneye kaldırılıyor. Bu haber ilk başta bana da gelmedi. Eşime telefon ediliyor. Ben talimat vermiştim, ’güzel haberleri vesaire eşimle görüşün, olumsuz haberleri eşimle paylaşmayın’ diye talimat vermiştim. O gün eşim aranıyor. Eşime ‘çocuğunuz elma yerken bayıldı, kalbi durdu, gelmeniz gerekiyor’ dendi. Eşim fenalaşıyor duyunca. Hastanede hala işlem yapılıyordu. Oradan başka hastaneye sevk edildi. 12’inci gün maalesef çocuğumuzu kaybettik. Bunlar özel insanlar. Yediklerini anlamazlar, ne yediklerini bilmezler, hızlı yerler. Bu bakım merkezinde bu çocuğun başına gelmeyen kalmadı. Daha önce bir telefon geldi. ‘Çocuğunuz düştü, kafası yarıldı’ denildi. Daha sonra başka bir telefon geldi, ‘çocuğunuz katta düştü, hastaneye kaldırıldı bilginiz olsun’ denildi. En son düştüğünde, görüntülü şekilde konuştuk, çocuğun burnu sargılıydı, dişleri kırıktı. Nasıl bir bakım merkezi ben anlamadım” dedi.
Sosyal medyada bazı yorumlarda eşinin yerden yere vurulduğunu okuduklarını ifade eden Ahmet Acar, "Hangi anne baba çocuğunu başından def etmek ister. Bu çocuk hırçın, saldırgan. Bu çocuğu nasıl evde zapt edebiliriz. Bunun cevabını versinler. Ya da bu işin içinde olmayan insanlar kalkıp yorum yapıyorlar. Biz bundan üzüntü duyuyoruz” diye konuştu. “Emanete ihanet edilmiş”
Oğuz Sercan Şevker’in annesi Birsen Acar ise, “Görüyorum ki emanete ihanet edilmiş. Çocuk orada zarar görmüş. Benim aklım hep oradaydı. ‘Acaba ne oluyor’ diye düşünüyordum. Birçok olay bana aksettirilmiyordu. Çocuk orada kaldığı sürece çok şey geldi başına. Kafası, gözü, ağzı, burnu sürekli kırıldı. Bir sürü şey geldi başına. Sürekli de böyle olmaz. Geçen sene bayramda çocuk rahatsızlandı. Çocuğu hastaneye kaldırıyorlar. Öğreniyorum ki enfeksiyon kapmış. Bunlar kademe kademe yükseliyor. Zatüre, ondan sonra korona. En son da bu olay yaşandı. Beni aradılar, ‘çocuk elma yedi kalbi durdu, düştü’ denildi. Bir de ‘yanında görevliler vardı’ dediler. Çocuk diyelim ki elmayı kopardı ya da yerden aldı. Yanında biri olsa bunu fark etmez mi. Demek ki yanında kimse yoktu. 12 gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Onunla beraber ben de her gün öldüm öldüm dirildim. En son bir haber geldi ki ‘çocuğunuz vefat etti’ diye” dedi.