Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Rumi takvime göre yeni yılın ilk günü kabul edilen 13 Ocak Kalandar Günü için Trabzon’da bir dizi etkinlik düzenlendi. Özel gereksinimli öğrenciler Doğan ve Berra’nın Pamuk Prenses ve padişah kostümü ile Kalandar mesaisi keyifli anlar yaşattı.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ‘Kalandar’ geleneği yaşatılmaya devam ediyor. Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ‘Yaşat ki Değer Bulsun’ projesi kapsamında Zafer Özel Eğitim İş Uygulama Okulu tarafından Kalandar etkinliği düzenlendi. Özel gereksinimli öğrenciler Berra Nur Genç ve Doğan Sebetçi, pamuk prenses ve padişah kostümü giyerek ev ev dolaştı. Özel eğitim öğretmeni Sadık Şahin Çarkçı’nın ise cadı kıyafeti giydiği etkinlikte evlerin kapılarını çalarak poşet asan öğrenciler keyifli anlar yaşattı. Mani ve mızıka eşliğinde kapıya astıkları poşetlerdeki hediyelere alan öğrenciler, topladıkları hediyeleri ise Trabzon Huzurevi’ne teslim etti.
Yeni yılın ilk ayında tema olarak saygı ve sevginin belirlendiğine dikkat çeken Zafer Özel Eğitim İş Uygulama Okulu Müdürü Ahmet Çiftci, "İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün Yaşat ki Değer Bulsun projesi kapsamında her ay bir tema işleniyor. Bu ay ki etkinliğimizde saygı ve sevgi teması vardı. Bu temanın alt teması ise başkasına iyilik yapmaktı. Aklımıza Karadeniz Bölgesi’nde kutlanan kalandar ayı geldi. Topladığımız meyveleri huzurevine gidip teslim etmek istiyoruz. Bu toplumda biz nasıl yaşıyorsak onları da en az sınırla beraber yaşatmaya çalışıyoruz. Biz nasıl bir maç izleyebiliyorsak, yüzmeye gidiyorsak, düğüne gidebiliyorsak burada da bu öğrencilerimizle beraber bu etkinliği yaptık” dedi. Cadı kıyafeti giydi, hem korkuttu hem de sevdirdi
Kalandar için cadı kıyafeti giyen Özel Eğitim Öğretmeni Sadık Şahin Çarkçı ise, Trabzon’a 1998 yılında geldiğini ve o yıldan itibaren Kalandar’ı kutladığını dile getirerek, “Çok güzel bir etkinlik. Bununda kaybolmaması için Zafer Özel Eğitim Okulu olarak böyle bir etkinlik planladık. Kapıyı açanlar yüzümdeki maskeyi görünce tedirgin oldular. Fındık çuvalı giyerek yüzü kömür ile boyamak gerekiyordu. Yöresel kıyafetler giymek lazımdı. Biz öğrencilerimize Hünkâr ve pamuk prenses kıyafeti giydirdik tabi onların yanında bende cadı kıyafeti giydim. Hem korku hem de sevgi olsun amaçlı” şeklinde konuştu. “Çocukları görünce çok sevindim”
Özel öğrencilerinin ziyaret ettiği Çukurçayır Mahallesindeki ev sakinlerinden Mehmet Uzun ise öğrencileri görünce çok sevindiğini vurgulayarak, küçük yaşlarında kendisinin de kapılarak poşet asarak kaçtığını söyledi. Uzun, “Küçük yaşlarımda bende arkadaşlarımla birlikte kapılara poşet atardık. Poşeti kapıya astıktan sonra zili çalıp kaçardık. Poşeti alan kişi içine birşeyler koyduktan sonra tekrar kapıyı asardı. Biz onlar görmeden gizli bir şekilde almaya çalışırdık. Bazen yakalanırdık. Toplanan hediyeleri arkadaşlarımla bir araya gelip yiyorduk. Çocukları görünce çok sevindim, kendi çocukluğumu onlarda gördüm. Bu tür geleneklerin devam etmesi çok güzel. En azından mahalle ruhu ve birliktelik artıyor” diye konuştu. “İlk kez gördüğümde poşeti ’Niye kapıya koydular?’ diye sormuştum”
Özel gereksinimli öğrencilerinin bir diğer evde yaşayan Mihriban Ayvaz da, geleneklerin yaşatılması gerektiğine vurgu yaparak, “Gerçekten çok güzel, duygulandım açıkçası. Çok hoşuma gitti. 30 yıldır Trabzon’da yaşıyorum, ilk başlarda çok yadırgamıştım. Memleketin Giresun’da yoktu ilk kez gördüğümde poşeti ’Niye kapıya koydular?’ diye sormuştum. Ama sonradan öğrenince bizde poşetlere bir şeyler koymaya başladık. Bu şekilde güzel bir etkinlik oluyor" ifadelerini kullandı. Yakalanmamak için büyük mücadele veriyorlar
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yıllardır sürdürülen Kalandar geleneği her yıl Ocak ayının 13’ünü 14’üne bağlayan gece kutlanıyor. Kalandar’da özellikle çocuklar ellerine aldıkları poşetleri kapılara asarak zili basıyor. Zile bastıktan sonra kaçan çocuklar, poşete doldurulan hediyeleri almaya çalışıyor. Ev sakinlerine yakalanmamak için büyük mücadele veren çocuklar bu esnada mani söylüyor. Çukurçayır mahallesinde yaşayan Kayra Metin Çiftçi (11) Kalandar gecesinde portakal, fındık, kivi ve mandalina topladıklarını belirterek, “İlk önce arkadaşlarım bize geldi. Ben de heyecanlandım aldım poşetimi dışarıya çıktım” dedi.
Rüzgar Bülbül (12) ise, “Poşetlerimizi kapılara astık. Sonra kaçtık. Sonrasında ne verirlerse aldık” ifadelerini kullanırken, Elif Özdemir (11) de, “Kalandarda arkadaşlarımla beraber kapılarının ziline bastık. Kivi, mandalina, portakal gibi şeyler verdiler. Sonra aldıklarımızı hep beraber yedik” şeklinde konuştu. Kalandar nedir?
Rumi Takvim’in ilk ayıdır. Kalandar’ın birinci günü, Miladi Takvim’e göre Ocak ayının 14. gününe tekabül eder. Karadeniz Bölgesi’nde, özellikle Trabzon’da bu gecenin ayrı bir önemi vardır. Geleneksel olarak bu gecede çocuklar dışarı çıkar ve evleri dolaşmaya başlarlar. Ellerindeki poşetleri evlerin kapısına koyup zile bastıktan sonra ev ahalisinin poşetin içine koyacakları hediyeleri beklerler ve bu sırada da bazı maniler söylerler.
Şehrin bazı bölgelerinde ise gençler yaptıkları organizasyonlarla kılık değiştirip, Kalandar Gecesi’ni kutluyor. Halkın yoğun beğenisini alan gençler, güldürüp eğlendiriyor. Kültürün yaşatıldığını gören vatandaşlar ise, gençlerin emeğini boşa çıkartmıyor. Fındık, ceviz, elma, portakal gibi ürünler vererek onları mutlu ediyor.