Saray kumaşı olarak bilinen ve Osmanlı padişahlarının kaftanlarında kullanılan kutnu kumaşı, Gaziantep'teki el tezgahlarında geleceğe taşınıyor. Bugün çantadan, ayakkabı, kravat, ferace, nevresim takımları ve mobilyaya kadar her alan kullanılan kumaş, Amerika, Hollanda ve Danimarka gibi ülkelere de ihraç ediliyor.
Tarihte Osmanlı saraylarında, padişahların kaftanlarında kullanılan kumaşı, tarihte olduğu kadar bugün de önemini koruyor. Türkiye'de sadece Gaziantep'te üretilen kutnu kumaşı, alımlı giyinmek isteyen insanların tercih ettiği kumaş, bugün ferace, peştamal, peçete, kravat, ayakkabı, çanta, mobilya grupları gibi birçok tekstil ve ev eşyalarında da kullanılıyor. Geleneksel kıyafetlere olan ilginin azalmasıyla kumaş ustaları da azalırken, Gaziantep'te kutnu kumaşı dokumaya devam eden bir baba ve oğlu, 4 kuşaktır bu mesleği geleceği taşıyor. Unutulmaya yüz tutmuş kutnu kumaşının kültürünü yaşatmak için çaba sarf eden baba ve oğlu, bu kumaşı Amerika, Hollanda ve Danimarka gibi 6 ülkeye ihraç ediyor.
“Bu kültürü Gaziantep için yaşatmaya çalışıyoruz”
Mesleğin çok meşakkatli bir iş olduğunu dolayısıyla kültürünü ileriye aktarmak için de çok çaba sarf ettiklerini aktaran baba Hüseyin Mekikçi, “Biz bu işi dedemizden babamızdan öğrendik. Evde nenem, dedem, babam kumaş dokuyorlardı. Zaman geçtikçe bunu yaygınlaştırdık. Bağlamasını, peştamalını yaptık çeşit çeşit tekstil ürünlerinde kullanıyoruz. Yorgan yüzü olarak Malatya gönderdik. Ayrı olarak şal üzerinde de çalışıyoruz. Ben 7 yaşımdan beri bu işin içerisindeyim. Bu kültürü Gaziantep için yaşatmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiğince destek oluyoruz. Bu iş geriden baktığın zaman çok kolay gözükür ama içine girip baktığın zaman ne kadar eziyetli, meşakkatli bir iş olduğunu hissedersiniz” dedi.
“Gaziantep'te sadece 4 kişi çalışıyoruz”
Mesleği yaşatmak için çocuklarına öğrettiğini ve Gaziantep'te kutnu ustalarının sadece 4 kişi kaldığını belirten baba Mekikçi, “Desenine göre düz olursa 4 ila 5 gün arasında çözgüye hazır olur ve 20 gün içerisinde 60 metre dokursun. Ben çocuklara bu meslek ölmesin diye öğrettim. Gaziantep'te 30 işveren vardı. Şimdi işveren kalmadı Gaziantep'te sadece 4 kişi çalışıyoruz. Bu işi elimizden geldiği kadar daha ileriye taşımaya çalışıyoruz. Büyüklerimiz yardımcı olursa mesleğimiz daha iyi yerlere gelir” ifadelerini kullandı.
Kutnu kumaşında kullanılan bazı isimlerin geçmişte saray çalışanlarının isimlerinden geldiği ve geçmişten günümüze böyle devam ettiği bilinmekte.
Kutnu kumaşının geçmişteki önemine ve özelliklerine vurgu yapan oğlu Yusuf Mekikçi, “Kutnu kumaşı 16. Yüz yıllarında saray kumaşı olarak bilinen o dönemlerde padişahların kullandığı ve saray halkının kullandığı bir kumaştır. İçeriği tamamen bitki ipeği ve pamuktur. Her hangi bir sentetik bir madde yoktur. Tamamen el dokuması olarak yapılmaktadır. Saray kumaşlarında padişahların giydiğine, kaftanların üzerindeki kumaşlara saray kumaşları dediğimiz atlas dokuması deriz. Daha parlak ve gösterişli olur. Diğer Alaca ve Meydaniye kumaşları gruplarımızı yerel halk ve sarayın içerisindeki bir kesim giymektedir. Meydaniye grubu dediğimiz yerel halkın meydancıların giydiği kıyafet olduğu için meydaniye kumaşı ismini almıştır. Şuanda da bu isimleri kullanmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Meşakkatli geçen üretim yolculuğu
Kumaşların üretim aşamalarından bahseden oğul Mekikçi “Kutnu kumaşı 5 aşamada üretilir. 1. Aşaması çözgü, deverelerde ipekler çözülür. Belirli bir tel sayısına geldiğinde boyanmaya hazır olur. Boyacıya gider. Boyacı yapılacak işin kendi teknik rengine göre boyar. Boyadıktan sonra mezekçiye gider kayısı ağacının reçinesiyle haşılanır. O da bitkiseldir, ağacın balı dediğimiz kısmıdır. Sonraki kısımda mezekçi tellerini ayıklar, kurutur tarakçıya gönderir. Tarakçı da kumaşın motifine göre tarağı çeker. En son aşaması tahta tezgahlar veya şuan ki günümüzdeki kara tezgahlarda dokunur. Kutnu kullanım açısından, ev tekstili, giyim tekstili olarak aklınıza gelen her yerde kullanılıyor. Bikiniden, feraceye kadar. Küçük peçeteden, yorgan, çarşaf örtüleri, nevresim takımlarına kadar kullanılıyor. Son günlerde genç arkadaşlarımızın çabalarıyla mobilya gruplarında aksesuar olarak kullanılmaya da başlandı.
6 ülkeye ihraç
2015 yıllarında kadınları koruma vakfı aracılığıyla 12 kadına eğitim verdilerini de anlatan Yusuf Mekikçi, şuanda 6 ülkeye ihracat yaptıklarını kaydetti. Mekikçi, "Kutnuyu 6 ülkeye gönderiyoruz. Amerika başta olmak üzere Hollanda, Danimarka'dan kutnu kumaşına ilgisi olan müşterilerimiz var. Türkiye ve dünyada Gaziantep'in kültürünü yaşatan bir meslektir. Maalesef günümüzde şuanda kültürümüz biraz Avrupa'ya göre geride kalıyor. Kutnu üreticisinin sayısı azalıyor. İnşallah ilerideki yıllarda talepler insanların sentetik kumaş alışkanlığından çıktığı zaman daha da iyi yerlere geleceğinden eminiz” diye konuştu.