Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme süreci, sahada bir dizi güven artırıcı adımı da beraberinde getirdi. Öncelikle Türkiye’nin kontrolündeki bölgeler ile Suriye’nin kontrolündeki bölgeler arasında ticaretin yeniden canlandırılması için harekete geçildi. Bu maksatla 2020 yılından beri kapalı olan Ebu Zeydin Sınır Kapısı yeniden açılırken, Gaziantep’ten Halep’e uzanan karayolunda da iyileştirme çalışmaları başladı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise önceki gün Ceylanpınar Sınır Kapısı’nın açılışını yaparak, “Gümrüklerimizi Suriye ile kardeşlik günlerine hazırlıyoruz” demişti. Bakan Bolat, Türkiye'nin Suriye'ye 2023'te 2 milyar dolar ihracat yaptığını da duyurmuştu.
Ancak normalleşme yönünde atılan adımlar, ABD’yi rahatsız etti. Resmi makamlar Şam ile normalleşmeye karşı olduklarını açıkça belirterek yaptırım sopası salladı. Bu da yetmedi, Suriye muhalefeti içindeki bazı gruplar harekete geçirilerek Suriye’nin kuzeyindeki Türk bayraklarına, kontrol noktalarına, sınır kapılarına, tırlara ve şoförlere saldırılar düzenlendi.
Aydınlık gazetesinin haberine göre, tam bu noktada Türk Devleti’nin devreye girerek, Şam ile bugüne kadar atılan güven artırıcı adımların en ilerisini attığı iddia edildi.
‘İŞKENCECİLER TESLİM EDİLDİ’
Terör örgütü PKK’nın yayın organlarından “Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi”, normalleşme sürecini sabote etmeye çalışan bazı muhaliflerin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından yakalanarak Şam’a teslim edildiğini ileri sürdü. Haberde, normalleşmeye karşı çıkan muhaliflerin bir bölümünün İdlib’de HTŞ’ye katıldığı, 85 tanesinin ise Avrupa’ya kaçtığı kaydedildi. MİT’in Şam’a radikal isimleri teslim etme sürecinde ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin rol oynadığı iddia edildi. Haberde şu ifadelere yer verildi:
“İşgalci TC devletinin Rojava’ya yönelik fiili bir işgal operasyonu başlatmak için Rejim ile yakınlaşma adımları atması üzerine, birçok çete grubu gösteriler yaparken çoğu çetebaşı da kaçmaya başladı. Bunun üzerine harekete geçen MİT’in, denetleyemediği çeteleri ve çetebaşlarını BAE ile ortaklaşa Suriye Rejimi’ne teslim ettiği öğrenildi. Bazı çete liderlerinin Suriye Rejimi’yle işgalci TC arasındaki anlaşmayı reddetmesinin ardından, 85’ten fazla çetebaşının Avrupa’ya kaçtığını, bazılarının da Heyet-i Tahrir Şam (HTŞ) çete gurubunun saflarına katıldığını daha önceki haberlerimizde belirtmiştik.”
Ayrıca PKK’nın sitesi, Türkiye’nin yakalayarak Şam’a teslim ettiği muhaliflerin hikayelerine de yer vererek, bu isimlerin bazı çatışmalar sırasında yakalanan Rus ve Suriyeli askerlere işkence etmekten sorumlu olduğunu kaydetti.
MUHALEFET RESMEN BÖLÜNMÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad tarafından karşılıklı verilen sıcak mesajlar, Suriye muhalefetini hareketlendirmeye yetmişti. “SDG ile anlaşmak, Şam ile anlaşmaktan daha kolay” yazılı pankartlarla sokaklara dökülen bazı muhalif gruplar, Türkiye’ye silah göstermeye kalkmıştı. Yapılan görüşmelerde de uzlaşı sağlanamayınca, muhalefetin etkili gruplarından Şam Cephesi, Gaziantep merkezli sözde ‘Suriye Geçici Hükümeti’ ile işbirliğini durdurduğunu açıklamıştı.
