Hollandalı araştırmacı Rena Netjes, 2016'dan beri Suriye'nin kuzeyinde araştırmalar yapıyor.
Yazdıkları ve söyledikleri sebebiyle hem kendisi hem de ailesi terör örgütleri tarafından tehdit ediliyor.
Netjes'e göre bunun sebebi "gerçekleri aktarması."
"Sahada özellikle Batı medyasından edindiğim bilgilerden farklı bir sonuca ulaştım. Bize söylenenlerle Suriye'de insanlardan dinlediğim bambaşkaydı. Hangisi doğruydu bunu araştırmalıydım. 2016'de ilk kez sınırı aşarak Suriye'ye gittim, araştırmalar yaptım. Vardığım sonuçları söylemekten de korkmadım. Batı'dan böyle bir ses duymak istemiyor olabilirler ama ben sesimi yükselteceğim."
Netjes, gözlemleri ve çalışmaları nedeniyle hedef oldu
Gözlemleri ve yaptığı saha çalışmaları onu terör örgütlerinin hedefi haline getirdi.
"Tehditler yaklaşık 1 ay önce başladı. Aynı hesaptan iki elektronik posta aldım, 'Düşündüğün kadar güvende değilsin. Seni bulacağız, Amsterdam'daki ve İstanbul'daki evlerinin adresi elimizde. Evinin önüne bir paket bırakabiliriz' şeklinde tehditler aldım. Bu İstiklal'deki patlamadan çok kısa bir süre sonraydı."
Soruşturmalar başladı, tehditler kesilmedi
Bu durumu Türk emniyetine ve Hollanda otoritelerine haber verdi. Soruşturmalar başladı. Ama tehditler kesilmedi. Rena Netjes de sosyal medyadan yaşadıklarını duyurmaya karar verdi.
"Geçen hafta tekrar tehditler başladı. Kendilerini Rojava Kürtleri olarak tanıttılar ve 1 Ocak'ta aldığım tehditler, yaşadıklarımı insanlara duyurmaya itti. Cinsel içerikli profillere 'Seni ve aile üyelerini numaralarınızı koyacağız' dediler. 'Artık yeter' dedim. 'Çok korkunç bir şey olmadan bunu duyurmam lazım, soruşturma bekleyemem' diye düşündüm. Twitter'da paylaştım, sadece kendimi değil diğer insanları da korumak istedim. Benimle bağlamsal konuşmadılar, 'Sen çocukların kaçırıldığını söylüyorsun kanıtların var mı?' deselerdi 'Evet' derdim. Bunun yerine akrabalarımı işin içine katan, Suriye'yle ilgili bilgisi bile olmayan insanları dahil ettiler."
'PKK/YPG bölgede baskı rejimi kuruyor'
Netjes, terör örgütü PKK/YPG'nin bölgede baskı rejimi kurduğu görüşünde.
"YPG, Suriye'de çok küçük bir kesim. Özellikle Suriyeli Kürtler PKK'yı sevmiyor. Çoğunluğun nefret ettiğini bile söyleyebiliriz. Çünkü bir kere çok baskıcılar, kontrol ettikleri alan, aslında yüzde 70 oranında Arapların yaşadığı yerler. Arap kabileler de onları istemiyor. Çoğu genç Kürt, Irak ya da Türkiye'ye geldi ve dönmek istemiyor. Bunlar sadece DEAŞ'tan kaçmadı YPG'den de kaçtı. Ayrıca insanlar çocukları için farklı bir gelecek istiyor, çünkü orada çocuklar asla üniversiteye gidemiyor. İnsanlar çocuklarının doktor, avukat gibi mesleklere sahip olmasını istiyor. Bölge aynı zamanda ekonomik kuşatma altında."
"Terör örgütü, nüfusa terör taktikleri uyguluyor"
Hollandalı araştırmacı, terör örgütünün sivilleri de hedef aldığını söyledi.
"Batı'dan aldıkları onca para var ama insanlar için bir şey inşa etmediler. Buradaki petrolün bir kısmını da kontrol ediyorlar, ama halk fakirlik içinde. Çok baskıcı olduklarını, Kürt ve Suriyeli nüfusa terör taktikleri uyguladıklarını, bir bölgede DEAŞ'la mücadele ettiklerini ama Suriye'nin geri kalanında sivilleri hedef aldıklarını söylemem gerek. Hastane, kamp saldırıları buna örnek."
"Türkiye'nin kontrolündeki bölge en iyi koşullara sahip"
Rena Netjes, "Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerin en güvenli alan" olduğunu da vurguladı.
"Türkiye'nin kontrol ettiği alanda bir şeyin hakkını vermek lazım, o da insanların özgür olması. Suriyeliler için bu bölge en iyi seçenek. Ben o bölgeye giden biri olarak insanların konuşmaktan korkmadığı bir yer olduğunu biliyorum. Aynı zamanda hizmetler daha iyi. İnternet, elektrik, ihtiyaç duyulan her şeye sahipler. Bunlar diğer bölgelerde, Suriye'nin doğusunda böyle değil."