Rizelilerin sevdası olan ve artık hayatlarının birer parçası haline gelen atmaca kültürü yaşatılmaya devam ediyor.
Yüzlerce yıl önce bıldırcın avlamak için atmaca yakalanmaya başlandı. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin yüksek rakımlarında yaşayan atmacalar aynı zamanda Rizeliler için de büyük bir tutku haline geldi. Hala bıldırcın avında kullanılan atmacalar yırtıcı olmalarının yanında zekâları ve çeviklikleri ile de biliniyor. Avcılar bir atmaca yakalamak için bazen aylarca bekleyebiliyor. Atalarından gelen ‘atmaca’ kültürünü yaşatmaya devam eden Rizeliler, kendileri için hayvanın artık bir yaşam tarzı haline geldiğini belirtiyor. “Atmaca Rizelilerin damarında dolaşan kan gibidir”
Atmaca kültürünü çocuklar daha doğar doğmaz tanıştırmaya başladıklarını ifade eden Atmacacılar dernek başkanı Hüseyin Uzunhasanoğlu, “Atmaca Rizeli için yaşam tarzıdır. Atmaca Rizelilerin damarında dolaşan kan gibidir. Çocukları ilk dünyaya geldikleri zaman gördükleri şey atmacadır. Atalarımızdan gelen bu mirası biz de çocuklarımıza anlatıyoruz. Bunun sevdası çok ayrı. Bu sevdayı böyle sürdürüyoruz. Atmacacı adam çok sabırlı olur. Bunu yakalamak çok sabır ister. Belki de 3 ay dağlarda kalırsın 1-2 atmaca yakalarsın. Belki hiç yakalayamazsın. Yakalamak çok sabır isteyen bir iş. Çoluk çocuğunu bırakırsın bu sevdanın peşine gidersin. Bunu evcilleştiririz ve ava hazırlarız. Bununla bıldırcın yakalarız. Bu bıldırcından daha çok kültürümüz olduğu için severiz. Sezon bittiği zaman bütün Rize bölgesindeki atmacacılar doğaya salım şenliği yaparız. Biz bunları sadece 3 aylığına yanımıza alıyoruz sonrasında gidiyor” şeklinde konuştu. “Bizden bir parça oluyor”
Bir çocuğa nasıl bakıyorlarsa atmacaya da öyle baktıklarını belirten Uzunhasanoğlu, “Biz şimdi bunu yakalıyoruz. Bir çocuğu nasıl bakıyorsan onun gibi bakıyorsun. Yumurtasını ve etini veriyorsun. Saati saatine yemeğini veriyorsun. Bizden bir parça oluyor. Aşıklar birbirlerine destan yazarlar. Bizde de atmacaya karşı destanlar yazılmıştır. Bir atmacayı yakalarken avcı arkadaş ona türkü atmış. ‘Ey atmaca atmaca, otur düşün, gelebildin, iyi oynadı kuşum’ demiş. Bunun anlamı da atmaca haksız değilsin, sana oynattığım kuş çok güzel oynuyordu, ondan dayanamadın da geldin diyor. Doğu Karadeniz bölgesinde insanların yaşamını sürdürmek için proteine ihtiyacı vardı. Kendi yaşamlarını sağlamak için atmaca yakalamışlar. Atmacayla da bıldırcın yakalamışlar” ifadelerini kullandı.