Ülkemizde 905 farklı istasyondan gönüllere seslenen tüm radyocu dostlarımıza selam olsun.
Türkiye’de ilk yayının yapıldığı 6 Mayıs 1927'den bugüne radyoculukta heyecan hiç dinmedi. Halkımız 95 yıldır radyosuna hep sahip çıkıyor ve kulağından eksik etmiyor. Radyo bizler için sadece bir bilgi ya da eğlence kaynağı değil. İnsanımız radyoyu kendi sesi biliyor ve onsuz yapamıyor. ‘Ajans Saati’nde herkesi etrafına topladığı günlerdeki gibi radyolar birleştirici bir güce sahip. Radyo, her kesimden insanın neşesi, hüznü ya da özlemi…
Hiçbir zaman önemini yitirmeyecek olan radyo artık internet tabanlı teknolojilerle çok daha geniş kitlelere ulaşıyor. Adeta bir yol arkadaşı olarak görülen radyo, teknolojik gelişmelerle dijitale doğru evrilirken, popcast yayınlarında gördüğümüz radyo tiyatroları benzeri nostaljik yapımlar büyük takipçi topluyor.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulumuz da radyolara özel önem veriyor. Radyocu dostlarımızın yayınlarını daha rahat ve kolay yapabilmeleri için var gücümüzle çalışıyoruz.
İnanıyorum ki, radyolarımız bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da etik ilkelere bağlı, toplumsal ve kültürel değerlerimizin bilinciyle tarafsız bir şekilde yayınlarına devam edecekler.
Bu düşüncelerle radyo yayıncılarımızın 13 Şubat Dünya Radyo Günü’nü tebrik ediyor, yürüttükleri vazifelerinde üstün başarılar diliyorum.
Ebubekir Şahin
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı