Suriye'nin İdlib kentinde Mazzan ailesi, Beşşar Esed rejimi ve destekçisi Rusya'nın saldırılarından 2018'de Hama'nın kuzeybatısındaki Zeyzun köyünden kaçarak sınır hattındaki Cüdeyde köyündeki tavuk çiftliğine yerleşti.
Çocuklarının güvenliği için evini geride bırakan Mazzan ailesi, iki gün önce sabah saatlerinde maruz kaldığı Rus hava saldırısında 4 çocuğunu kaybetti.
AA muhabiri, toplamda 7 kişinin hayatını kaybettiği, 13 kişinin de yaralandığı saldırıda ölen çocukların amcasıyla görüştü.
Amca Asaaddin Mazzan, hava saldırının bir Rus savaş uçağı tarafından yapıldığını, olay yerine geldiğinde abisinin evinin yıkılmış olduğunu gördüğünü söyledi.
Ağabeyinin çocuklarının, büyüyünce hava saldırılarında yaralananları tedavi etmek için doktor ve hemşire olmayı hayal ettiğini dile getiren amca Mazzan, "Onlar şu an cennet kuşudur. Suçları neydi? Uyurken öldürüldüler. Bu nasıl bir suçtur?" dedi.
Yeğenlerinin bazılarının enkaz altında kaldığını ifade eden Mazzan, "Sivil Savunma ekiplerinin yardımlarıyla yaralıları hastaneye kaldırdık. Çok kötü bir manzarayla karşılaştım, anlatması çok zor." diye konuştu.
"UYKUSUNDA ÖLEN ÇOCUKLARIN SUÇU NEYDİ?"
Saldırıda ağabeyi ile yengesinin yaralandığını ve hastaneden ne zaman taburcu olacaklarını bilmediğini söyleyen Mazzan, şöyle devam etti:
"Abimin 3 kız ve 1 erkek çocuğu vardı. Abim, 'Ölürsem adımı taşıyacak ve kardeşlerini koruyacak bir oğlum var.' derdi. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Enkaz altına can veren küçük çocukların suçu neydi? Anne ve babalarının kollarının arasında uyurken ölen çocukların suçu neydi? Sabah uyandığında 4 çocuğunu kaybeden ağabeyimin suçu neydi?"
Saldırıdan etkilenenlerin sevk edildiği Kuneyye Hastanesi hemşirelerinden Ahmet Şahhud, cuma sabahı saat 05.45'te büyük bir patlama sesi duyduğunu, 15 dakika sonra yaralıların hastaneye ulaşmaya başladığını söyledi.
Hastaneye yaralı olarak sevk edilenler arasında 4 çocuğunu kaybeden Eyhem Mazzan'ın da olduğunu ifade eden Şahhud, "Bilinci açık durumdaydı. Dört çocuğunun akıbetini sordu. İkinci katta kontrol altında olduklarını söyledik. Çocuklarının öldüğünü hissediyordu. Teselli etsek de inandıramadık." diye konuştu.
Şahhud, yapılan tüm tıbbi müdahalelere rağmen çocukları kurtaramadıklarını belirterek, "Ölen çocukların yakınlarıyla oturup ağladık. Manzaraya yüreğimiz dayanamadı. Herkes bir an çocuklarını hatırladı. Derinden etkilemiştik." ifadelerini kullandı.