Ramazan ayında vatandaşları dengeli beslenme konusunda uyaran Beslenme ve Diyet Uzmanı Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, sahur yapılması sağlığın korunması için önemli olduğunu sahur yapmadan tutulan orucun ise bitkinlik, sinirlilik, baş dönmesi ve aşırı susama gibi sorunlara yol açabileceğini söyledi.
Normal günlerde, herhangi bir öğünde eksik aldığımız bir besin ögesini gün içinde ara öğünlerde veya diğer ana öğünlerde tamamlama fırsatı bulabildiğimizi belirten Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, "Ama Ramazan ayında öğün sayımız sınırlanıyor.Dengeli beslenme her zaman çok önemli ama özellikle Ramazan ayında daha enerjik ve sağlıklı olabilmek için düzenli ve dengeli beslenme çok büyük önem taşıyor. Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmeliyiz ve bunu dört besin grubunda yer alan besinlerden yeterli miktarlarda tüketerek sağlamalıyız” dedi.
Yaş, cinsiyet ve günlük fiziksel aktivite oranına göre; kişilerin günlük alması gereken enerji, karbonhidrat, yağ ve protein oranları, Ramazan ayında da değişmediğini belirten Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, “Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmek için et, yumurta, kurubaklagiller, sebze-meyveler, süt ve süt ürünleri ile ekmek-tahıl grubu besinlerden yeterli miktarda tüketilmesi gerekiyor. Yaklaşık 17 saatlik açlık ve susuzluk halinin yaşandığı unutulmamalıdır. Oruç tutma süresi, metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. Bunun sonucunda, iftarda fazla yemek yemek ve aşırı kalori almak, vücutta yağ depolanmasına yol açar ve kilo almak kaçınılmaz olur. Ramazan ayında, şüphesiz en sevilen öğün iftardır fakat en önemli öğün sahurdur. Oruç tutanların mutlaka imsak vaktine yakın bir zamanda sahur yapması, sağlığın korunması için önemlidir. Sahur yapmadan tutulan oruç; bitkinlik, sinirlilik, baş dönmesi ve aşırı susama gibi sorunlara yol açar” diye konuştu.
Sahurda protein ağırlıklı beslenmek gerektiğini vurgulayan Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, şu bilgileri verdi;
“Protein içeriği yüksek besinlerin tok tutucu özelliği vardır. Yumurta, süt, peynir, ceviz, az tuzlu zeytin ile birlikte hafif bir öğün tercih edilmeli veya çorba ile sebze yemekleri tüketilmelidir. Vücut direncini arttırmak ve vücuda yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyveler sık tüketilmelidir. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, daha uzun süre tok kalmayı sağlayacaktır. Sahur vakti, en az 4 bardak su tüketilmelidir. Sahurda aşırı yağlı, tuzlu, şekerli ve unlu gıdalardan uzak durulmalıdır.”
Ramazanın, yemek kültürü açısından en bilinen özelliğinin sofralardaki çeşitlik olduğunu söyleyen Uzm. Dyt. Ciğerli, iftarda tüketilmesi gereken sağlıklı besinleri ise şu şekilde sıraladı;
“Uzun süre açlık durumundan dolayı, iftar saatinde kan şekeri çok düşük seviyede olduğundan aşırı yemek tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan hatalardan biri; hızlı ve aşırı yemek tüketmektir. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanması, 15 dakika sonra az yağlı et yemeği veya sebze yemeği ile devam edilmesi uygundur. Beyaz ekmek, pirinç pilavı glisemik indeksi yüksek olan besinler yerine bulgur pilavı, tam tahıllı ekmek, kepekli makarna gibi posa yönünden zengin besinler tercih edilmelidir. Bu besinlerin yanında mutlaka protein ve kalsiyumdan zengin olan yoğurt veya ayran tüketilmelidir. İftar ve sahur arasındaki sürede beslenmeye önem vermek, oruç tutulan saatlerde daha rahat olmayı sağlar. Bu nedenle aşırı yağlı ve tuzlu besinler kesinlikle tüketilmemelidir. Bu besinler gün içinde daha çok susamaya ve su tüketilemedi için ödem ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Karbonhidrat açısından zengin hamur tatlıları, kurabiyeler, yağlı hamur işleri ve kızartmalar boş enerji alınmasına ve kısa sürede acıkmaya neden olur.”