Edirne Valiliği öncülüğünde, bölgenin geleceğini şekillendirmek üzere düzenlenen Saros Çalıştayında, Saros Körfezi’nin avantaj ve dezavantajları konuşuldu.
Edirne Valiliği önderliğinde, ilçe kaymakamlıkları, belediye başkanlıkları, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası, ESTAB, Saros Körfezi Turizm Hotelciler ve Yatırımcılar Derneği ile turizm işletmecilerinin katılımıyla düzenlenecek Saros Çalıştayı, düzenlendi. “11 ayda 5.6 milyon giriş”
Keşan Sanayi ve Ticaret Odası’nda "Saros Körfezi Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Çalıştayı" başlığı altında düzenlenen toplantıda, özellikle turizm ile öne çıkan bölgenin geleceği konuşuldu.
Çalıştayda konuşan Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık, bölgenin büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğu ve 11 ayda 5,6 milyon kişinin sınır kapılarından giriş yaptığını söyledi. Bölgenin tarih, doğa, inanç ve doğa turizmiyle Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biri olduğunu ifade eden Kırbıyık, eksikliklerin giderilerek deniz turizminin daha aktif kullanılması gerektiğini ifade etti. “Nitelikli artış sağlanmalı”
Saros’ta ciddi bir canlılık olduğunu kaydeden Kırbıyık, “Ama kapasiteyi kullanıp, yeterince katma değer üretebiliyor muyuz? Bunlarla ilgili bazı sorunlarımız var. Niceliksel bir fazlalık var, ziyaretçi sayısı çok fazla, ama bu ne kadar katma değer bırakıyor? Dolayısıyla asıl sorun niteliksel bir artışı nasıl sağlarız, ona bakmamız gerekiyor. 75 kilometrelik sahil bandına sahibiz, deniz temiz, berrak, dalış açısından da inanılmaz imkanlar sunuyor. Ulaşım maliyetleri açısından da ciddi bir avantajı var. Bölgede bulunan arkeolojik alanlar da ciddi avantaj sağlıyor” diye konuştu. “Saros’un sorunu çok başlılık”
Bölgenin avantajları yanında dezavantajlarının da olduğunu sözlerine ekleyen Vali Kırbıyık, en büyük sorunun özel idare, belediyeler ve muhtarlıkların da içinde olduğu "çok başlılık" olduğuna vurgu yaptı. Meydana gelen tablonun sorunların çözüme kavuşturulmasında engel oluşturduğuna dikkati çeken Kırbıyık, şöyle konuştu:
“İmar ve ruhsat hukukuna baktığımızda, altyapı ve üstyapı yatırımlarının yerine getirilmesine baktığımızda, bir kısmında Özel İdare yetkili, bir kısmında Keşan Belediyesi, bir kısmında Enez Belediyesi, bazı yerlerde muhtarlıklar yetkili. Böyle olunca karmakarışık bir yapıya varmış oluyoruz. En basitinden çöp toplama faaliyetinde bile birden fazla idare çıkıyor. Bunun yanında plan eksikliği, vizyon ve hedef eksikliği, sezonun kısa olması, kaynaksal yetersizlikler ve denetimsel eksiklikler de önemli başlıklarımızdan." “Kapadokya modeli"
Vali Kırbıyık, mevcut durumun düzeltilmesi noktasında iki alternatifin olduğunu, bunlardan birinin Edirne ilinin büyükşehir belediyesi statüsüne geçmesini beklemek, diğer alternatifin de alan başkanlığı statüsü seçeneği olduğunu söyledi. Bölgeden örneklerle sözlerine devam eden Kırbıyık, "Yanı başımızda Gelibolu’da Tarihi Alan Başkanlığı mevcut. Bir de Kapadokya’da bir alan başkanlığı var. Bizim önerdiğimiz model biraz daha Kapadokya modeli. İmar hukukunu da ruhsat hukukunu da içinde barındıran ve buradaki idarelerin belli yetkilerini devrettiği bir alan başkanlığıdır. Tüzel kişiliği, bütçesi olan, kendi kendine planlama yeteceğine sahip hususları içinde barındıran idari yapı. Bunu burada tartışmalıyız. Bence bölge için yeni bir alternatif geleceğine yönelik daha kararlı adımlar atabileceğimiz bir imkan tanıyacaktır. Bunun avantajını birçok noktada göreceğiz" şeklinde konuştu.