Antalya’da su sporu araçları satan bir firma çalışanı, 580 bin TL’ye Seabob (deniz scooterıu) satıp sahte dekontla dolandırıldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. “Dekontun sahteliğini bankadakiler bile başta anlayamadı. 2 bin lira da fazla göndermiş” diyen çalışan, “Sattığım Seabob’u bana satmaya çalıştılar” diyerek şikayetçi olduğunu ifade etti.
Olay, 23 Temmuz günü gerçekleşti. Antalya’da su spor araç ve aletleri satan bir firmada satış sorumlusu ve teknik servis personeli olarak çalışan Ender Aslan (33) ile Marmaris’ten bir kişi Seabob almak için irtibata geçti. WhatsApp uygulaması üzerinden görüşen taraflar, 580 bin TL’ye anlaştı. Karşı taraf, Cuma günü saat 17.04’de ödemeyi gerçekleştirdiğini belirtip, EFT’den dolayı ödemenin Pazartesi günü hesaba geçeceğini söyleyerek dekontu Aslan’a yolladı. Bunun üzerine Aslan, Pazar günü ürünü karşı tarafa yolladı. Pazartesi günü bankada herhangi bir ödeme göremeyen Aslan, bankaya gidip dekontu sorguladığında sahte olduğu bilgisini aldı. Ardından scooterın başka kişilere satıldığını da öğrenen Aslan, dolandırıldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. “2 bin TL’de fazla göndermiş”
Mağdur olduğunu belirten Ender Aslan, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Kızının doğum gününe Seabob (deniz scooterı) almak istediğini söyledi. Diğer müşterilere yardımcı olduğum gibi ona da yardımcı oldum. Beyefendiye konuşmasından ve kızının doğum günü olduğunu söylediğinden dolayı bir istisna gösterdik. Ürünün teslim ettik. Cuma günü ödemeyi yapıp dekontu göndereceğini söyledi. O gün geldiğinde saat 17.00’de EFT geçtiğine dair dekont gönderdi. İlk başta bankanın fatura sorduğu için ödemenin geçmediğini söyledi ama inanmadım. Yine de proforma fatura hazırladım. Pazar günü de o tarafa sevkiyatımız olduğu için biz ürünü güvenip teslim ettik. Pazartesi günü olduğunda ödemeyi göremeyince beyefendiyle iletişime geçtim. Çok özür dilediğini, ilgilenip halledeceğini söyledi. Bankayla iletişime geçtiğimde havuzda bir ödeme olmadığını öğrendim. KDV dahil 580 bin liraydı, dekontta hatta 2 bin TL fazlası vardı. Yanlışlıkla 2 bin TL fazla gönderdiğini söylemişti. Salı günü de ödeme gelmeyince ve paranın neden gelmediğini sorduğumda, ‘Şirketle sıkıntı yaşadım, bu parayı çıkaramayacağım ürününü geri göndereceğim, 3 saate orada’ dedi. Akşam saat 19.00’a kadar gelmeyince ertesi gün bankaya gittim. Dekontu bankaya gösterdiğimde onlar da sahte olduğunu anlayamadılar. Anca, dekontun hangi şubeden havale yapıldığına baktıklarında, gönderen bölümündeki şirketin olmadığını teyidini alınca dekontun sahte olduğunu anladık.” “Sattığım Seabob’u bana satmaya çalıştılar”
Karşı tarafla iletişime geçmesine rağmen sonuç alamadığını belirten Aslan, “Ardından kendisiyle tekrar görüştüm, dolandırıcılık yaptığını söylediğimde beni mahkemeye vermekle tehdit etti. Kesinlikle ürünün çalıntı olmadığını söyledi. Her şey gayet normalmiş gibi konuştu benimle. İki gün sonrası başka bir su sporu tarafından ürünümün fotoğrafı geldi. Ürünümün başkasına satıldığını görmüş oldum. 320 bin TL’ye satmış. Bu ürünün o fiyata alınması imkansız. Garanti belgesi yok, sertifikası yok. Bu kişiler bana satmaya çalıştılar. İlk defa böyle bir problem yaşıyorum. Bundan sonra ödemeyi almadan ürünü teslim etmem” ifadelerini kullandı. “Suç duyurusunda bulunduk”
Aslan’ın avukatı Şafak Baysal ise, özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından suç duyusunda bulunduklarını söyledi. Baysal, “Müvekkilimiz gelen bir dekonta güvenerek, ürününü teslim etmiş. Ama ortada gerçek bir dekont yok, para hiç yok. Burada hileli davranışlarla bu ürününün alınmaya çalışıldığı belli. Ayrıca ürün hemen satılarak el değiştirmiş durumda. Burada maksadın en başından dolandırıcılık faaliyeti amacıyla ürünü kişiden alıp iş yapmak olduğu belli. Müvekkilimle karşı taraf konuşuyor ve o kadar rahatlar ki, bu işte hiçbir sorun yaşamayacaklarına inanıyorlar. Hukukun onları koruyacaklarını sanıyorlar. Aslında tam tersi. Ortada müvekkilin iradesi dışında elinden çıkmış bir üründen bahsediyoruz. Ortada evet gerçek bir dekont olsa ya da aralarında şu tarihte parası verilecek bir sözleşme olsa ve verilmese hukuki ilişkiden bahsedebiliriz. Ama buradaki fotoğrafa baktığımızda kişiye dekont atılıyor, dekonta göre de paranın geldiğinden, daha sonra havuzda olduğunu, ardından da bakılıyor ki böyle bir hesap hiç yok. Oyalama gerçekleşiyor ve sonrasında bakıyoruz ki ürün el değiştirilmiş. O kişilerle de irtibata geçilince de son derece rahat bir şekilde ürünün alındığını ve herhangi bir sorun yok şeklinde davranışları oluyor. Böyle bir durumda üçüncü kişinin de suç konusu eşyayı aldığı da ortada. Bizim kanunumuz ‘iyi niyetli üçüncü kişiyi korur’ deriz. Belki de deriz ki; ‘kişi nereden bilebilir bu ürünün suç eşyası olabilir’ ama ortalama 600 bin bandında olan bir ürünü siz 300-350 bin bandında satabiliyorsanız, üstüne üstlük kişiler sizle temasa geçip biz dolandırıldık diyorsa, buna rağmen hala bizlik sıkıntı yok deniliyorsa, burada bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Gerekli müracaatlarımızı yaparak suç duyurusunda bulunduk. Hukukun tecelli edeceğini düşünüyoruz” dedi. “Dekontu teyit edin”
Ticaretle uğraşan vatandaşlara da uyarılarda bulunan Baysal, “Bir dekont gelirse bu dekontu teyit edin. Bankaya gidin sorun. Bunun teyidini almadan o dekonta göre işlem yaparsanız, böyle bir tabloya siz de katılabilirsiniz” ifadelerine yer verdi.