Genetiği değiştirilmiş ürünlerle mücadele için KKTC’de geliştirilen, Ar-Ge ve tasarım süreçleri tamamlanan GDO Analiz Kiti, ilk etapta yavru vatana gelen sebze tohumlarının analizinde kullanılacak.
Gıda güvenliği ve halk sağlığının en önemli konularından biri olan genetiği değiştirilmiş ürünlerin (GDO) kullanımının denetlenmesi ile ilgili Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile Yakın Doğu Üniversitesi önemli bir iş birliğine imza attı. Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, GDO ile mücadelede Yakın Doğu Üniversitesinde DESAM Araştırma Enstitüsü, Ziraat Fakültesi ve Veteriner Hekimliği Fakültesi iş birliğiyle Ar-Ge ve tasarım süreçleri tamamlanan GDO Analiz Kiti’ni kullanacak. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesinde düzenlenen basın toplantısı ile duyurulan iş birliği ile gıda tohumları, gıda ürünleri ve yemlerde ülkeye girişi yasak olan GDO’lu ürünlerin tespiti ve denetiminin daha etkin şekilde yürütülmesi hedefleniyor.
Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Tarım Dairesi Müdürü Reşat Değirmenci, Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Beyza Ulusoy ile Yakın Doğu Üniversitesi Kit Üretim Laboratuvarı sorumlularından Dr. Gülten Tuncel ve Dr. Gökçe Akan’ın katıldığı basın toplantısında konuyla ilgili açıklamalar yapıldı. “GDO Analiz Kiti toplum sağlığı açısından çok önemli kazanımlar sağlayacak”
Özellikle pandemi döneminde hız verdikleri sağlık araştırmaları ve başta Covid-19 PCR Tanı ve Varyant Analiz Kiti olmak üzere geliştirerek kullanıma sundukları ürünlerle Yakın Doğu Üniversitesinde önemli bir tecrübe ve birikim oluştuğunu vurgulayan Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Edindiğimiz bu birikim, farklı alanlarda ülkemiz ve toplumumuz için geliştirdiğimiz ve üzerinde çalıştığımız yeni projelere de kaynaklık ediyor” dedi.
Prof. Dr. Şanlıdağ, “Başta Covid-19 PCR Laboratuvarı, Kit Üretim Laboratuvarı, Genom Analiz Laboratuvarı olmak üzere sahip olduğumuz yüksek teknolojiye dayalı olanaklar ve bu laboratuvarlarda çalışan alanlarında son derece yetkin kadrolarımızla araştırıyor, geliştiriyor ve üretiyoruz. Son olarak Ar-Ge ve tasarım süreçlerini tamamladığımız GDO Analiz Kiti de toplum sağlığı açısından ülkemiz için çok önemli kazanımlar sağlayacak” ifadelerini kullandı.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile pek çok alanda geçmişten gelen çok güçlü işbirlikleri kurduklarını vurgulayan Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “KKTC’ye giren gıda ürünleri, tohumlar ve yemlerde GDO analizlerinin yapılması da bu iş birliklerinin çok önemli bir parçası” açıklamasını yaptı. Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “GDO ile mücadelede kararlı yaklaşımları için Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz ve bakanlığımızın değerli bürokratlarına teşekkür ediyorum” dedi. Tohum ithalatında GDO’suz olduklarını gösteren bir rapor istenecek
KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı olarak Yakın Doğu Üniversitesinin yürüttüğü çalışmaları ve geliştirdikleri kitleri yakından takip ettiklerini söyleyen Tarım Dairesi Müdürü Reşat Değirmenci, “Özellikle gıda güvenliği, bakanlığımız, ülkemiz ve insanımız için büyük bir önem arz ediyor. GDO da gıda güvenliği açısından en önemli konulardan biridir” dedi.
Mevcut yasalar içerisinde GDO kullanımı ile ilgili pek çok atıf bulunduğunu belirten Değirmenci, “GDO’lu tohumların ve bu tohumlardan elde edilen ürünlerin KKTC’ye girişi kesinlikle yasaktır. Bu nedenle tohum ithalatlarında ürünlerin sertifikalarının yanı sıra GDO’suz olduklarını gösteren bir rapor da istiyoruz. Aynı şekilde ülkeye giren yemler için de aynı süreci işletiyoruz. Ancak gerekli denetimleri ve kontrolleri yapabilmek için bu ürünlerden alınan örneklerin ülkemizde analiz edilebilmesi hayati önem taşıyor. Yakın Doğu Üniversitesi’nin geliştirdiği GDO Analiz Kiti ile bu analizleri ülkemizde yapabilecek olmak büyük bir aşamadır” değerlendirmesini yaptı. Analiz sonuçları kamuoyu ile de paylaşılacak
“Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığımızla birlikte GDO ile mücadelede iş birliği içerisinde yürüteceğimiz bu proje fakültemizin öncelikli hedefleri ile birebir örtüşüyor” diyen Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, GDO analizlerinin ilk etapta sebze tohumlarıyla başlayacağını söyledi. Özden, “Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı yetkilileriyle gerçekleştirilecek toplantılar sonucunda GDO analizlerinde hangi ürünlere öncelik verileceği belirlenecek. GDO analizlerinin üniversitemizin DESAM Araştırma Enstitüsü Laboratuvarlarında gerçekleştireceğiz. Sonuçları ise Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığımızla birlikte şeffaf bir şekilde kamuoyu ile de paylaşacağız” dedi. “Hayvansal ürünlerde de GDO tedirginliği mevcut”
Fakülte bünyesinde özellikle hayvansal gıdalarda gıda hijyeni, gıda güvenliği ve gıda teknolojisi alanlarında önemli çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Beyza Ulusoy, “Son yıllarda oldukça yaygınlaşan genetiği değiştirilmiş ürünler (GDO) konusunda tüketiciler oldukça endişeli ve tepkili. Gıda güvenliği ve halk sağlığı GDO’nun kullanımı çok iyi denetlenmeli ve regüle edilmeli. GDO Analiz Kiti halk sağlığı açısından KKTC’de önemli bir dönüm noktası olacak” dedi.
GDO’lu ürünlerin pek çok üründe hammadde olarak da kullanıldığını söyleyen Doç. Dr. Beyza Ulusoy, “Salam, sosis gibi pek çok et ürününde soya katkısı kullanıldığı için sadece bitkisel ürünlerde değil hayvansal ürünlerde de GDO tedirginliği mevcut” ifadesini kullandı. GDO Analiz Kiti’nin Ar-Ge ve tasarım süreci tamamlandı
Özellikle Covid-19 sürecinde başta PCR Tanı ve Varyant Analiz Kiti olmak üzere geliştirdikleri pek çok proje ve ürünle önemli bir tecrübe ve birikim kazandıklarını vurgulayan Yakın Doğu Üniversitesi Kit Üretim Laboratuvarı sorumlularından Dr. Gülten Tuncel, “Geliştirdiğimiz GDO Analiz Kiti ile hedefimiz tüm gıda ürünleri, yem ve tohumlarda yapılan genetik değişimlerin tespitini yapmak” ifadesini kullandı.
GDO Analiz Kiti’nin Ar-Ge ve tasarım süreçlerinin tamamlandığını söyleyen Dr. Tuncel, “Optimizasyon sürecini de kısa süre içerisinde tamamlayarak kiti kullanıma hazır hale getireceğiz” dedi.