Baykar Teknoloji Lideri ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Baykar'ın idealist bir vizyonla çalışan ve 17'. nci yılın sonunda dünyada kendi sınıfında en iyisi denilebilecek, dünyada en fazla ülkenin talep ettiği insansız hava araçlarını geliştiren kurum olduğunu belirterek, "6 kilodan başlayan serüven 6 tona, bugün de ülkemizin ilk insansız savaş uçağı olacak Kızılelma'ya kadar gitti." dedi.
Bayraktar, KartalDernek tarafından düzenlenen "Zirve Kartal: Girişimcilik ve İnovasyon Zirvesi"nin kapanış programında sürpriz konuk olarak katılımcılara hitap etti.
Konuşmasında, geliştirdikleri insansız hava araçları hakkında bilgi veren Bayraktar, 2000'li yıllardan itibaren küçük bir ekip olarak Baykar'ın insansız hava araçları serüvenine başladığını aktardı.
Ürettikleri insansız hava araçlarının gelişim sürecini anlatan Bayraktar, 2007'de Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine ilk defa milli İHA'nın girdiğini söyledi.
DÜNYADA SADECE 4 ÜLKE YAPABİLİYOR
Bayraktar, "2014'te Bayraktar TB2 tüm dünyaya nam salmış artık. Kendi sınıfının en iyi olarak görülen ilk uçuşunu yaptı. Adım adım uçakların büyüdüğünü görüyorsunuz. 6 kilodan başlayan serüven, 650 kiloya TB2'de, 2019'da 6 tonluk dünyada sadece 4 ülkenin yapabildiği Akıncı ilk uçuşunu yaptı." diye konuştu.
Şu anda Akıncı'nın yurt dışına da ihracat edilmeye başlandığını, TB2'nin kendi sınıfında dünyada en fazla ülkeye ihracat edilen insansız hava aracı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
"Bütün bu teknolojilerin gittiği yere bakacak olursak bütün bu geliştirdiğimiz teknolojiler hayatımıza uçan akıllı mobiliteler olarak girecek ve biz de bu yöne doğru çalışmaya devam ediyoruz. Nasıl ki bugün elektrikli arabalar otomotivde en büyük devrim, işte bir sonraki adımı akıllı arabalar olarak görüyoruz, ondan sonra da akıllı uçan taksi, kargo, zirai ilaçlamada dahi kullanılacak dronlardan tutun da ilk yardım ulaştıracak dronların dahi geleceğini görüyoruz. Bugünden o teknolojiye hazırlananlar yarının oyuncuları olacaklar. Girişimler bu sebeple çok önemli."
Çok yakın dönemde dünyanın salgın yaşadığını, dünyanın en zengin, modern, gelişmiş ülkelerinden dahi insanların yoğun bakımlardan taştığının görüldüğünü, yoğun bakımlarda yeterince solunum cihazı olmadığı için ölümlerin olduğunu ifade eden Bayraktar, o dönemdeki sorunları hatırlattı.
Bayraktar, "Biz medeniyetimizin değerlerinden aldığımız güçle nasıl bir yaklaşım sergiledik? O dönemde sağlık çalışanlarının çabasına bir şekilde destek olmamız lazım. Bugün kullandığımız büyük teknolojilerin kökünde savunma sanayi var. Bu cihazları yapalım dedik. Bir seferberlik haliyle Baykar, ASELSAN, bunun yanında Arçelik, bir de bu alanda çalışan bir girişim. Yaklaşık 4-5 yıldır bu alanda çalışıyordu ve bir prototip geliştirmeyi başarmıştı. O prototipi alarak hep birlikte bir anlamda bir takım ruhuyla bu dört müessese bir araya geldi. Adeta bir seferberlikle tümüyle insanlığa nefes olabilmek için çalıştı." diye konuştu.
NE YAPTIĞINIZDAN ZİYADE NASIL YAPTIĞINIZ ÖNEMLİ
Üretimi gerçekleştirilen cihazların binlercesinin yurt dışına ihraçta edildiğini, ciddi bir sayının da solunum cihazı olmayan ülkelere hediye edildiğini ifade eden Bayraktar, "İşte biz tüm bu mücadelemizde Baykar'da olan tüm yol arkadaşlarımıza hep şunu söyledik, 'Ne yaptığından ziyade, nasıl yaptığın daha önemli. Hangi ahlakla, yürüdüğün yolun dosdoğru olması, tüm sistem aykırı olması gerektiğini söylüyorsa bile senin doğru yoldan asla ayrılmaman, ahlaktan asla sapmadan ve bunun ötesinde bütün bu çabaların, gayretlerin neden olduğu. Baykar'da 'Ne yapıyorsak milli ve özgün olacak. Bunu dosdoğru bir ahlakla yapacağız. Bürokrasi dolambaçlı yollarını gösterdiğinde dahi biz asla buna uymayacağız, uymadık, uymamaya devam edeceğiz' dedik. 'Bütün gayretlerimiz ülkemizin bu alanda tam bağımsız semalarında hür ve bağımsız olması için olacak ve ülkemizin müreffeh, güçlü yarınları için olacak' vizyonuyla, misyonuyla çalıştık. Baykar'daki mottomuz buydu." ifadelerini kullandı.
Bayraktar'a, programda yaptığı konuşmanın ardından hediye takdim edildi. Daha sonra program, Bayraktar'ın öğrencilerle öz çekim yapmasının ardından sona erdi.
Bayraktar, program sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada da şu değerlendirmede bulundu:
"Dünyada hayatımıza giren en büyük dönüşümler yüksek teknoloji üzerinden oluyor. Bu dönüşüm rüzgarını estirenler kimler? Bu teknolojileri geliştirenler. Bu teknolojileri geliştirenlerin kim olduğuna baktığımızda hepsinin geçmişinde ufak girişimleri görüyoruz. Takımlar halinde yola çıkmış, bir hedef doğrultusunda takımlar olduğunu görüyoruz. Biz milli teknoloji hamlesi kapsamında yürüttüğümüz seferberlik açısından baktığımızda bu girişimcilik ruhunun liselilere kadar inmiş olması çok sevindirici. Dünyada da bütün büyük teknolojileri geliştiren kurumların dahil hepsinin garaj şirketlerinden doğduğunu görüyoruz.
Zaten insanımız, ferdi müteşebbis yönü çok yüksek olan bir toplum aslında. Bunu doğru donanımla, hedeflerle, insanlığın faydasına olacak şekilde ve dosdoğru ahlakla, medeniyetimizin değerleriyle harmanlarsak dünyaya damgasını vuracak nice işler yapabileceğini değerlendiriyoruz. Havacılıktaki Baykar'ın 20 senelik hikayesine baktığımızda da bunu görüyoruz. Böyle idealist bir vizyonla çalışan ve 17'nci yılın sonunda dünyada kendi sınıfında en iyisi diyebileceğimiz, dünyada en fazla ülkenin talep ettiği insansız hava araçlarını geliştiren kurum oldu. 6 kilodan başlayan serüven 6 tona, bugün de ülkemizin ilk insansız savaş uçağı olacak Kızılelma'ya kadar gitti. Ben tabii buraya sürpriz konuk olarak katıldım ama beni daha büyük bir sürpriz bekliyordu. Gençlerimizin bu heyecanı beni de çok mutlu etti."