“Bitkilerin Profesörü” olarak tanınan Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, son yazdığı “Şifayı tabiatta bulmak” kitabının imza gününde şifayı tabiatta arayan vatandaş ve okuyucularla bir araya geldi.
Ankara’da bir AVM’de imza günü düzenleyen Prof. Dr. Karabulut, okuyucularıyla bir araya geldi. Okuyucuların kitaplarını tek tek imzalayan Karabulut, onlarla hatıra fotoğrafı da çekildi. Karabulut’un yazdığı "Şifayı tabiatta bulmak" kitabı ise 6 bölümden oluşuyor. Kitabın her satırından insanın sağlıklı ve uzun ömürlü olmasının ipuçları yer alıyor. Kitap içeriğinde meyve, sebze, ot ve baharatların hangi ölçülerde insan sağlığına iyi geldiği de aktarılıyor.
Bunun yanı sıra söz konusu kitap Dünya Sağlık Örgütü’nün desteklediği (DSÖ) Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) çerçevesinde görülmesinden dolayı vatandaşlar tarafından da ilgi uyandırıyor. Kitapta, bitkilerle tedaviye belirli bir tarihi perspektif kazandırılması amaçlanırken sosyal ve kültürel bir zeminde tek tek ürünlerin faydaları inceleniyor. Sağlıkla ilgili herkesin yanı başında durması ve kaynak göstermesi gereken bir kitap olarak değerlendiren Karabulut, imza gününde İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu.
Karabulut, doğayı, tabiatı ve köyü çok sevdiğini söyledi. Toprakla özdeşleşmeyi ve bitkisel anlamda beslenmeyi sevdiğini belirten Kararbulut, “Bitkilerin kokusunu ve onların sağlığa faydasını hep görmek isterdim. Ana konum zaten stres ve antioksidanlardı. Bilindik antioksidanla çalışırken bitkilerde seviyesi nedir merak ettim” dedi.
Yaptığı çalışmalardan söz eden Karabulut, kayısı çekirdeğinden Amigdalin elde ettiklerine dikkati çekerek, “Amigdalin’in ağrı kesici ve kanseri önleyici etkisini tespit ettik. Tedavi edici etkileri üzerine de çalışmalara başladık. İlerleyen süreçlerde bu çalışmalarda tabi hepsi uluslararası yayın olmaya başladı” diye konuştu.
Doğal besinlerle beslenmenin faydalı olduğunu vurgulayan Karabulut, bitkiler üzerinde yapılan çalışmalarda önemli veriler keşfettiklerini açıkladı. Hipertansiyonu olan bir insanın hangi bitkiyi tüketmeli gibi soruların yazdığı kitapta cevap bulduğunu dile getiren Karabulut, “Yeşil çayı iki defadan fazla tüketmemek gerekiyor. Ginseng oldukça faydalı. Beynin nöronlarındaki etkileşimi arttırıyor. Bununla ilgili çalışmaları hem deneysel raporlara hem de bilimsel makalelere dönüştürüyoruz. Bunlara da Türkçe ulaşılabilir kitaplara” ifadelerini kullandı.
Kur’an-ı Kerim’in ve hadisi şeriflerin tıbbı keşfetmekte önemli bir referans kaynağı olduğunun altını çizen Karabulut, şunları kaydetti:
“Peygamber efendimizin Tıbb-ı nebevide bahsettiği ve Allah’ın emrettiği bütün doğal bitkisel besinlerin çörekotu, nar, zeytin, zeytinyağı aslında bunların hepsi doğal antioksidan olarak omega 3 ve omega 6’dan zengin. Derelerde dolaştığınızda yosunumsu şeyler vardır. Onların omega 6 ve özellikle omega 5 ve doğal kalbi koruyucu etkisi var. Biz bunları direkt ulaşılabilir hale getiriyoruz. Meyan kökü 1970’lerde deva olarak geçiyor. Meyan kökünün birçok yerde faydası var ama sağlığa katkısını araştırdığımızda görünen o ki kanı sulandırıyor, tansiyonu dengelemesi önemli ve aynı zamanda sindirime ciddi faydası var. Şeker hastalarının şeker yerine tarçın ve karanfille demlendirmesi oldukça şekeri değerlendirmesi açısından da faydalı.”
Öte yandan, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde çalışmalarına devam eden Karabulut, elde edilen kitap gelirinden öğrencilere burs verileceğini aktardı.