İzmir
AA muhabirinin Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Dünya Enerji Görünümü 2021 raporundan derlediği bilgilere göre, temiz enerji dönüşümü kapsamında düşük karbonlu teknolojilerin hızla yaygınlaşması, kritik minerallere talepte de büyük artış yaşanacağı anlamına geliyor.
Güneş ve rüzgar santralleri ile elektrikli araçlar gibi temiz enerjili teknolojilerin kurulmasında, fosil yakıt bazlı santrallere göre daha fazla mineral kaynağa ihtiyaç duyuluyor. 2010 yılından bu yana yenilenebilir kaynaklarının kullanımındaki artışa paralel olarak yeni bir ünite elektrik üretim kapasitesi için gereken ortalama maden miktarı yüzde 50 artış gösterdi.
Rapora göre, dünyanın 2050'ye kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşması için 6 kat fazladan mineral kaynak gerekiyor.
Elektrikli araçlar ve batarya depolamada mineral kaynaklara talebin 2050'ye kadar 50 katına çıkması beklenirken, elektrik şebekesinin yaygınlaşması da bu dönemde hatlarda kullanılan bakır talebinin 2 katına yükselmesine neden olacak.
Kritik mineraller arasında en hızlı büyüme gösterecek olan lityumda talep, 2050'ye kadar 100 katına çıkacak. Söz konusu dönemde, kobalt, nikel ve grafitte de hızlı talep büyümeleri gerçekleşecek.
Bakır talebi 2050'ye kadar yaklaşık 14 milyon ton artışla küresel bakır piyasasında yüzde 60 büyümeye neden olacak.
Ham madde fiyat artışları üretim maliyetlerini de etkiliyor
Son yıllarda ham madde maliyetlerindeki artış, temiz enerji teknolojilerinin toplam maliyetini de olumsuz etkiledi. Ham madde fiyatlarının maliyetlere etkisi teknolojiye göre değişse de bu yılın ilk yarısındaki emtia fiyat artışları, trendin uzun vadede devam etmesi halinde yaşanabilecek sorunlara işaret ediyor.
Artan emtia fiyatları, taşıma maliyetleri ve tedarik zinciri tıkanıklıkları, sanayi marjları ve ekipman fiyatları üzerinde baskı oluştururken, yeni rüzgar türbin sözleşme maliyetleri de 2021'de artış gösterdi.
Haziran 2020'den bu yana çelik fiyatları Çin'de 2 katına, Kuzey Amerika'da 3 katına çıkarken, bakır fiyatlarında yüzde 50 artış yaşandı. Fiyat artışları türbin üretiminde yüzde 8-10, toplam yatırım maliyetlerinde ise yaklaşık yüzde 5 yükselişe neden oldu. Aynı şekilde, güneş paneli hücrelerinde kullanımı hızla artan silisyum ile gümüş fiyatları da hücre fiyatlarını artırdı.
Rapora göre, yılın ilk yarısındaki fiyat artışlarının ne kadar süreceği bilinmese de bu büyüklükte bir artış, temiz enerji teknolojileri toplam yatırım maliyetlerinde yüzde 5 ile 15 arasında bir yükselişe neden olacak. Bu gelişmeler, mevcut politikaların sürdürüldüğü senaryoda 10 yılda 430 milyar dolarlık ek yatırım, iklim odaklı senaryoda ise 700 milyar dolarlık ek yatırım ihtiyacı doğuracak.