Türkiye’de eğitimini tamamlamasının ardından Ankara’da bulunan bir şirkette sigortasız şekilde çalışmaya başlayan yabancı uyruklu kişi elindeki sinirleri iş kazası sonucu zedeledi. Yaşanan olayı ise yargıya taşıdı.
Türkiye’de eğitimini tamamladıktan sonra Nuriş Prefabrik adlı şirkette sigortasız bir şekilde çalışmaya başlayan yabancı uyruklu Sayed Hasıbullah Sadat (28) iş kazasında, sol elindeki sinirleri zedeledi. Ardından iki kez ameliyat geçiren mağdur Sadat’ın hastane masrafları şirket tarafından karşılanmadı. Olayı avukatlar Ekin Özen ve Asiye Meltem Taşçı ile yargıya taşıyan Sadat, şikayetinin devam ettiğini söyledi. “Sigortam yapılmadı ”
Türkiye’ye okumasının ardından çalışmak zorunda kaldığını söyleyen mağdur Sadat, sigortasız şekilde adı geçen şirkette çalıştığı esnada iş kazası geçirdiğini söyledi. Olayın ardından hastane masraflarını ödemediklerini aktaran mağdur, “Türkiye’ye okumak için geldim. Okulumu bitirdikten sonra burada kalmaya karar verdim. Burayı seviyorum kültürünü bildiğim için. Ondan sonra tabii çalışmak lazımdı. Çalışmak için Nuriş Prefabrik Ankara’da bulunuyor burada çalışmaya gittim. İki hafta filan çalıştım. Sonra iş kazası geçirdim. İş kazasından sonra elim böyle oldu. Sinirler zedelendi. Doktor da parçalı kırık tespiti koydu. Sigortam yoktu. Sigortam yapılmadı. Ben kaçak değilim burada. İkametgahım var. Sigorta yapmadılar tabii bunun haricinde herhangi bir masraf bunlar tarafından karşılanmadı” dedi. “40-50 bin lira borca girdim”
Zedelenen elinden iki sefer ameliyat geçirdiğini söyleyen Sadat, hiçbir masrafının karşılanmadığı için mağdur durumda kaldığını söyleyerek, “Ben iki sefer ameliyat geçirdim. İkincisinde bir ay şeyden sonra kazadan sonra aşağı yukarı bir ay sonra ameliyat geçirdim. Kemik ameliyatı. Şu an elim birazcık iyi gibi. Onlar tarafından herhangi bir masraf karşılanmadı. Şu an bekliyorum yani ortada kaldım. Bayağı bir borca girdim. Aşağı yukarı 40-50 bin lira borca girdim. Ben onlardan istedim. Ama onlar reddetti. Şimdi şöyle bir şey burada yabancılar genellikle sigortasız çalışıyor. Yani sigortalarda olmadığı için ondan sonra şey olmuyor yani. İşveren tarafı karşılamıyor masrafları. Direkt işçiyi kapının önüne koyuyorlar. Kafalarına yönelik davranıyorlar” ifadelerine yer verdi. “Şikayet edeceğim deyince korkutmaya çalıştılar”
Hastane masraflarını şirketin karşılamadığını söyleyen Sadat, şikayet edeceğini söyleyince kendisini korkutmaya çalıştıklarını söyleyerek, “Ben talep ettim tabii ki. Patrondan bu masrafları. Fakat o bana dedi ki yani biz karşılayacağız gibi şeyler ama fakat karşılamadılar. Sonra ben şikayet edeceğim dedim. Şikayet edeceğim deyince de beni korkutmaya çalıştılar. Yani devlet tarafından en fazla yani mahkeme tarafından en fazla cezayı sen yersin gibisinden korkutmaya çalıştılar. Ben hastaneye gittim. Hastaneye belli bir masraf çıkmıştı muayene masraf ücretleri. Bunu ödeyemedim. Tabii zor durumdaydım. Ödeyemedim. Ondan sonra patronları aradım. Gelin buraya diye. Yani bu kadar masraf çıkmış. Onlar geldi. Ödemeden hatta bazı şeyler yüzüme söyleyip de gittiler. Ondan sonra yani bugünden sonra ben direkt geldim. Avukatla görüştüm. Ondan sonra ara buluculuk toplantısı gerçekleşti. Şikayetim devam ediyor tabii” ifadelerine yer verdi.
Avukat Asiye Meltem Taşçı, yaşanan olayla ilgili olarak şunları aktardı:
“Bize bir dosya geldi. Kendisi Afgan vatandaşı ve sigortasız çalıştırıyormuş. Günde 20 saat gibi bir insan dışı bir süreyle. Bu arkadaş Türkiye’de üniversitede okumuş. Türkiye’de de kalmak istediği için, çalışması gerekiyor. Günde 20 saat bir konteyner çalışıyorlar. Çalıştıkları sırada sıfır iş güvenliği önlemiyle çalıştıkları yerde elinde bir kaza geçiriyor ve sinirlerine dokunduğu için elini bir daha eskisi gibi kullanamayabilirmiş. Bu arkadaşımız 28 yaşında ve daha aktif olarak belki 35-40 çalışması gerekirken bundan sonra çalışamayacak durumda. Yani en azından o elini kullanamayacak durumda.” “Sigortasız çalışmaların önüne geçmek istiyoruz”
Avukat Taşçı sigortasız çalıştırılmaların önüne geçmek istediklerini söyleyerek, “Karşı tarafa ihtar yolladık. Karşı tarafla beraber ara buluculuk toplantısı gerçekleştirdik. Bu toplantı neticesinde biz bir miktar talep ettik. Onlar da bize başka karşı tarafta bir miktar talep ettiler. Bizim istediğimizin yedide biri gibi bir miktara tekabül ediyor. Onların bize telaffuz ettiklerini tutar. Biz de dolayısıyla kabul etmedik. Çünkü hem ameliyat tutarları var, hem de hayatı boyunca kullanamayacağı bir meslekte etkili olacak ve eli zarar gördü. Manevi boyutu da var. Dolayısıyla şu an çaresiz durumdaydı. Biz de vekilliğini üstlendik. Ekin Hanım’la birlikte. Dava yolundayız. Sürecin takipçisiyiz. Elimizden geleni yapacağız. Bu tarz sigortasız çalışmaların önüne geçmek istiyoruz. Bakalım inşallah her şey güzel olur. Şikayetimiz hala devam ediyor” dedi.