Sivas’ın tek ut ustası 46 yıldır devam ettirdiği mesleğine çırak bulamadığını, bu sanatı öğrenmek isteyen herkese kapısının açık olduğunu söyledi.
Sivas’ta yaşayan 64 yaşındaki ut ustası Mustafa Karaoğlu, çok sevdiği mesleğine çırak bulamadığı için dert yanıyor. Çocuk yaşlarda bir ustanın yaptığı utları görüp mesleğe adım atan Karaoğlu, şimdilerde yaptığı utları yurt içi ve yurt dışına satıyor. Yapımında tropikal ağaçların kullanıldığı ut, yaklaşık 100 ayrı aşamadan geçiyor. Bir ağaç parçasını meşakkatli aşamalardan geçirerek uta dönüştüren Karaoğlu, uttan çıkan her tınıda ayrı bir heyecan yaşıyor. Çıraklara kapısının açık olduğunu söyleyen Karaoğlu, er geç bir meraklısının çıkıp mesleğini devam ettireceğini umuyor. “Genellikle tropikal ağaçlar kullanıyoruz”
Ut ustası Mustafa Karaoğlu, ut yapımında maun, kelebek, abanoz, tik, pelesenk gibi tropikal ağaçları kullandığını vurgulayarak, “Baba mesleğim marangozluk. 1976 yıllarında Tanıdığım bir amca vardı. Kendisi ut yapıyordu, onun sayesinde bende merak saldım. Bu işi hiç bırakmadım sürekli şekilde yapmaya devam ettim. Ut ve tambur yapıyorum, ağaçları şehir dışardan temin ediyoruz. İstanbul, Ankara, Antalya ve Tokat gibi şehirlerden temin ediyoruz, onlarda yurt dışından alıyor. Genellikle tropikal ağaçları kullanıyoruz ancak kullandığımız yerli ağaçlarımızda var. Yerli olarak kullandığımız ceviz, kiraz gibi ağaçlar. Tropikal olarak kullandıklarım ise maun, kelebek, abanoz, tik, pelesenk gibi ağaçları kullanıyoruz. Göğüs kapakları utların ladindir. Onları da Artvin tarafından temin ediyoruz. Bunları alıp satan arkadaşlarımız var gerisini biz burada hallediyoruz” şeklinde koştu. “Bizle beraber bitmez”
Karaoğlu, mesleğin kendisinden sonra meraklısının çıkacağını söyleyerek, “Meraklısı yok ben geleyim de bir iş yapayım bende çırak olayım diyen kimse yok. Bizle beraber bitecek demiyorum bitmez bir meraklısı çıkar ama erken ama geç çıkar bunu devam ettirirler. Okullarımız var okullarımızda çalgı bölümlerinden mezun olan arkadaşlarımız var onlarda çalışıyorlar inşallah bitmez. Çıraklara kapımız açık, öğreneceğim diyen kişiye her şeyini öğretiyoruz. Çok değişik bir duygu uttan sesi alana kadar peşindeyim. Arkadaşlarım udun telini takıp akorttan yaptıktan sonra beni çağırır o zamana kadar heyecandan dışarda beklerim. Bir ağaç parçasını ut haline getirmek, üzerine tel takıp ondan ses duymak güzel bir duygu. Hangi usta olursa olsun bu hazzı yaşarlar. Yurt dışına Almanya ve İtalya’ya yurt içinde ise çeşitli illere gönderdim. İsteyen herkese yapıp bir şekilde gönderiyoruz” ifadelerini kullandı.