Sosyolog Doç. Dr. Adem Palabıyık, NATO krizinde Avrupa’nın yaşadığı şokun ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde aşılabileceğini belirterek, “NATO krizi ancak Erdoğan’ın karizmatik liderliği ile aşılabilir” dedi.
Doç. Dr. Adem Palabıyık, Rusya-Ukrayna krizinin Avrupa’ya yansımasını ele alarak, bu sorunun Avrupa’yı daha derinden etkileyeceğini ve AB içinde çeşitli şokların yaşanacağını ifade etti. Palabıyık, “Rusya ile Ukrayna arasındaki krizin aşılması için neredeyse Türkiye dışında hiçbir ülke tam anlamıyla gayret göstermiyor. Hatta ABD, Rusya’yı AB ve Ukrayna üzerinden yıpratmak için elinden geleni yapıyor. ABD’nin Afganistan süreci sonrasında Rusya’ya ders vermek için Ukrayna’yı bir maşa olarak kullandığı artık aşikar. ABD, tam anlamıyla Afganistan’da istediğini alamadı ve Pakistan ile birlikte diğer devletlere söz geçiremedi. Sadece Afganistan değil, aynı zamanda Suriye’nin kuzeyinde de ABD, Rusya’ya karşı istediği tavrı sergileyemedi. Bana göre ABD, bunların sonuçlarına dair bir hesap yaptı ve bu hesabı Ukrayna üzerinden görmeye çalışıyor. Rusya’nın sahip olduğu enerjinin AB üzerindeki etkisi ve önemini bilen ABD’nin Türkiye ile yakınlaşmasının altında da bu problem yatıyor. Bu sebepten ABD, AB’yi krize sürülerken Türkiye ile yeni adımlar atmanın peşine de düşüyor. Fakat görülüyor ki AB gittikçe daha büyük bir krize doğru yaklaşıyor. Son günlerde İsveç ve Finlandiya ile çatışma alanını genişletmeye çalışan ABD’nin ise bir gözü yine ülkemize bakıyor. Çünkü Türkiye, en başından beri terör listesinde olanları teslim etmeyen ve PYD-YPG-PKK gibi terör örgütlerine sahip çıkan bu devletlerin NATO sürecine dahil olmasına sıcak bakmıyor. Bu tutum, AB’yi kendi içinde daha büyük bir krize sürüklüyor ve anlaşılıyor ki NATO krizi ancak Erdoğan’ın karizmatik liderliği ile aşılabilir” dedi. "Erdoğan küresel siyaseti tek başına şekillendirebiliyor”
"Erdoğan artık önemli bir küresel aktör ve birçok devlet liderinin özenerek baktığı isimler arasında yer alıyor" diyen Sosyolog Palabıyık, şöyle devam etti:
“Yıllardır yürüttüğü siyaset birçok siyasi figürü derinden etkiliyor. Özellikle 15 Temmuz sürecinde sahip olduğu karizmanın etkisi siyasal liderlikle bütünleştiğinde, halkının desteğini yüksek bir oranda görmüştü. Bu desteği aynı zamanda bütün dünyada gördü. Son dönemde Mısır, Katar, BAE, İsrail ve Suudi Arabistan ülkeleri ile yürütülen dengeli ve stratejik siyasetin etkisi birçok ülkeyi yakından ilgilendiriyor. Özellikle ABD’nin Yunanistan’ı yalnız bırakmasından sonra hiçbir devlet ABD’ye güvenmiyor ve ülkemizle işbirliğini tercih ediyor. Biden’ın, ‘iktidara gelirsek Erdoğan’a karşı muhalefeti destekleyeceğiz’ ifadesinin ardından ülkemizdeki muhalefetin ayağa kalkması da, Erdoğan’ın karizması karşısında aşınmaya uğradı. İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerin yıllardır Erdoğan’ın taleplerine karşı takındığı tavrın şimdilerde dönüşmesinin temel sebeplerinden biri de budur. Türkiye, artık küresel siyasette oyun kurucu bir aktör olarak küresel siyaseti yeniden inşa etmiştir. Bu inşa süreci ise stratejik işbirliğine dayanmaktadır ve bu süreçte Erdoğan, artık bir küresel aktördür ve küresel siyaseti tek başına şekillendirebiliyor.”
