Hartum
Ordunun 25 Ekim'de sivil yönetime müdahalesi, olağanüstü hal ilanı ve hükümeti feshetmesinin ardından uluslararası toplumun yoğun tepkisine maruz kalan Burhan, Al Jazeera kanalına mülakat verdi.
Burhan, "Ülkedeki güvenlik, istikrar, ekonomi, toplumsal barış tehdit altındaydı. Ülkeyi yöneten siyasi güçler devlet için bir tehdit oluşturuyordu. Ülke, iç savaşın, yıkılmanın eşiğinden döndü. Ülkenin güvenliği, barışı ve birliğini korumak Silahlı Kuvvetlerin görevi. Bu yüzden bu kararları aldık. Yaptıklarımız Sudan halkının ekseriyetinin arzusu." ifadelerini kullandı.
Sudan halkı ve uluslararası topluma verilen sözlerin arkasında olduklarını dile getiren Burhan, "Geçiş sürecini tamamlama, seçimlerin vaktinde yapılmasına bağlıyız. Devlet, seçilmiş hükümete teslim edilene kadar görevimi sürdüreceğim. Halkıma samimi şekilde hizmet ediyorum. İktidarı teslim ettikten sonra politik bir rol üstlenmeyeceğim. Hiçbir şekilde seçim yarışına girme gibi bir arzum yok." şeklinde konuştu.
Nakledilen haberlerin çoğunun gerçekleri yansıtmadığını ve çarpıtıldığını savunan Burhan, "Şu ana kadar siyasi güçlerle istişarelerimiz kesilmedi. Uluslararası toplum ve diğer bölgesel aktörler gelip bizi dinlemeli ve hakikati görmeli, Sudan halkını dinlemeliler. İktidarı sivillere bırakma, sivil teknokrat hükümetin kurulması ve geçiş sürecini her türlü müdahaleden koruma kararlarımıza bağlıyız. Biz darbe yapmadık. Bu darbe değil, devrimin gidişatının düzeltilmesidir." dedi.
Seçimlerin yapılabilmesi için birçok tarafla çalışmalar yürüttüklerini bildiren Burhan, seçimlerden önce finansal kaynaklara, bölgesel ve uluslararası desteğe ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
Azledilen Başbakan Abdullah Hamduk'un şahsıyla bir problemi olmadığını ancak devletin yönetilme biçiminde, Anayasal Bildiri Anlaşması'nın içeriğinde ve siyasi güçlerin Egemenlik Konseyi ile ilişkilerinde sıkıntılar bulunduğunu belirten Burhan, "Siyasi güçlerin çoğu, başlattığımız şeyi tamamlamamız konusunda ikna olmuş durumda. Gerçek vatanseverlerle geçiş sürecini tamlamayı arzuluyoruz." ifadelerini kullandı.
Hamduk hükümetinin belirli güçlerin uzlaşısıyla meydana geldiğini ancak bölünmeler nedeniyle artık bu uzlaşının mevcut olmadığını dile getiren Burhan, şunları kaydetti:
"Öncelikle bu seçilmiş bir hükümet değil. Bu yüzden 25 Ekim’de yaptıklarımızdan dönmeyeceğiz. Hükümet, ortaklık üzerine kurulmuştu ancak şu an bir ortaklık söz konusu değil. Bu ortaklık, ülkeyi iç savaşın, yıkılmanın eşiğine getirdi. Bunun olmasına izin vermeyeceğiz."
Son iki haftada askeri müdahale karşıtı olaylarda 13 kişinin hayatını kaybettiğine dair iddialar hakkında Burhan, ordunun halkı öldürmediğini, polisin elinde bu rakamların bulunmadığını öne sürdü. Burhan, Umdurman kentinde 2 kişinin öldürüldüğüne dair bilgiler ve tanıklar bulunduğunu, sorumluların cezalandırılacağını belirtti.
Sudan'da askeri müdahale
Sudan'da 25 Ekim sabahı Başbakan Abdullah Hamduk ile çok sayıda siyasetçi gözaltına alınmış, ertesi gün Hamduk'un serbest bırakıldığı açıklanmıştı.
Sudan’da askeri müdahale sonrası azledilen Başbakan Abdullah Hamduk, orduyla herhangi bir diyaloğa girmeden durumun 25 Ekim öncesine döndürülmesi şartına sıkıca bağlı olduğunu belirtmişti.
Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, OHAL ilan ettiklerini, Egemenlik Konseyi ve kabinenin feshedildiğini, ülkedeki tüm kesimleri temsil edecek teknokrat bir hükümet kurulacağını duyurmuştu.
Uluslararası toplumun, Sudan'daki yönetim krizinin çözümü ve ara buluculuk girişimlerinden şu ana kadar sonuç alınamadı.
Askeri yönetim karşıtı grupların "sivil itaatsizlik" çağrısı yaptığı Sudan'da dar katılımlı protestolar sürüyor.