Samsun’da kitap fuarında söyleşiye katılan tarihçi-yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, "Peygamber Efendimizin hedeflerine sahip çıkmada bizim ecdadımız kadar çalışan olmamıştır" dedi.
Tarihçi-yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Karadeniz Kitap Fuarı’nda sevenleri ile buluştu. "Osmanlı’yı Yücelten Değerler" konulu söyleşide konuşan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, “Ya kaybetmek ya kazanmak. 2 yol vardır. İnsanoğlu için 3. bir yol yoktur. Çok kısa bir hayatı, sonsuz hayata vurduğunda bir hiçtir. Dünyaya kapıdan baktık ve geri dönüyoruz. Dünya hayatı bu kadardır. Bu kısa hayatta sonsuz bir hayatı kazanmak gerek. Öldüğün gün her şey bitti. Yaşadığın ile denktir. Bin yıl yaşadın ama öldüğün gün hiç yaşamadın. O zaman sonsuz hayatı kazanmanın yoluna bakalım. Akşam pişirdiğimiz çorbadan komşuya da gönderebilmek ne büyük nimettir. Zekatımızı verebilmek ne büyük nimettir. Bizim milletimizin gerçekten çok güzel hasretleri var. Paylaşıyor, veriyor, sahip çıkıyor. Başka ülkeler bizim yaşadığımızı yaşasa ayakta duramaz. Biz paylaşıyoruz ve Rabbimize hamd ediyoruz. Gerçekten sıkıntılar yaşayan bir milletiz. Dünyanın her yerinde varız. Nerede bir sıkıntı varsa orada varız. Osmanlı için ’veren eldi’ diyorlar. Ben ilk Osmanlı padişahlarına bakıyorum, Osmanlı sofra kurucular ve veren eldir. Yemek yediriyorlar, ikram ediyorlar. Osmanlı’nın en büyük hasreti veren el oluşudur. Osmanlı’yı inadına tanıtacaksın. Yemeyeceksin okutturacaksın. Bizde ilk bıraktığımız şey kitap okumaktır. Kitabı seçerek okuyun. İlber Ortaylı sana ne veriyor? Ne verdiğini bilemiyorum. Sadece fotoğraf çektirmeye koşuyorlar. İngiltere’den başlıyor, Avusturya’dan çıkıyor. Osmanlı’dan 2 laf söylüyor oradan Viyana’ya geçiyor. Daldan dala gidiyor, sonuç sıfır” diye konuştu. “Bizim milletimize yön veren Peygamber Efendimizdir”
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil şunları söyledi:
“Peygamber Efendimize bizim ecdadımız kadar izinde yürüyen, saygı gösteren, hürmet gösteren bir millet yoktur. Bizim milletimize yön veren Peygamber Efendimizdir. Bizim gayemiz cihangirlik davası değil, dünyayı fethetmek değildir. Bizim maksadımız Cenab-ı Hakk’ın dinini duyurmaktır. Onlar toprak peşinde koşmaya, şan peşinde koşmaya yeltenmediler. Ama Cenab-ı Hakk onlara yolunda yürüdükleri için bütün bir cihanı aştı. Sana da ebediyeti verir. Bakın İstanbul 7 asır fethedilemedi. Peygamber Efendimizin hedeflerine sahip çıkmada bizim ecdadımız kadar çalışan olmamıştır."