USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Tarihi hamle sonrası dikkat çeken çıkış! Yabancı basın analiz üstüne analiz yayımlamıştı

İstanbul'da yapılan 'Türk Devletleri Teşkilatı' zirvesi çoğu dünya ülkesinde paniğe neden olmuştu. Öyle ki bazı yabancı medya kuruluşları çarpıcı analizler yapmıştı. Prof. Dr. Ahmet Taşağıl TDT ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Tarihi hamle sonrası dikkat çeken çıkış! Yabancı basın analiz üstüne analiz yayımlamıştı
13-01-2022 16:44
Google News

Son dakika haberi... Çin’de bir yayın organında Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) yönelik yapılan analizde TDT’nin dünya jeopolitiğinin kalbinde yükselen bir güç olduğuna vurgu yapıldı. Analizde diğer ülkelerin bu teşkilatlanmaya yönelik bakış açıları da ele alındı.

Dünya ülkelerinin gözünün Türk Devlet Teşkilatı'nın üzerine çevrildiği şu günlerde TDT'nin önemini, tarihteki Türk birliklerini, gelecekte neler yapılması gerektiğini Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, TRT Haber’e değerlendirdi.

"TÜRK TARİHİNDE TÜRK BİRLİĞİ BİRKAÇ KEZ GERÇEKLEŞTİ"

Türk tarihinde daha önce böyle bir teşkilatlanma olmuş muydu? sorusuna ilişkin, “Türkler boylar halinde yaşıyordu ve boy birliği sağlandığı zaman Türk birliği de sağlanmış oluyordu. Hun ve Göktürklerde “yükselen güce itaat etme” anlayışı vardı. Yani savaşarak, kan dökerek değil yüksel gücün çatısı altında birleşme anlayışı.

Türk tarihinde de Türklerin bir araya gelerek ortak siyasi örgüt kurmaları birkaç kez gerçekleşti.” diyen Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, bu birleşmeleri şu şekilde açıkladı:

Türk tarihinde bilinen tarih içerisinde Milattan Önce 209-174 yılları arasında Büyük Hun İmparatorluğu’nu yöneten Mete Han zamanında Türk birliğinin gerçekleşti. 1. Göktürk Devleti döneminde Mukan Kağan zamanında 553-571 yılları arasında, 2. Göktürk döneminde de Kapgan Kağan döneminde de Türk birliği gerçekleşti. Avrupa tarafına baktığımızda Attila zamanında bozkırdaki Türk kökenli halkların birleştiğini görüyoruz. Ak Hunlar ve Tabgaçlar buna dahil olmadı. Fakat Kazakistan’ın batısından Avrupa’ya kadar tüm Türk kökenli halklar bir araya geldi.

'Türk Devletler Teşkilatı' üyeleri 2021 yılının Kasım ayında İstanbul'da bir araya gelmişti

"HER NE OLURSA OLSUN TÜRK HALKARI İŞ BİRLİKLERİNİ ARTIRMALI"

Prof. Dr. Taşağıl, 1991’den itibaren Türk Cumhuriyetleri arasındaki birlik, iş birliği faaliyetlerinin Batılı devletler tarafından “Pantürkist” olarak suçlandığını belirterek, Türk devletlerinin (Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan) bir araya gelerek teşkilat oluşturması, iş birliği yapması diğer ülke ya da örgütlere zarar verme amacı gütmediğine işaret etti.

Ahmet Taşağıl, “Her ne olursa olsun, bir dünya gerçeği olarak Türk halkları iş birliklerini artırmalı. Son yıllarda yaşanan olaylar neticesinde de Türklerin arasındaki bağı güçlendirmesi gerektiği görüldü.” değerlendirmesini yaptı.

TRT Haber'e konuşan Taşağıl, "Çin’de yer alan “Türk Devletleri Teşkilatı dünya jeopolitiğinin kalbinde yükselen bir güç” analizini değerlendirebilir misiniz?" sorusuna şu cevabı verdi

“Görünenin dışında Çin’in Orta Asya’da hakimiyeti kurma düşüncesi var. Bunun için de ikili-üçlü anlaşmalar yapıyor. Çin’in ‘İyi Yol İyi Kuşak’ projesi var. Bu proje ile İpek Yolu yeniden canlandırılmak isteniyor. Bu proje hayata geçerse hem Çin hem bölge ülkeleri hem de Türkiye faydalanacak. Ancak Çin, bölgede kendi politikalarını uygulamak istiyor ve bölgedeki hakimiyet konusunda Türkiye’yi güçlü bir rakip olarak görüyor. Bu anlamda da Türk Devletleri Teşkilatı’nı kendi politikalarına ters olarak değerlendiriyor.”

"BİRİLERİ KIZACAK DİYE TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI'NDAN VAZGEÇECEK DEĞİLİZ"

Türk Devletleri Teşkilatı'nın yarını nasıl olmalı? sorusuna ilişkin Prof. Dr. Ahmet Taşağıl şu yanıtı verdi:

"Türk Devletleri Teşkilatı’nın adı değişeli henüz 2 ay oldu. Birbirimize duyduğumuz özlem nedeniyle duyguyla bağlıyız şu an. 90’lı yıllardan itibaren Türk birliği adına pek çok adım atıldı. Netice olarak su aktı yolunu buldu. Türk Devletleri Teşkilatı, siyasi ve uluslararası açıdan baktığımızda birliğin alabileceği en uygun isim.

Teşkilat’a üye ülkelerin kendi aralarında ekonomik, siyasi, askeri açılardan bakıldığında alt iş birliklerine gidilmeli. AB’ye benzer bir yapılanma ve anlaşmaların olduğu durumlar ön plana çıkmalı.

Kültürel benzerliğimiz ve birliğimiz öne çıkmalı. Ben bu anlamda Göktürk tarihi modelini ortaya koyuyorum. Çünkü Türk tarihini anlamanın temel yolu Göktürk tarihinden geçiyor.

Göktürkler üzerinden Türk Cumhuriyetleri’ne doğru gidilebilir. Aşağı yukarı bütün Türk kökenli halkların günümüzdeki Göktürklerle bağlantısı var. Tarihte gerçekleşmiş olan konuyu gündeme getirerek Türkler arasında yeni bir anlaşmaya ve iş birliğine gidilmeli. Bizler çok duygusalız ve kısa sürede çok fazla şey bekliyoruz. Ancak bölge ülkelerinin gerçeklerine uygun siyaset tercih edilmesi gerekiyor.

Ne Türkler ne de bizim kurduğumuz Türk Devletleri Teşkilatı, sömürgeci bir oluşum asla değil. Bizler aynı kökten, kültürden, dinden geldiğimiz, tarihimizi paylaştığımız insan topluluklarıyla ve devletleriyle iş birliği yapmak istiyoruz. Bundan hiçbir Batı’lı ya da Doğu’lu devletin rahatsız olmasına gerek yok. Birileri kızacak diye Türk Devletleri Teşkilatı’ndan vazgeçecek değiliz."

İlk olarak “Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" süreci başladı

Türk Konseyi, 1991'de eski Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla oluşan koşulların sağladığı bir forum olarak "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" süreciyle ortaya çıktı.

Türkçe konuşan ülkeler arasındaki ilişkileri en üst seviyede geliştirmeyi amaçlayan zirveler, 1992'den 2010'a kadar sürdü ve 10 zirve gerçekleştirildi.

Türk Konseyinin kuruluşunu sağlayan "Nahçıvan Anlaşması", 2009'da Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan tarafından imzalandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

TÜRK KONSEYİ/TÜRK KENEŞİ

İstanbul'da 15-16 Eylül 2010'da yapılan Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10. Zirvesi'nin ardından, "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi", "Türk Keneşi" veya kısaca "Türk Konseyi" kuruluşunu resmen ilan etti.

Türk Konseyinin 2018'de düzenlenen 6. zirvesinde Macaristan, gözlemci üye kabul edildi. Bakü'de 2019'da düzenlenen 7. zirvede de Özbekistan, Konsey'e tam üye oldu.

Konseyin ayrıca TÜRKSOY, TÜRKPA (Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi), Türk İş Konseyi, Türk Akademisi, Türk Kültür ve Miras Vakfı, Türk Konseyi Ortak Ticaret ve Sanayi Odası gibi ilişkili kurumları da bulunuyor.

Konsey, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Dünya Gümrük Örgütü (WCO) gibi çok sayıda önemli uluslararası örgütlerle de ortaklık yürütüyor.

ADI ARTIK TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI

Türk Konseyinin 8. Zirvesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde, "Yeşil Teknolojiler ve Dijital Çağda Akıllı Şehirler" teması altında, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda yapıldı. Dönem başkanlığının Azerbaycan'dan Türkiye'ye devredildiği zirvede, Konsey'in adı "Türk Devletleri Teşkilatı" olarak değiştirildi.

Teşkilatın gelecek perspektifini çizen "Türk Dünyası 2040 Vizyonu Belgesi"nin de kabul edildiği zirvede, Türkmenistan gözlemci üye oldu.

ÜYE TÜRK DEVLETLERİNİN ULUSAL BAYRAKLARININ UNSURLARI

Türk Devletleri Teşkilatı’nın (eski adıyla Türk Konseyi'nin) logosu ve bayrağı 22 Ağustos 2012 tarihinde Bişkek'te düzenlenen 2. Zirve sırasında Dışişleri Bakanları Konseyi'nin 2. Toplantısı evvelinde düzenlenen bir basın toplantısı sırasında halka sunuldu.

Logo ve bayrak üye Devletlerin ulusal bayraklarının unsurlarını içeriyor. Buna göre Türk Devletleri Teşkilatı’nın logosu ve bayrağı;

Azerbaycan Cumhuriyeti bayrağının yıldızı, Kazakistan Cumhuriyeti bayrağının mavi rengi, Kırgız Cumhuriyeti bayrağının güneşi ve Türkiye Cumhuriyeti bayrağının hilalinden oluşuyor.

Türk Devletler Teşkilatı zirvesinde Başkan Erdoğan'ın konuşması sırasında bir kare

TEŞKİLAT'TA BAŞKAN

Türk Devletleri Teşkilatının Dönem Başkanlığı bir takvim yılı boyunca (İngilizce alfabetik sıraya göre belirlenmiş olan) üye ülke tarafından üstleniliyor.

Dönem Başkanlığı’nı üstelenen ülkenin Devlet Başkanı, Türk Devletleri Teşkilatının Dönem Başkanı oluyor. (Dönem Başkanlığının çalışmaları ilgili ülkenin Dışişleri Bakanlığı tarafından ifa ediliyor.)
Halihazırda Teşkilatın Dönem Başkanlığı Kasım 2021'de Türkiye'de düzenlenen

İstanbul Zirvesi sırasında, Azerbaycan Cumhuriyeti'nden Türkiye Cumhuriyeti'ne geçmiş olup 2022 yılında Özbekistan'da düzenlenecek bir sonraki Zirveye kadar Türkiye tarafından yürütülecek.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Dönem Başkanı.

GENEL SEKRETER: BAGHDAD AMREYEV

3 Eylül 2018 tarihinde Çolpon Ata’da düzenlenen Türk Konseyi 6. Zirvesi sırasında Devlet Başkanları Konseyi tarafından 3 yıllık dönem için Türk Devletleri Teşkilatı Sekreteryası’nın Genel Sekreteri olarak Baghdad Amreyev atandı.

Görev süresi Kasım 2021'de Devlet Başkanları Konseyi tarafından 1 yıl süreyle uzatıldı.

KAYNAK : TRTHABER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Karikatürler