Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Taşkesen, dünyada bir ailenin gelirinin 4 milyar insanın gelirine denk gelmesini, insan haklarını korumada olumsuz bir durum olarak niteleyerek gelir adaletsizliğinin de düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.
Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nün düzenlediği “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” konferansında Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Taşkesen, bilgi ve deneyimlerini paylaştı.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Taşkesen, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edildiği gün olması nedeniyle “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” olarak kutlanmaya başladığını ifade etti.
Evrensel insan haklarının korunmasının önündeki engeli; ülkelerin silahlanma yarışına girmesini ve gelir adaletinin sağlanamaması olarak gösteren Taşkesen, kişisel hakların korunması için de hukukun üstünlüğüne ve hukuku temsil eden kişilerin önemine değindi. Din, dil, ırk farkı gözetilmeden herkesin eşit bir hukuk sisteminden faydalanması gerektiğini vurgulayan Abdullah Taşkesen, bilinçli birey yetiştirmede ailelerin çocuklarına sağlayacağı eğitimin altını çizdi.
Kişi hürriyetinde; özel hayatın gizliliği, inanç özgürlüğü, mülkiyet hakkı gibi kavramların herkesçe bilinmesi ve eşit bir şekilde kullanılması gerektiğini ifade eden Abdullah Taşkesen, sosyal ekonomik haklar ve ailenin korunması gibi kavramların da insan haklarının korunmasında önemli olduğunu dile getirdi.
Dünya gelirlerinin 4-5 aile de toplanmasını ve bu aileler içerisinde bir ailenin gelirinin 4 milyar insanın gelirine denk gelmesini, insan haklarını korumada olumsuz bir durum olarak niteleyen Taşkesen, gelir adaletsizliğinin de düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.
Magna Carta, Kanun-ı Esasi, Islahat ve Tanzimat Fermanları hakkında da bilgi veren Taşkesen, bu anlaşmalarda kralların haklarından feragat ederek, kişisel insan haklarına katkı sağladıklarını söyledi.
