Tokat’ta tavan aralarından çıkarılan dokuma tezgâhlarında işlenen kumaşlar modacıların ilgi odağı oldu.
Tokat’ta unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden el dokumacılığının gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla Olgunlaşma Enstitüsü tarafından harekete geçildi. Merkeze bağlı Günevi köyünde tavan arasına, ahırlara kaldırılan dokuma tezgahları bulundukları tozlu yerlerden çıkartılarak onarımı yapıldı. Halk Eğitim Merkezi binasında bulunan Olgunlaştırma Enstitüsüne getirilen dokuma tezgahlarında 64 yaşındaki Şerife Aydın usta öğretici olarak çalışmaya başladı. Köylerinde el dokuması (peşkir, çarşaf, elbiselik kumaş) dokumayı bırakan kadınlar burada tekrar unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini icra etmenin heyecanını yaşıyor. Yaklaşık 2 asırlık geçmişi olan tezgâhlardan çıkan kumaşlar modacıların ilgi odağı oldu. Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Aslı Gül dokunan kumaşları İstanbul’da moda evlerine gönderdiğini belirterek, “İstanbul’da birçok Haute couture (kişiye özel kıyafet) yapan moda evlerinde yerini almaktadır. Şuan 3 modacıyla çalışıyoruz, onlara ürettiğimiz kumaşları satıyoruz” dedi. “Şuan 3 modacıyla çalışıyoruz”
Modacıların Dive Dokumaya ilgili olduğunu belirten Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Aslı Gül, “Kurumumuz 2017 yılında hizmete başlamıştır. Tokat’ın el sanatlarını günümüze taşıyan bir kurumuz. El sanatlarımızın unutulmasını istemiyoruz, yeni nesillere aktarmak istiyoruz. Dive dokuma da Tokat’a özgü el sanatlarından biridir. ‘Türkiye Dokuma Atlası’ projesinde yer alan Tokat Dive Dokuma 3 yıldır üretime devam ediyor. Tokat’ın Güveni köyüne has olan dokumamız bugün İstanbul’da birçok Haute couture (kişiye özel kıyafet) yapan moda evlerinde yerini almaktadır. Şuan 3 modacıyla çalışıyoruz, onlara ürettiğimiz kumaşları satıyoruz. Bizde dokuduğumuz kumaşları ürüne çeviriyoruz. Yaklaşık iki asırdır Güveni köyünde yapılan dokumamız maalesef yaşadığımız yüzyılda hak ettiği değeri bulamadı” dedi. “Yeni nesil bu kumaşları kullansınlar ve kumaşlarımız yeniden hayat bulsun”
Tavan aralarından moda evlerine uzanan yolculuktan bahseden Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Aslı Gül, “Dokuma tezghları tavan aralarına kaldırılmış. İnsanlar bu dokuma tezgahlarını unutmuşlar. Dokuma tezgahlarının sesi maalesef köyde duyulmamaya başlamıştı. ‘Türkiye Dokuma Atlası’ projesiyle birlikte biz bu dokuma tezgahlarını tavan aralarından çıkartıp yeniden işlemeye başladık ve şuanda da İstanbul’da birçok moda mağazalarına üretime yönelik gönderiyoruz. Umarım daha da geniş kitlelere yayılacak kumaşlarımız. İstiyoruz ki yeni nesil bu kumaşları kullansınlar ve kumaşlarımız yeniden hayat bulsun” diye konuştu. “Dokumayı 15 yaşında annemden öğrendim”
Dokumacılığa nasıl başladığından bahseden Usta öğretici Şerife Aydın, “Bu Dive dokuma 2 asırdır var. Ben dokumayı 15 yaşında annemden öğrendim. Ben köyde 25 yıl dokudum. Daha sonra köyde dokuma kalktı. Bu makinalar bizim köyde kaldırılmıştı, tavan aralarına atılmıştı. Bizde bu tezgahları Olgunlaşma Enstitüsüne getirdik. Burada da 5 senedir dokuma yapıyorum” ifadelerini kullandı.
“Olgunlaşma Enstitüsü sayesinde dokuma tekrar canlandı”
Dokuma işleminden bahseden Aydın, “Bu dokuma türü Tokat’a özgü olan Dive Dokumasıdır. Önce iplerimizi getiriyoruz dokuma tezgahına diziyoruz. Dizdiğimiz ipleri düzelttikten sonra başlıyoruz dokumaya. Mekik aletiyle dokuma işlemini yapıyoruz. Buraya kurs için gelenlere ben öğretiyorum. Olgunlaşma Enstitüsü sayesinde dokuma tekrar canlandı” dedi.