TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül "AK Parti Çözüm Değil Sorun Merkezi Olmuştur"
Kilis
Türkiye Değişim Partisi Genel başkanı Mustafa Sarıgül Cuma günü Kilis'e gelerek parti binasında basın açıklamasında bulundu.
Ak Partinin 20 yıldan beri çözüm değil sorun merkezi olduğunu dile getiren Sarıgül yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
"Basınımızın değerli temsilcileri,çok kıymetli dava arkadaşlarım, hepinizi sevgiyle, saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.
Üzücü olaylarla, yasaklarla ve geçim sıkıntısıyla dolu bir gündemimiz var.
Pınar Gültekin kızımızı, canavarca katleden sanığa, "ağır tahrik" indirimi uygulanması vicdanları sızlattı.
Adalete duyulan güveni zedeledi.Bu karar istinaf mahkemesi'ne taşınacak. Oradan kamu vicdanını rahatlatacak bir karar çıkmasını umut ediyoruz.
Yüreklerimizi yakan bir başka olay Marmaris’teki orman yangınıdır. TDP olarak, böyle günlerde siyaset yapmayı doğru bulmayan, yaraları sarmaya çalışan, eleştiri ve görüşlerini sonra yapan bir anlayış içindeyiz.
Geçen yılki orman yangınları sonrasında yaptığımız öneriler yerine getirilseydi bugün bu olayları yeniden yaşamazdık.
Bakın geçen yıl ne demişiz: Deprem ve afet bakanlığı kurulmalıdır. Örtülü ödenek kullanılarak hemen 50 tane yangın söndürme uçağı alınmalıdır. Orman bakanlığı eskiden olduğu gibi müstakil bir bakanlık olmalıdır.
Değerli basın mensupları,
Muhalif sesleribaskı altına almak için çıkarılmak istenen ‘sansür yasası’nın meclis’teki görüşmeleri, bir hafta ertelendi. Bu yanlıştan umalım ki dönülsün. Çünkü demokrasi demek, tahammül demektir.
Dün şiir okudu diye hapse girenin nasıl, yanında olduysam, bugün de yasakların karşısındayım.
Değerli basın mensupları,
Geçim sıkıntısı ve yoksulluk halkımızı perişan etti. İnsanlar artık, ekmek, çay bile alamaz hâle geldi. Evlerde tencere kaynamıyor, çiftçi traktörüne mazot alamıyor, esnaf sattığı malın yerine yenisini koyamıyor, bu sorunları Kilis'li de yaşıyor.
Kilis’te de işsizlik var, geçim sıkıntısı var, yoksulluk var, hayat pahalılığı var. Kilis’te diğer illerden çok daha ağır hale gelmiş bir de Suriyeliler sorunu var. Kilisliler bunalmış durumdadır. Devlet ne haliniz varsa görün diyemez. Devletin Kilis’e el uzatması lazım, yardım etmesi lazım.
TDP olarak bizim önerimiz şudur.
İsveç ve Finlandiya NAYO’ya girmek istiyor,NATO da almak istiyor. Türkiye’nin de onayı gerekiyor. NATO ülkeleri, Türkiye’deki mültecileri, nüfusları oranında paylaşsınlar. Türkiye’de, İsveç ve Finlandiya’ya onay versin.
Değerli basın mensupları,
Türkiye’mizi 20 yıldır yöneten kadrolar hem yordular hem yoruldular. Bu aziz millet, ak partiye her şeyi verdi, ama onlar, her şeyi 84 kişiye verdi. Ak Partiden önceki 80 yılda görülmemiş bir hayat pahalılığı yaptılar. Borç yaptılar, işsizlik yaptılar, partizanlık yaptılar.Ak Partiden önce Türkiye, dünyanın ilk 20 ülkesi arasındaydı. Ülkemizi ilk 20’den düşürdüler.Ak parti artık çözüm merkezi değil sorun üretim merkezi oldu. Türkiye Ak partiden ibaret değildir.
Türkiye, Ak partiye muhtaç değildir. Ak parti gider, Türkiye rahat eder. Evet, büyük sorunlarımız var. Ama imkânlarımız da var.
Umutsuz olmaya, enseyi karatmaya gerek yok. Türkiye’nin her meselesini, çözecek gücü var. Mucize projelere, mucize adamlara, vahşi kapitalist politikalara değil, “önce türkiye diyen,önce insan diyen,” politikalara ihtiyacımız var.
Paraya pula değil,vicdanlı ve ehil kadrolara ihtiyacımız var.
TDP kadroları, ne yapacağını ve nasıl yapacağını bilen ehil kadrolardır.
Türkiye’yi varlığa, berekete, adalete ve huzura kavuşturacak olan parti TDP’dir.
Değerli basın mensupları,
Pandemi dönemi, kuraklık ve Rusya-Ukrayna savaşı gösterdi ki, el kazanıyla aş kaynamıyor. Artık, kendi yağımızla kavrulmamız gerekiyor.
Artık, ayağımızı, yorganımıza göre uzatmamız lazım.
Artık, kendi kendimize yetmemiz lazım.
Artık, ekonomik milliyetçilik yapmamız lazım.
TDP’nin ana felsefesi, ekonomik milliyetçiliktir. Biz ekonomik milliyetçilik yapacağız. Yani, bütçemiz denk olacak. Paramız değerli olacak. Gelirimiz kadar, harcayacağız. Kendi kendimize yeteceğiz. Dışarıya avuç açmayacağız. Yabancı şirketlerin, jandarmalığını yapmayacağız.
Ülkemize ne ekip biçeceğimize ABD’yi AB’yi karıştırmayacağız. Çayımıza, fındığımıza, pamuğumuza, zeytinimize, üzümümüze, tüm tarım ürünlerimize sahip çıkacağız.
Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı diyeceğiz.
Tarım ürünleri, başta olmak üzere ülkemizde üretebileceğimiz her şeyi ülkemizde üreteceğiz. Enerji başta olmak üzere, ihtiyaçlarımızı kendi kaynaklarımızdan karşılayacağız.
Rüzgâr ve güneş enerjisine ağırlık vereceğiz. Ekonomik milliyetçilik budur. Ekonomik milliyetçilik, başımızın dik, karnımızın tok, sırtımızın pek olması demektir.
Ekonomik milliyetçilik, büyük ve güçlü Türkiye demektir. Ekonomik milliyetçilik; ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen demektir.
Ekonomik milliyetçilik, yokluktan, yoksulluktan, kuyruktan kurtulmak demektir.
TDP olarak, ekonomik milliyetçilik anlayışı ve 5t formülümüzle sorunları çözeceğiz. Edirne'den Hakkari'ye, Ordu’dan, Kilis’e zengin ve bereketli bir vatan sofrası kuracağız. Bu sofrada 84 kişinin değil, 84 milyonun karnı doyacak.
Ülkemizi içeride huzurlu, dışarıda onurlu bir ülke yapacağız.
Türkiye’nin yücelmesi, zenginleşmesi ve güçlenmesi için, bütün kadrolarımızla, canla başla ve büyük bir heyecanla çalışacağız.
Partimizin görüşlerini, vatandaşlarımıza, anlatmaya devam edeceğiz. Allah’ım yardımcımız olsun" dedi.