Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü, adil ve şefkatlidir. Benim Türkiye’m, 250 binin üzerindeki mahkumlarına kucak açmalıdır” dedi.
TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, birtakım ziyaretlerde bulunmak üzere Ardahan’a geldi. Sarıgül, Ardahan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesi önünde af çağrısı ile ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 9 Nisan’da bir af çağrısında bulunduğunu hatırlatan Sarıgül, "Af çağrımız toplumsal barış içindir, kardeşlik hukukunun yeniden gelişmesi içindir" dedi.
Sarıgül, "bayrağımıza, toprağımıza bağlı olan, devletin bölünmez bütünlüğünü savunan bütün siyasi partilere çağrımız af talebinin üzerinde yoğunlaşalım, Parlamento olarak hiçbir siyasi parti gözetmeden bütün yurttaşlarımıza şefkatli elimizi uzatmak zorundayız" diyerek şöyle devam etti:
"Af talebimiz siyasi bir talep değil, vicdani bir taleptir. Pandemi koşulları nedeniyle Online yargılamalar oldu, gözden kaçan bazı konular oldu. Yine pandemi koşulları nedeniyle esnaflarımız büyük bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya kaldı. Çeklerini ve senetlerini ödeyemediler. Maalesef bir gurup adeta gençlere dokundu ve binlerce gencimiz, uyuşturucu kullandığı için, uyuşturucuya bulaştığı için binlerce gencimiz şu anda mahkûm durumunda. Vicdanlı devletimiz, merhametli devletimiz, şefkatlidir bizim devletimiz. Şu anda içeride 5 binin üzerinde çocuk var, daha yaşamla tanışamadılar, doğumlarını orada yaptılar. Binlerce çocuk babalarına kavuşamadı. Pandemi nedeniyle Cezaevlerinin fiziki koşulları da yeterince uygun bir ortamda değil. Çocuklar için affet Türkiye’m, Anneler için affet Türkiye’m, Babalar için affet Türkiye’m. Yüce devletimizin 280 binin üzerindeki mahkumlara inşallah kucak açacak. Onları toplumla barıştıracağına inanıyorum.” ’’Dış politikada iktidar ve muhalefet olmaz’’
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusunu da değerlendiren Sarıgül, "Dış Politika Devleti politikasıdır. Siyasiler dış politikayı iç politika malzemesi yapamaz. Özellikle komşularımızla barış içerisinde olmayı arzu ediyoruz. Ama her siyasi parti başkanı kalkıp kendine göre şu veya bu ülkeyle konuşayım derse Ülkemizin dış politikası zaafa uğrar. Dış politika konusunda bütün siyasi partiler iş birliği ve güç birliği yapmalıyız. Ve bütün komşularımızla barışmalıyız. Ulusal birlik konuşunda, dış politika ve mülteciler konusunda bütün siyasi partileri işbirliği yapmaya davet ediyorum. Özellikle şu anda parlamentoda görüşülecek olan Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda bütün siyasi partiler bir araya gelerek 6,5 milyon mültecinin Avrupa birliği ülkelerine eşit olarak alınması şartıyla onay vermeliyiz. Aksi takdirde Türkiye NATO’dan dahi çıkmalıdır ve NATO’nun çifte standart politikalarını kabul etmemelidir. NATO ülkeleri Ukrayna’dan gelen 6,5 milyon insana kucak açtıysa Türkiye’deki 6,5 milyon mülteci yede mutlaka kucak açmalıdır. Ülkemizdeki bu mülteciler Avrupa birliği ülkelerine eşit olarak dağıtılmalıdır. Bu olmadığı takdirde Türkiye NATO’dan dahi çıkmalıdır. Aksi takdirde Yunanistan’a, Ukrayna’ya verdiği önemi Türkiye’ye vermemekte. O nedenle bütün siyasi partileri mültecilerin Avrupa birliği ülkelerine eşit bir şekilde dağıtılması konusunda NATO kartını ortaya sürmek üzere işbirliği yapmaya davet ediyorum’’ şeklinde konuştu.